Nitekim eylemci bir terörist olan Mahir ÇAYAN’a göre; silahlı propaganda, her şeyden önce, günlük maişet derdi vs. içinde kaybolan emperyalist yayınla şartlanmış, düzenin şu veya bu partisine umudunu bağlamış kitlelerin dikkatini devrim hareketine çeker, uyuşturulmuş, pasifize edilmiş kitlelerde kıpırdanma yaratır.
İtalyan anarşistler Malatesta ve Cafiero 1876’da verdikleri bir beyanatta, federasyonlarının sosyalist ilkeleri eylemle kabul ettirecek olan isyan olgusunun en etkin propaganda yöntemi olduğunu ve bunun kitleleri aldatmadan ve yozlaştırmadan en alt toplumsal katmanlara kadar inip, insan güçlerini enternasyonelin beslediği mücadeleye çekebilecek tek yöntem olduğuna inandıklarını açıklamışlardır. Daha sonra Paul Brouse ile de “eylemle propaganda” terimi literatüre girmiştir. Gerekçe olarak da, teorik propagandanın yürütülmesindeki zorluklar gösterilmiştir. Bu zorluklar ile ilgili olarak şu hususlar belirtilmiştir:
1. Teorik propagandada kullanılacak burjuva basını rahatlıkla iftira atabilir ve anlatılmak istenen şeyin üstünü kapatabilirdi.
2. Burjuva konuşmacıları toplantılarında tatlı dille göz boyayabilirlerdi. YUKARI
3. Ayrıca 11-12 saatlik yorucu bir iş gününden sonra eve dönen işçiler sosyalist yayınları okumaya pek hevesli olmayabilirlerdi.
4. Dolayısıyla bir tek eylem bir günde milyonlarca bildiriden daha çok propaganda sağlardı.
Bu nedenle, terör örgütlerinin düzenledikleri eylemlerin temelinde örgütün propagandasını yapma ağırlık kazanmaktadır. Örgütler, kuruluşlarını tamamladıkları, teşkilat yapılanması açısından yeterli bir düzeye geldiklerinde sansasyonel nitelikli bir şiddet eylemi ile kamuoyuna varlıklarını duyurmayı hedeflerler. Dünyada ki bütün örgütlerin kamuoyuna ilk çıkışlarının ve kendilerini duyurmalarının çoğunlukla bir şiddet eylemine dayandığı gözlenmektedir. Terör örgütleri seslerini geniş halk kitlelerine duyurabilmek amacıyla silahlı propaganda ya da başka bir deyişle şiddetle propaganda yöntemine büyük önem vermektedirler.
Bu konuda en bariz örneklerden biri 1984 yılında PKK / KADEK terör örgütünün Eruh ve Şemdinli yerleşim birimlerine yapmış olduğu baskınlardır. Diğer yanda uzun yıllar Devrimci Sol adı altında faaliyet gösterdikten sonra, örgüte canlılık kazandırma ve taraftarlara da moral verme amacıyla partileşme aşamasına geçmeye karar verilmesinin akabinde, 29.09.1994 tarihinde eski Adalet Bakanı Mehmet TOPAÇ’ın öldürülmesi eylemi ile artık parti olduklarını ve (DHKP) Devrimci Halk Kurtuluş Partisi’ni kurduklarını duyurmuşlardır.
Kuruluş aşamasının ilk zamanlarında kamuoyu ve devlet nazarında güçlerini ortaya koymak amacıyla propaganda ağırlıklı yoğunluk kazanan eylemler, daha sonra örgütün etkisinin kaybolmaması, adının sürekli gündemde kalabilmesi amacına yönelik olarak sansasyonel etkisi daha fazla eylemlere dönüşmektedir.
Propaganda amaçlı olarak, önemli kişilere suikast eylemleri düzenlendiği gibi, masum vatandaşlara yönelik kitlesel katliamlara da başvurulmakta veya rastgele seçilmiş merkezlere bomba yerleştirmek suretiyle eylem düzenlenmektedir. Diğer yandan bir dönem çok yaygın olan uçak kaçırma eylemleri de örgütlerin propagandasını yapmak için etkili olmuştur. Özellikle uçak ve önemli şahıslara yönelik adam kaçırma eylemleri kamuoyunun ve ilgili yerlerin dikkatini uzun süre çekme açısından önem taşıyan türde eylemlerdir. Bu tür eylemlerde, eylem sona erene kadar herkes konu üzerinde medya kanalı ile sürekli bilgilenmekte, dikkatler eylemi gerçekleştiren örgütün üzerine çekilerek kamuoyunun gündemi işgal edilmektedir.
Terör örgütleri, propaganda amaçlı eylemlerin duyurulmasında kitle iletişim araçlarını başarılı bir şekilde kullanmaktadırlar. Medyanın yeterli sorumluluk bilincinden uzak, sırf habercilik anlayışı ile hareket ettiği durumlarda terör örgütlerinin aradıkları zemin fazlasıyla sağlanmaktadır. Terör örgütleri en büyük desteği kitle iletişim araçlarından elde etmektedirler. Medyada etkin bir şekilde yer almak örgütler için büyük önem taşımaktadır. Varlıklarının devamını sağlamak ve davalarını kitlelere duyurabilmek için medyanın desteğine ihtiyaçları kaçınılmazdır.YUKARI
Silahlı propagandayı bir mücadele biçimi olarak benimseyen örgütler, bunun için çok çeşitli ve çaplı eylemlere başvurmaktadırlar. Örgütlerin silahlı propaganda ile ulaşmak istedikleri hedeflerini genelleyecek olursak:
1. Yürütülen politik propagandanın etkinliğini artırmak ve kitlelere duyurulmasını sağlamak,
2. Örgütün başa çıkılması imkansız bir güç olduğu ve amacına ulaşabileceği kanaatini toplum üzerinde oluşturmak,
3. Mücadeleye karşı olan kişi ve kuruluşları ortadan kaldırmak, pasifize etmek,
4. Halkın örgüte sempatisini arttırmak ve giderek aktif desteğini sağlamak,
5. Bir yerde eylem yapmak suretiyle başka yerlerde eylem yapmış gibi netice uyanmasını sağlamak.