Kubrick kariyerine profesyonel bir fotoğrafçı olarak başladı. New York'un Look dergisine amatör resimler çekerek satmaya başlayan Kubrick, kısa zaman içerisinde Look dergisinin ana fotoğrafçılarından biri oldu.
Filmlere sıkça giden Kubrick, izlediği filmlerden çok daha iyisini yapabileceğine inanıyordu, ve yönetmenlik kariyerine kendisini ispatlayabilmek için başladı. İlk filmleri, Fear and Desire ve Killer's Kiss, Hollywood'un ilgisini çekerken ; The Killing ile kendisini ispatlamıştı. Paths of Glory ile bir çok ödül kazanan Kubrick'in yegane olan film çekimi tarzı ile en iyi yönetmenler arasında yerini almaya başladı. Bir çok defa tekrarlanan sahneler, kusursuzluk yakalnıncaya kadar devam eden çekimler, yüz ifadeleri o'nun hala günümüzde bir çok sinemasever tarafından gelmiş geçmiş en iyi yönetmen olduğuna kanaat getirir.
Hollywood Kubrick'in bu muhteşem kabiliyeti üzerine o'nunla büyük bir film için anlaştı, ve Spartacus halen sinema dünyasının en iyi filmlerinden biri olarak tarihe geçti.
1960 lı yıllarda İngiltere'ye Lolita filmini çekmeye giden Kubrick, yaşamının geri kalanını da bu ülkede geçirdi. Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb isimli eseri halen satirik Komedya'nın sinema'daki en büyük eserlerinden biri olarak kabul edilir.
Ancak, Stanley Kubrick'i geçtiğimiz yüzyılın en önemli yönetmenlerinden biri yapan ; MGM'in 1968'deki Cinerama prodüksüyonu olan 2001: A Space Odyssey dir. Star Wars'dan 9 yıl önce çekilmiş bu eser, sinema tarihinin en mühim yapıtları arasında yer alır. Sahnelerdeki kusursuzluklar, renklerin muhteşem uyumu, filmi başından sonuna kadar bir görsel şölen olarak kılar.
Bir sonraki filmi 1971'de yayımlanan A Clockwork Orange; X rating alarak bir çok tartışmaya kapı açsa da ; bu film de sinema tarihinin en kusursuzca yapılmış filmlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Bu filmlerdeki sembolizmler halen tartışma konusudur.
Bu filmden sonra Barry Lyndon'ı çeviren Kubrick ; bir çok kişi tarafından savunulsa da filmdeki soğukluk ile bir çok kritike mağruz kalmıştır. Sinema salonlarında yüksek bir başarıyı yakalayamayan bu film, William Makepeace Thackeray'in bir romanının sinemaya uyarlanmasıdır.
Ancak; bir sonraki filmi ; Jack Nicholson'un oynadığı The Shining ; tarzındaki en iyi filmlerden biri olmuştur. Yaklaşık 7 yıl çalıştığı Full Metal Jacket filmi de, halen tüm savaş filmleri arasında en iyilerden biri olarak sayılır.
Bu filminden sonra ; A.I.:Artificial Intelligence filmi için uğraş veren Kubrick ; yakın arkadaşı Steven Spielberg'e yönetmesi için anlaşmış ; ancak teknolojinin yetersiz olmasıyla bu fikrinden vazgeçmiş ve bunun yerine Eyes Wide Shut filmini çevirmeye başlamıştır.
Arthur Schnitzler'in Traumnovelle romanından uyarlanan bu filmde; gerçek hayatta evli olan Tom Cruise ve Nicole Kidman 'ın seksüel maceraları konu edilmiştir. Bu filmi bitirmesinden bir kaç gün sonra vefat eden Kubrick ; Childwickbury Manor, Hertfordshire, İngiltere'de toprağa verilmiştir.
Bir çok çalışanı Eyes Wide Filmi'nin ilk yayımlanmasının ardından bazı sahnelerini değiştireceğini öngörmüştür ; lakin 2001 ve The Shining filmlerinde de filmi tiyatro'ya sunulduktan sonra bir takım sahneleri değiştirmiştir.