Sultanbeyli adı "Sultanbeyli`nin yeri" olarak bilinirken daha sonra "Sultan Beyliği Çiftliği", "Sultan Beyliği" daha sonrada "Sultanbeyli" olarak kullanılagelmiştir.
Tarihi 6. yüzyıl başlarına kadar dayanmaktadır. Uzun yıllar Roma İmparatorluğu yönetiminde kalmıştır. Sultanbeyli 1328 yılında Orhan Gazi`nin emriyle Abdurrahman Gazi ve Konur Alp komutasındaki Osmanlı Ordusu tarafından fethedilmiştir. Fetihten sonra Abdurrahman Gazi, Aydos kalesi tekfurunun kızı ile evlenmiştir. Bu evlilik gerek Türklerin gerekse Rumların hafızalarından uzun süre silinmeyen izler bırakmıştır. Bu hatıranın izlerini taşıyan Aydos Kalesi`nin kalıntıları hala mevcuttur. Abdurrahman Gazi`nin kabri ise bugün Samandıra Belediyesi sınırları içinde bulunmaktadır. İstanbul ili Anadolu`nun bağlantı yolu üzerinde olması sebebiyle, fetihten önce İstanbul`a sefer düzenleyen Türk orduları tarafından öncelikle feth edilmesi gereken bir anahtar konumundaydı. Diğer taraftan yine fetih öncesi Anadolu yönünde savaşa hazırlanan Bizans ordusu, bölgede toplanıp konaklıyordu. Bu özelliği fetihten sonra Osmanlı ordusu tarafından kullanılmaya devam edildi.
Sultanbeyli hakkında Tevarihi Ali Osman, Kitab-ı Cihannüma gibi ünlü eserlerde de bu bilgiler bulunmaktadır. Sultanbeyli`deki arazilerin esas maliki, Osmanlı Devletinin ilk Denizcilik Bakanı olan Hasan Hüsnü Paşa`dır. II.Abdülhamid, kendisine yaptığı hizmetlere karşılık olarak Hasan Hüsnü Paşa`ya Sultan Beyliği çiftliğini ulufe olarak vermiştir. Bu tarihi gerçek Hasan Paşa`nın 1910 yılında yaptırmış olduğu Osmanlıca haritada ortaya çıkmaktadır.
Hasan Hüsnü Paşa, 1922 yılında vefat edince oğlu tarafından maliki olduğu bu arazilerin tapuları Frans Filipson isimli Yahudinin eline geçmiş, bu yahudinin varisleri tarafından da bugünkü hissedarlara satılmıştır. Ayrıca 1945 yılında Bulgaristan`dan gelen göçmenler yerleştirilmiş ve bunlara tapu verilmeyip, zilyet verilmiş, 1945 yılında Sultanbeyli`deki arazilerin 7500 dönümlük bölümü kamulaştırılarak bu göçmen vatandaşlarımıza dağıtılmıştır. 1957 yılında orman işletmesi 18000 dönüm araziyi orman sınırları dışına çıkarmıştır. Bu arazilerin 14000 dönümü şu anda Sultanbeyli sınırları içerisindedir.
1957 yılında Sultanbeyli`ye köy olma kararı çıkmış ve Sultanbeyli köyü kurulmuştur. Köyün kurulmasından sonra köy merkezinde, razı-i taksimle düzenli yerleşim merkezi oluşturuldu. Eski Ankara İstanbul Yolu köyün içinden geçmekte idi. Köyün kurulmasından sonra bazı hissedarlar, hisslerini satmaya başladılar. Orman idaresinin Sultanbeyli`ye tahdit koyması ve idare ile hissedarlar arasındaki davanın devam etmesi sebebiyle tapu devri yapılamamıştır. Satışlar, önceleri gayri menkul satış vaadi sözleşmesi ile, daha sonra Köy İhtiyar Heyetinin tastik ettiği senetlerle ve en son zamanda da Elsenetleri ile devam etti. TEM otoyolu`nun Köyün içinden geçmesi köyü cazip hale getirdi. 1985-1987 yılları arasında hızlı yapılaşma faaliyetinin neticesinde Sultanbeyli bugünkü haline ulaşmış oldu. 31 Aralık 1987 yılında Sultanbeyli`nin belediye olması kararı alındı. Ancak seçimler 26 Aralık 1989 yılında yapıldı.