Sosyoloji, sosyal hayatımızda var olan sosyal gerçekleri (sosyal olaylar ve olgular), insanların meydana getirdiği grupları, grupların davranışlarını ve sosyal kurumları olduğu gibi inceleyen pozitif bir sosyal bilim dalıdır. Bir başka ifadeyle, sosyoloji, bir takım varsayımlardan çok; var olan gerçekleri ortaya koymaya çalışan, sosyal gerçeğe eğilen bir bilimdir.
Geniş anlamıyla sosyoloji, insanların birbirleriyle kurdukları sosyal ilişkileri, sosyal gruplar, kurumlar ve örgütler arasındaki ilişkileri, toplu eylem, toplu direniş gibi topluluk ve fert davranışlarını, değişik düzeylerde bütün sosyal etkileşim biçimlerini, sosyal yapı özelliklerini ve bu yapıda ortaya çıkabilecek değişme eğilimlerini belirli bir yöntem dahilinde inceleyen, sosyal gerçekleri ve süreçleri sistematik ve bilimsel olarak mercek altına alan bir bilim dalıdır.
Sosyoloji, fertten ziyade toplumun aynasıdır. İnsanın, sosyal diye vasıflandırabileceğimiz bütün davranışları, sosyolojinin ilgi alanına girmektedir. Her ne kadar insan ruhuna pek yakın olan ilgi alanlarını, değerleri ve duyguları ihtiva eden sorunları ele alıyorsa da, sosyoloji, bir şeyin iyiliği veya kötülüğü, uygunluğu veya uygunsuzluğu gibi hususlarda yargıda bulunmaktan uzak durmaya, yani tarafsız kalmaya gayret etmektedir.
Tarihçesi
Toplumsal olaylar, her ne kadar insanlık tarihi ile başlatılmakta ise de hadiselere toplumsal yaklaşım tarzı daha çok 18. ve 19. yüzyıllarda ortaya çıkmıştır.
Toplumbilimi terimi, ilk kez bir toplumbilimci olmaktan ziyade bir bilim felsefecisi olan Fransız August Comte (1798-1857) tarafından kullanılmış ve İngiliz Herbert Spencer (1820-1903) tarafından da geniş kitlelere tanıtılmıştır.
Ancak, toplumbiliminin ilk temel esaslarını, ilmi yöntemlerle ortaya seren ilk bilim adamı belki de İbni Haldun'dur (1332-1406). Prof. Dr. W. Barthold’a göre İbni Haldun, tarih felsefesinin en mümtaz simalarından birisi olduğu kadar, toplumbiliminin ilk büyük kurucusudur. Toplumsal kanunları, tarihi hadiselerden çıkaran İbni Haldun, cihan tarihinde, büyük devlet ve medeniyetlerin kuruluşunda göçebe unsura yer verdiği, bunların medeni halk içerisinde yaşayıp milliyetlerini kaybettikleri hakkındaki fikirleri bugün bile geçerlidir. Ayrıca, toplumsal psikoloji, toplumsal ekonomi, tarih felsefesi, etnografya, toplumsal coğrafya, toplumsal felsefe, kentleşme, toplumsal insanbilimi gibi toplumsal bilim dallarına ait toplumsal kuramları, ciddi manada ancak 19. asırda kavranabilmiş ve bir çok Avrupalı bilim adamının çalışmalarına temel dayanak vazifesi görmüştür.
Dallar
- Ahlak Toplumbilimi
- Askeri Toplumbilimi
- Beden Toplumbilimi
- Bilgi Toplumbilimi
- Bilim Toplumbilimi
- Çalışma Toplumbilimi
- Din Toplumbilimi
- Eğitim Toplumbilimi
- Folk Toplumbilimi
- Gender Toplumbilimi
- Hukuk Toplumbilimi
- İktisat Toplumbilimi
- İnsan Ekolojisi ve Nüfusbilimi
- Kent Toplumbilimi
- Köy Toplumbilimi
- Kurumlar Toplumbilimi
- Küçük Topluluklar Toplumbilimi
- Kültür Toplumbilimi
- Medikal Toplumbilimi
- Natüralist Toplumbilimi
- Sağlık Toplumbilimi
- Sanat Toplumbilimi
- Sanayi Toplumbilimi
- Siyaset Toplumbilimi
- Toplumsal Psikoloji
- Toplumbilimsel Kuram
- Tarih Toplumbilimi
- Tatbiki Toplumbilimi
- Vergi Toplumbilimi
Toplumbilimciler
- İbn'i Haldun
- Saint Simon
- August Comte
- Émile Durkheim
- Ziya Gökalp
- Jürgen Habermas
- Karl Marx
- Vilfredo Pareto
- Talcott Parsons
- Ferdinand Tönnies
- Max Weber
- Immanuel Wallerstein
Bağlantılar
http://www.insanbilimleri.com/kitaplar/sodumet/1dusunme_ve_sosyoloji.htm http://www.sosyalsiyaset.com/documents/sosyoloji.htm