Trouble
1. anlamı mesele, sıkıntılı şey; sıkıntı, ıstırap, keder, üzgü, zahmet, üzüntü, belâ, dert; get into trouble belaya çatmak, başı, hazlmsızlık, hastalık, rahatsızlık, bela aramak, bela satın almak, digestive troubles sindirim bozukluğu, ask for trouble.2. anlamı üzmek. telaşlandırmak. sıkmak. rahatsız etmek. zahmet vermek. zahmet etmek. acı çektirmek. acı vermek. müşkül. zorluk. güçlük. zor durum. tehlike. dert. bela. zahmet. (sosyal/siyasal) düzensizlik. ızdırap. üzüntü. sıkıntı. sorun. kötü taraf. yanlış. rahat.