İlçenin yüzölçümü 825 km² olan Uludere Irak ile 56 km sınıra sahiptir. Doğuda Hakkari ilinin Çukurca ilçesi, Batısında Şırnak ili ve Silopi ilçesi, Kuzeyinde Beytüşşebap ilçesi, Güneyinde Irak toprakları bulunmaktadır. Coğrafi olarak dağlık ve engebeli bir araziye sahiptir.İklimi genellikle karasaldır.Yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve yağışlıdır.İlçeyi ikiye bölen Hezil çayının bir kolu olan kılaban deresi ilçeye hayat vermektedir.
İlçenin tarihi, millattan önceye dayanmaktadır. Tarih boyunca Urartular, Medler, Persler, Romalılar, Arsaklılar ve Sasaniler`in egemenliğine girmiştir. 1142`de İmadettin Zengin`in ve 1260 yılında Hulagu`nun Hakkari yöresini ele geçirmesini izleyen yılların kargaşalığı, yöre beylerinin 1349`da Karakoyunlulara bağlanmayı kabul etmeleri ile durur. 1386`da Timur ve 1502`den itibaren Safevi hakimiyeti altında yaşayan Uludere(Kılaban), Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı İmparatorluğuna bağlanarak bütün il beyleri gibi içişlerinde serbest bırakılır. Aşiret Beyleri kendi egemenlik haklarını korumak, Osmanlı toprak sisteminin dışında bir sistemle yönetilmek ve seferlere asker yollamak şartıyla İmparatorluğun egemenliğinde Cumhuriyete kadar kalmışlardır.
Cumhuriyetin ilanından sonra bucak haline getirilerek Beytüşşebap ilçesine bağlanan Uludere 27.06.1957 tarihinde yürürlüğe giren 7033 sayılı kanunla ilçe yapıldı.Bu tarihten 1990 yılına kadar Hakkari(Çölemerik)iline bağlı bir ilçe oldu.16.05.1990 tarihinde çıkarılan 3474 sayılı kanunla yeni kurulan Şırnak iline bağlandı. Uludere ilçesi Şırnak iline bağlı olup İl merkezine uzaklığı 48 km.dir.İlçeye bağlı 12 köy ve 3 belde vardır.Uludere belediyesi 1958 yılında kurulmuştur.Yerleşik nufusun %95 ten fazlası Goyan aşiretine mensup, Müslüman Şafii mezhebinden olup, Kürt kökenli vatandaşlardan oluşmuştur. Ayrıca 1980`li yıllara kadar DOÄAN ve ONBUDAK (şii-bozyon)köyleri Nasturi hiristyanları olarak nitelendirilen hiristyanların yerleşim alanıydı.Ancak günümüzde bu köyler göç nedeniyle boşalmıştır.Zengin folklorik yapısıyla Şırnak ilinin önemli bir ilçesidir.Güzel yaylaları ve ırmaklarıyla gezilecek doğal alanlara sahiptir. Kendine has toprak evleriyle günümüzde örneğine az rastlanır bir mimari yapıya sahiptir.Yazın uzun selvi ağaçlarıyla kışında karıyla doğa harikası olan bir yerleşim yeridir.Bahar aylarında yaylalardan toplanan ve yemek yapılan kürtçe isimleriyle pıncar,lüşık,kırenk,big gibi bitkiler halkın sebze ihtiyacını karşılar.
Meyve olarak yenen Işgın(Revos) bitkisi yaza doğru yaylalarda toplanır ve çarşısında sevenleriyle o harika ekşimsi tadıyla buluşur.Ülkemizde sadece Uludere -Hakkari arasındaki dağlarda yetişen ve koruma altında olan üç çiçekli Yaban Laleside ilçenin sembolü olmayı hak eden bir bitkidir. Yemekler:Hilisa(et,pekmez,dövülmüş buğdaydan yapılan bir yemektir), Kutilika Pırince(Pirinçli içli köfte), Kutilika savar(yassı bulgur içli köftesi), Xavis(pekmez ve un ve tereyağından yapılan tatlıdır) Flora ve Fauna bakımından zengin bir ilçedir. Endemik bitki: Dağ lalesi Ayrıca yapılan araştırmalara Anadoluda soyu tükendiği söylenen Anadolu Parsı, en son ilçenin sınırlarında görülmüştür.Yaban hayatı açısından zengin bir yapıya sahiptir.başta dağ keçisi olmak üzere,ayı,yaban domuzu,geyik,tavşan,tilki,keklik ve bir çok kuş türü mevcuttur. Yayla turizmi ve kış turizmine uygun bir coğrafyaya sahiptir.