Venezuela'daki Yahudilerin Tarihi

Kısaca: Venezula'daki Yahudilerin tarihi, bir grup ''marranonun'' Caracas ve Maracaibo'da yaşadığı 17.yy'ın ortalarına kadar dayanır. Fakat, Venezuela'daki Yahudi cemaati 19.yy'ın ortalarına kadar kurulmadı. 2008 yılından beri Hugo Chávez ile Yahudi cemaati arasındaki gerginlik nedeniyle ülkedeki Yahudi nüfusunun beşte biri yakın zamanda ülkeyi terketti. ...devamı ☟

Venezula'daki Yahudilerin tarihi, bir grup marranonun Caracas ve Maracaibo'da yaşadığı 17.yy'ın ortalarına kadar dayanır. Fakat, Venezuela'daki Yahudi cemaati 19.yy'ın ortalarına kadar kurulmadı. 2008 yılından beri Hugo Chávez ile Yahudi cemaati arasındaki gerginlik nedeniyle ülkedeki Yahudi nüfusunun beşte biri yakın zamanda ülkeyi terketti. 19. yüzyıl Amerikalarda açıldığı günden beri hala aktif olan en eski Yahudi mezarlığı Coro Yahudi Mezarlığı'dır. Kökenleri, 19.yy'a, Sefaradların Hollanda kolonisi olan Curaçao'dan Venezuela şehri Santa Ana de Coro'ya 1824'te göç etmesine dayanır. 20. yüzyıl 1907'de İsrail Yarar Derneği 1919'da Venezuela İsrail Derneği adını aldı ve örgütün amacı ülkede dağınık halde yaşayan Yahudileri bir araya getirmekti. Yahudi duaları ve bayram hizmetleri Caracas'ın yanı sıra Los Teques ve La Guaira gibi kasabalardaki küçük evlerde icra edildi. 1917'de Yahudi nüfusu 475'e, 1926'da 882'ye yükseldi. 1920 ve 30'larda Kuzey Afrika ve Doğu Avrupa Yahudilerinin ülkeye varmasıyla Yahudi cemaati daha da gelişti. 1934'ten sonra Doğu ve Orta Avrupa'dan Yahudi göçü hızlandı fakat bu zamanda Venezuela Yahudi göçmenlere kısıtlamar getirdi ve bu kısıtlamalar 1950'lere kadar yürürlükte kaldı. 1939'da Koenigstein ve Caribia isimli vapurlar Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi Almanyası'ndan ayrılıp Venezuela'da demir attı. Bir Yahudi mülteci La Esfera adlı Venezuela gazetesine şu demeci verdi: "Bizi ölümle tehdit eden topraklardan uzaklarda özgür olmamızın getirdiği mutluluğu hayal edin. Almanyadan kovulduktan sonra bize kucak açmanız kutsal bir olaydır." Fas'tan ayrılıp çoğunlukla Caracas'a yerleşen Sefaradlar tarafından gerçekleşti. 45,000 kişiyle en yoğun Yahudi nüfusuna ulaşan Venezuela'daki Yahudiler, Venezuela, Yahudi yaşamına konuksever davrandı ve Yahudiler "ülkede derin bağlar geliştirip kuvvetli bir şekilde milliyetçileşti"; "hükümet münasebetiyle rahatça 'yaşa ve yaşat'" ilkesini edindiler. 20,000 kişilik güçlü Yahudi nüfusunda beşte bir oranında azalma gerçekleşti. Kasım 2010'a kadar geçen sürede, Chavez'in başa geçmesiyle Venezuela Yahudilerinin yarısından fazlası ülkeyi terketti, geri kalanlar ise "resmi antisemitizm"den şikayetçidir.

Antisemitizm suçlamaları

Stephen Roth Enstitüsü'nün 2002 yılındaki raporuna göre, Venezuelalı gazeteci Ted Cordova-Claure ABD'de, özel ve demokrasi yanlısı Tal Cual gazetesinde yazdığı makalede Şaron'u Hitler'e benzetti. Roth Enstitüsü ayrıca, Frontera gazetesi yazarı Alfredo Hernandez Torres'in, İsrail'e karşı yapılan intihar saldırılarının haklılığını; Şaron'un, Hitlerin Yahudilere uyguladığı nefretten daha fazla nefret gösterdiğini; Cenin'de yapılanın soykırım olduğunu ve duygusuz Hitlerin dahi bundan utanacağını yazdığını ve Şaron'u "canavar" olarak gösterdiğini belirtti. siyasetçi ve Beşinci Cumhuriyet Hareketi lideri Tarek William Saab ve Venezuela Merkez Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Okulu yönetmeni Franklin González ile yapılan ropörtajlarda bu kişilerin BM'in Filistin konusundaki tavrına hayıflandığı ve "çatışmaların kaynağının İsrail Devleti'nin kuruluşu olduğunu" söyledikleri aktarılmıştır. Ağustos 2004'te ABD Dışişleri Bakanlığının verdiği bilgilere göre, başkanlığı geri çekme referandumları sırasında antisemit olaylar gerçekleşmiştir. Hükümet yanlısı VEA gazetesi, Yahudi liderleri 2002 Venezuela darbe girişimine katılmakla suçladı.

2004 Yahudi okulu baskını

ABD Dışişlerine göre, Kasım 2004'te Venezuela hükümet savcısı Danilo Anderson suikaste uğradıktan sonra "hükümet, gazeteci Orlando Urdaneta'nın bir ABD televizyon programında Anderson'un ölümünde İsrail'in parmağı olduğunu ima eden hicivli yorumunu kullandı." İsrail elçiliği, olayın İsrail ile olan ilişkisini yalanladı ve hükümet yetkililerini yanlış yönlendirilmemesi için uyardı. Çocukları okula kilitlediler ve Anderson araştırması için okulu aradılar. Üç saatlik aramanın sonunda çocuklar serbest bırakıldı; ardından polis, aramanın "meyve vermediğini" belirtti ve aynı görüş hükümet yetkililerince de onaylandı. Arama sırasında zarar gören olmadı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Anderson suikastinin arkasında İsrail'in parmağı olduğu dedikoduları bu baskına sebebiyet vermiş olabileceğini dile getirdi. Roth Enstitüsü'ne göre, medya analistlerinin baskın hakkındaki iddiaları şöyledir: "Arap ülkeleri ve radikal İslam devletleriyle bağı olan hükümetin Yahudi cemaatini tehdit etmenin bir yoluydu. Hatta, baskın olduğu sırada iki anti-Amerikan olan Chavez petrol hakkında görüşmek üzere İran'daydı." Bu pazar gününü takip eden salı gününde, 2 Aralık'ta, CAIV yetkilileri bir mektup yayınlayıp, referandum gününde DISIP ajanlarının gece saat 12:40'ta, silah ve uyuşturucu arama amaçlı kulübe zorla girdiklerini belirtti. CAIV'e göre, DISIP ajanları, uzun aramalar sonunda sıradışı birşey bulamayıp ayrıldılar. 2005'in sonlarında, Dünya Yahudi Kongresi lideri Brezilyalı haham Rabbi Henri Sobel, Chávez'i antisemit olmakla suçladı. Aralık 2005'te verilen demece istinaden Miami Herald gazetesi "Bunun, Chávez'in ilk antisemit demeci olmadığını" yazdı. "2005'te, 'İsa'yı çarmıha gerenlerin torunlarını ve dünya varlıklarını eline geçiren bazı azınlıklara' saldırdı." JTA, Venezuela hükümet kaynakları ve FAIRe göre, Venezuela Yahudi liderleri, alıntıda Bolivar'ın hariç tutulduğu, Chavez'in Yahudilerden bahsettiğini ve varlıkla ilgili konuda ima edilenlerin antisemit olmadığını belirtti. Forward.com'da yayınlanan makaleye göre, Venezuela Yahudi cemaati liderleri, Simon Wiesenthal Center'ı antisemitizm ile suçlama konusunda acele etmekle suçladı; Chavez'in yorumlarının konu dışında algılandığı ve bahsettiği kişilerin "goy elit işletmecileri" ve "koloniyel dönemden beri var olan bölgedeki beyaz oligarşinin" olduğunu belirtti. Ulusal televizyon kanalında konuşan Chavez, Wiesenthal Center'ı Washington ile birlikte çalışmakla suçladı. JTAnın dediğine göre Chávez bunun "emperyalist kampanyanın bir parçası" olduğunu söyledi. Ocak 2006'da "canını kurtarmak için ülkeden kaçan" Yahudi film yapımcısı The Boston Globeda bir makaleye konu oldu. Makalede anlatıldığına göre, bir hükümet televizyon programı sunucusu onu "Chavez'e karşı Siyonist komplo"nun bir parçası olmakla suçladı; ertesi gün Chavez, "devrimi karaladığı" gerekçesiyle film yapımının kanunen durdurulması için çağrıda bulundu. JTAnın dediğine göre, 2006'da İsrail'in Hizbullah ile olan savaşı sırasında Chavez'in İsrail'i şiddetle eleştirmesi Venezuela Yahudilerinde korkunun yükselmesine sebebiyet verdi. Dediklerine göre, bu söylemler "antisemitizm ateşini körüklemekteydi" ve yakın zamanda olan antisemit davranışlar Venezuela'daki olağan antisemitizmden farklıydı. "Hükümetin İsrail ve Yahudilere karşı kışkırtıcı yorumlardan" endişe duyduklarını dile getirdiler. Chávez, çeşitli kereler Anti-Defamation League gibi örgütler tarafından antisemit olmakla suçlandı ve kendisinden söylemlerinin Venezuela'yı nesil etkileyebileceğini görmesi istendi. ADL'nin güney bölgeler yönetmeni Chavez'i tarihi çarpıtmakla ve doğruya eziyet etmekle suçlayıp bu tavırlarının klasik antisemitizm temalarının yankıları olduğunu belirtti. Miami merkezli Bağımsız Venezuela-Amerika Vatandaşları başkanı 2006'da, "Kendisini dünyanın artıklarıyla çevreleyen birinden bu beklenir. Teröristlere ve diktatörlere elini uzatıyor. Onun, İsrail gibi demokratik bir ülkeyi savunmayacağı tahmin edilebilir" dedi. Caracas'taki Yahudi-Venezuelalılar cemaati lideri, El Nuevo Herald gazetesine Chávez'in söylemlerinin yarattığı durumun "korku ve rahatsızlık verici" olduğunu ve kendisinin "sadece bir grubun değil Venezuela Yahudilerinin de başkanı olduğunu" belirtti. Wikileaks 2010'da CAIV'ın ABD diplomatlarına içinde bulundukları Venezuela hükümeti başkanı Hugo Chavez tarafından yaratılan durumdan endişe duyduklarını ve cemaatin "ufkunun karanlık" olduğu söylendiği bildirildi. Cemaat, Chavez'in İran ile olan yakın ilişkisi ve İsrail'i protesto etmesinden endişe duymaktadır. Söylemlerinde bir ara İsrail ile Venezuela Yahudi cemaatini birbirinden ayıran Chavez, 2004'ten beri anti-Siyonist görüşler ile anti-Semit görüşler arasında fark göözetmemektedir.

2009 (Ocak) sinagog saldırısı

Şabat'a denk gelen, 31 Ocak 2009 gecesi, İsrail'in Gazze'te girişinin ardından, kimliği belirsiz 15 kişilik silahlı bir çete, Venezuela'nın başkenti Caracas'taki en eski sinagog olan Tiferet Israeli birkaç saat boyunca işgal etti. Çete, güvenlik görevlilerinin ellerini ve ağızlarını bağlayarak etkisiz hale getirdikten sonra ofisleri ve kutsal kitapların bulunduğu yeri tahrip etti. Duvarlara antisemit ve anti-İsrail graffitiler yazan çete Yahudilerin ülkeden kovulmasını istedi. Venezuela'nın Dışişleri Bakanı Nicolás Maduro bu saldırıyı kınayıp bunun bir "vandallık suçu" olduğunu söyledi. Bilişim Bakan Jesse Chacón da saldırıları kınadı ve hükümetin bunda bir parmağı olmadığını belirtti. ABD siyasetçileri, patlak veren ayaklanmalara karşı Venezuela başkanı Hugo Chávez'i Yahudileri korumaya davet etti. On altı Cumhuriyetçi ve Demokrat politikacının imzası bulunan mektupta "Yahudi cemaatinin tehdit ve taciz edilmesine son verilmesi" talep edildi. Şubat 2009'da, sinagogu soyan iki soyguncunun da bulunduğu 11 şüpheli tutuklandı. CICPC raporunu aktaran günlük muhalefet gazetesi El Universalin yazdığına göre, tutuklanan on kişiden biri, hahamdan para ödünç isteyen fakat isteği reddedilen hahamın koruması ve muhalafet destekli Metropol polisi Edgar Alexander Cordero'ydu. Sinagogun kasasında para olduğuna inanan Cordero sinagogu soymaya karar verdi. İçişleri Bakanı Tarek El Aissami, antisemit vandallığın "ilk olarak, araştırmaları zayıflatmak ve ikinci olarak milli hükümeti suçlamak amaçlı" bir taktik olduğunu dile getirdi.

2009 (Şubat) sinagog saldırısı

26 Şubat 2009'un akşamında, el yapımı bir bomba Caracas'taki Ortodoks Beit Shmuel sinagoguna atıldı. Saldırıda yaralanan olmazken camlarda ve bir arabada maddi hasar oluştu. Ayrıca bakınız *İsrail-Venezuela ilişkileri *Latin Amerika'daki Yahudilerin tarihi Kaynakça

Dış bağlantılar

* Venezuelanalysis, 4 September 2009, Playing the ‘Anti-Semitism’ Card Against Venezuela

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.