Düzenle|Nisan 2007
Marks`ın ilk çalışmalarında, yabancılaşma (Almanca ``Entfremdung``)doğal olarak birbirine ait olan şeylerin ayrılmasını veya dengeli bir uyum içersinde olan şeyler arasındaki antagonizmi ifade eder. Bu kavramın en önemli kullanımında, kavram insanların insan doğasının hallerine yabancılaşmasına atıfta bulunur. Marks yabancılaşmanın kapitalizmin sistematik bir sonucu olduğunu öngörmektedir. Teorisi, Feuerbach`ın, Tanrı`nın insanların karakterlerini yabancılaştırdığı düşüncesini tartıştığı ``Hıristiyanlığın Özü`` (1841) çalışmasına dayanır. Stirner bu analizi ``The Ego and Its Own - Ego ve Kendi ``(1844) çalışmasında `insanlığın` birey için bir yabancılaşma ideali olduğunu açıklayarak daha ileri götürmüş ancak Marks ``Alman İdeolojisinde(1845) onu eleştirmiştir.