Kitapta Yaşar Yaşamaz adlı karakter hapse girmesinden sonra mahkum arkadaşlarına hayat hikayesini anlatır. Devlet, Yaşar Yaşamaz`ın bir ölü olduğunu düşünmektedir ama yinede askerlik görevini yerine getirir. Yaşar nüfus kağıdı çıkaramaz ve olaylar hem güldürü hem de düşündürücü şekilde gelişir.
Yaşar okula gidebilmek için nufüs kağıdına maktadır. Ancak nufüs dairdesindeki kütüğe göre 12 yaşındaki Yaşar Çanakkale`de şehit düşmüştür. Bu yüzden nufüs kağıdı Yaşar`a verilmez. Zaman geçer ve Yaşar asker kaçağı olarak adlandırılıp askere çağrılır. Terhis olma zamanı geldiğinde de Yaşar kütüğe göre yaşamadığı için terhis edilemez. Zar zor terhis edilir. Bu sefer Yaşar`ın babasının öldüğü öğrenilir. Yaşar babasının borçlarını ödemek zorunda olmasına karşın nüfus kağıdı olmadığı için mirası alamıyor. Babasının ölümünden sonra İstanbul`a geliyor ve köyden tanıdığı olan Satı Bey`in yanına gidiyor. Satı Bey çok saygı duyulan bir adam olduğundan onun bir kağıdıyla istediği işe girebileceğini öğreniyor. Satı Bey`in yazdığı kağıtla müzeye iş bulma çabasıyla gidiyor fakat yazı silinmiş olduğundan dolayı müzede çalışmak yerine müzeyi gezmek durumunda kalıyor. Zaman geçiyor ve birisiyle manav kuruyor. Manav işi ilerliyor fakat bir gün adamın tüm parayı alıp kaçtığı öğreniliyor. Daha sonra Yaşar hastalanıyor. Hastalık yüzünden saçları dökülüyor. Saçları dökülmesin diye bir şapka alıyor. Hemşehrisi olan bir odacıya gidiyor ancak şapkayı kaybediyor.