Kısaca: Yurtbeyli, Ankara ilinin Haymana ilçesine bağlı bir beldedir. ...devamı ☟
Yurtbeyli, Ankara ilinin Haymana ilçesine bağlı bir beldedir.
Coğrafya
Yurtbeyli beldesi, Ankara il merkezine 115, Haymana ilçesine 45 km mesafededir.
Nüfus
Kültür
Beldenin içinde bir türbe vardır. Bu türbeye Merangillerin türbesi derler. Türbe, çıban hastalığı geçirenlerce ziyaret edilir, orada adaklar kesilir, yemek pişirilip çevreye dağıtılır, çocuklar hediyelerle sevindirilir ve dua edilirdi. Günümüzde yaygın olmamakla birlikte türbenin bulunduğu yere hala gelip gidenler var. Türbe, Köse Abdullah’ın türbesidir.“ Süslü ÖZTÜRK, beldenin Yunan askerlerince işgalini de şöyle anlatıyor: “Yunan askerleri Yurtbeyli’ye giriyorlar. Ancak burada fazla kalmayıp Sinanlı istikametinde hareket ediyorlar. Türk askerleri ise köylülerce Şehitlik tepesi adını verdikleri yerde bulunuyor. Yunan askerleri, Serinyayla(Çekirge) üzerinden atak yapıp geliyor. Dedemin anlatığına göre Türk askerinin attığı toplar yumuşak olan karşı tepedeki toprağa saplanıyor. Yunan askerleri köye girecekleri zaman tüm köylüler, kadın-erkek, çoluk-çocuk hepsi karşıki tepede toplanıyorlar; evlerimize ne yaparlarsa yapsınlar yeter ki bize zarar vermesinler diye. Yunan askerleri evlere girip para, altın gibi önemli buldukları şeyleri alıyorlar ve Sinanlı yönünde ilerlemeye devam ediyorlar.” “Köse Abdullah ve Karaoğlan adındaki iki kardeş Urfa’nın Siverek ilçesinden Orta Anadolu’ya göçetmişler. Bu olay Şeyhbızınların Doğu’dan İç Anadolu’ya göçlerinin temelini oluşturmuş ve ilk olarak Haymana bölgesine gelen Şeyhbızınlar’da onlar olmuş. İlkin Karacadağ (Karecırağ) bölgesine yerleşmişler, orada bir süre kaldıktan sonra Kozanlı ile Yeşilköy (Tikulağ) arasındaki «Gelin Kaya » denilen mevkiye geçmişler. Orada da bir süre kalan bu iki kardeş daha sonra Yurtbeyli’yi yurt edinmişlerdir. Burada Köse Abdullah ile Karaoğlan’ın arası açılınca Karaoğlan ayrılıp bugünkü Sinanlı köyünü kurmuş. Halk dilinde Köse’ye «küse », Abdullah’a da «Avdılla » denilmektedir. Köse Abdullah, Küsevdılla ve söylene söylene Küsevdeli oluvermiştir. Hala çevre köylerce Yurtbeyli’ye «Küsevdeli » ve Sinanlı’ya da «Karoğli» denilmektedir. Köse Abdullah ve Karaoğlan, Katran kuyularından(Katrancı) Devecipınarı’na, Cihanşah tepesine ve oradan da deveyolu olan “Kuçıke Kuna“ ya kadar olan yerleri kendi üzerlerine tapulamış. Daha sonraları Köse Abdullah’ın iki yeğeni Halil ve İbrahim, Haymana yöresine gelmişler ve Balçıkhisar ile Pınarbaşı(Baltalin)nı kurmuşlardır. Köse Abdullah’ın torunu ise Altıpınar(Yenicik)’a gidip yerleşmiş ve o köyde böylece kurulmuştur. Altıpınar’a o yüzden çevrede “Turın“ denilmektedir. Beldemiz şimdi 15 kabileden oluşmuş, bu kabilelerin en büyükleri Kel Ahmet, Meran, Gozel ve Askolar’dır. Bu kabile üyelerinin 40 değişik soyadları var.“ Başkan, Şeyhbızın aşireti ile ilgili bir tespitini de bizimle paylaşıyor: “Beldenin yaşlılarından edindiğim bilgilere göre bizim anayurdumuz İran ile Irak arasındaki Leer(Lor) bölgesidir. Bu bölge Moğol istilasına uğrayınca aşiretimiz dağılıp herbiri bir tarafa(Irak’ın Bazayan bölgesi, Süleymaniye, Musul, Kerkük, Doğu ve Güneydoğu Anadolu) yayılmışlardır.“ 400 hanelik beldenin son sayımında nüfusu 3143 olarak tespit edilmiş. Ankara’da 300, Bursa’da da 80 kadar Yurtbeylili aile yaşamaktadır. İki camileri var. Gittikleri yerlerde meslek olarak çoğunluğu yufkacılık, lokantacılık ve nakliyeciliği seçmişler. Her hanenin 1.5 dönümlük bağı var. Beldenin girişindeki bu bağlık 460 dekarlık alana ilkin köyde hayvancılık gelişsin diye dönemin kaymakamının talimatıyla yonca ekimi yapılıyor. 2-3 senelik deneme ekimlerinden verim alınamayınca buraya asma dikilerek köylünün herbirine 1.5 dekar kura ile dağıtılmış. Burada bağcılık hala devam etmektedir. 1951’de Bulgaristan göçmenlerinden iki aile bu köye yerleştiriliyor. O aileler 15-20 sene sonra tarlalarını satıp Haymana’ya göçetmişler. Buraların eskiden önemli bir yerleşim yeri olduğunu gösterir pek çok tarihi eser tarlalardan çıkmaktadır. Beldeden Kurtuluş Savaşı’na katılıp İstiklal Madalyası alan isimler: Cemal BİNİCİ, Hızır (Çavuş) ÇOBAN, Kaplan(Çavuş) ÖLMEZ, Mehmet(Çavuş) BAĞCI. Kore Savaşı’na ise Bedrettin KAYMAKÇI ve CAVUS Mustafa YILDIZ katılıp gazi olmuşlar. Osmanlı’dan günümüze kadar ulaşmış, beldenin elinde olan iki ferman mevcuttur: #Ferman (Şecere)da, köyü kuranların seyyid olduğu ve Zeynel Abidin soyundan geldiği yazılıdır. #Ferman ise tercüme edilmemiş, yalnız beldenin büyüklerinin ifadesine göre Yurtbeyli’nin kuruluşu ve tarihi hakkında bir takım bilgiler içeriyor. I. Fermanda geçen ifadelerden bazıları : Dua faslından sonra....“gelelim meseleye“ diye devam ediyor. Bu İslam'ın (Şer-i Şerif’in) esasını ortaya koyduğu açık bir neseptir. Ve Şeriat bunu böyle istemiştir. Bu nesep bereketle beraber bulunmaktadır. Yani kim bu nesepte varsa bereket üzeredir. Sağlam bilgilere dayanmıştır. Peygamberimiz (s.a.v.) buyurmuştur ki; “bütün nesepler kesilecektir. Benim soyum ve nesebim hariç. Allah Teala kıyamete kadar onların bereketiyle ortalığı dolduracaktır.“ İşte bu söyleyeceğim salih kişi de onlardandır. Seyyid Heci bin Seyyid Yusuf b.Seyyid İbrahim b.S. Abdullah b.S.Beliğ Seyyid Muhammed b.S.Şeyh Mahmut b.S.Şeyh Harun ayrıca onlardandır Seyyid Cebrail b.Seyyid Melle Şeyh Beyazid b.Seyyid Şeyh Abdullah b.S.Beliğ yine onlardandır Seyyid Osman b.Seyyid Velid b.Seyyid Cemil b.Seyyid Şemsettin b.Beliğ adı geçen Seyyid Muhammed b.Seyyid Mahmud adı geçen b.S.Harun adı geçen b.Şeyhil İmamıl Kiramul el eazz Şeyh Hasan ve kardeşi Şeyh Ömer bunlar da Şeyh İlyas’ın evlatlarıdır. Şeyh İlyas b.Şeyh Hasan b.Şeyh Seyyid Habip b.Seyyid Hızır b.Şeyh Seyyid Behlül b.Şeyh seyyid Muhammet b. Şeyh Seyyid Yusuf b.Fadıl ez Zahid Şeyh Seyyid İbrahim b.Şeyh Seyyid Muhammed..... b.S.Matar b.Şeyh Seyyid Abdullah (bu Abdullah şeyhlerin şeyhi, kutupların kutbu Abdullah kaddesallahu sırrahu) b.Şeyh Seyyid Halil b.Şeyh S. Yusuf b.Şeyh S.İlyas b.Şeyh S.Hızır b.Şeyh S.Yusuf b.S.Hüseyin b.Şeyh S.Muhammed b.seyyid Musa ennani b.Seyyid İbrahim el Mürtaza binil imam Musa Kazım b.İmam Caferi Sadık b.Muhammed el Bakır bin İmam Zeynel Abidin bin Ali (Hz.Ali). :-Ben Peygamberimizin emriyle bunu yazdım. :-Yazım tarihi 11 Muharrem Pazartesi 1047/1637. ;Fermandaki bazı onaylar: :- İstanbul kaymakamı nakibul eşrafı Seyyid Yusuf oğlu Seyyid Halil :“Okudum ve imza ettim“ :- Ve Kaye, Derviş Ahmet ve Molla Muhammed bu secereyi İstanbul’a tastik etmek üzere getirmiş ve İstanbul nakibul eşrafı seyyid İbrahim oğlu Seyyid Kadir tastik etmiş. :- Zilhicce ayının sonu 1108/1696’da mühürlenmiş. :- Erzurum kadısı Abdullah 1109/1697’de tastiklemiş. “1109’da bana sunulunca ben de imza ettim. Nakiblerin nakibi fakih Ahmet Hüseyin. Bundan önce de fakih Seyyid Hüseyin b. Zülkifil b.şeyh seyyid Hüseyin nakibi eşrefi yazdı. Sene 1109“ :- “Bu sahihtir. Onu fakih Sabit yazdı. Bu şecerenin aslını aldım. İnceledim. Okudum ve tasdik ettim. Ziyade ve eksik yoktur. Ve kağıt üzerine bilgi olarak da yazdım. Ben Seyyid Muhammed b.Mü’minin” :- Bu şecere ne eksik ve ne de fazladır. Ardarda gelen sekiz tane bitişik evraktan meydana geliyor. :- Bu şecere sahiplerinden yaylak ve kışlak vergisi isteyen hakimlere ve şecereye itimat etmeyen hakimlere Allah lanet etsin. Bu şecere sahibinin nesebi büyük alimlerce tasdik edilmiş ve ispat edilmiştir.
Beldenin adı
Beldenin ilk adı Köse Ewdali’dır.Bu ad, beldenin kurucusu Köse Abdullah’tan gelmektedir. Köse Abdullah, zamanla halk arasında Köse Ewdali olarak söylenir olunca değiştirilerek 1950’li yıllarda Yurtbeyli’ne dönüştürülmüştür.
İdari yapısı
1998’de belediyelik oldu. İlk belediye seçimi 1999’da yapıldı. Belediye baskani KelAhmet oglu MURAT DURMAZ ssecildi Dış bağlantılar * YerelNET