yüksek
Türkçe yüksek kelimesinin İngilizce karşılığı.adj. raised high, elevated, exalted, high, highrise, lofty, loud, spheric, stately, superior, tall; buoyant, penetrating, penetrative
pref. acro, hyper
prep. above, over
ardından kişi "bilim uzmanı", "hekim" , "yüksek mühendis", "yüksek mimar" gibi unvanlara sahip olur. Yüksek lisans, Lisans eğitimi bittikten sonra devam...
Lisansüstü, Doktora, Kuram, Tez, Yetkinlik, Doktora tezi, Fakültedönüşüyle atlama tamamlanır. Yüksek atlamada yarışmacının uyması gereken en önemli kural; sıçramada tek ayağını kullanmasıdır. Yüksek atlamada yarışmacılar ilk...
Yüksek atlama, 100 metre, 100 metre engelli, 10 Haziran, 10 Temmuz, 110 metre engelli, 11 Ağustos, 11 Haziran, 11 Temmuz, 12 Ağustos, 12 MartYüksek Hızlı Tren ya da kısaca YHT, Türkiye'de TCDD'ye ait yüksek hızlı demiryolu hatları üzerinde TCDD Taşımacılık tarafından işletilen yüksek hızlı...
Filinta adını verdiği grubu kurar. Yüksek Sadakat'ın ilk hali olarak değerlendirilebilecek Filinta'da Özmakinacı dışında Yüksek Sadakat'ın mevcut iki üyesi de...
Yüksek Sadakat (Grup), Rock, Türkiye, İstanbulmetre daha yüksektir. Helezon dahil edilmediğinde Petronas Kuleleri, Sears Kulesi'nden daha yüksek değildir. Chicago'daki kongresinde, Yüksek Binalar ve...
yapılacak her türlü itiraza karşı başvurulabilecek son mercii Yüksek Seçim Kuruludur. Yüksek Seçim Kurulu'nun verdiği kararlar kesindir, YSK'nın vermiş olduğu...
Kongre Binası Federal Yüksek Mahkeme Binası, Brasilia, Brezilya Federal Yüksek Mahkeme Binası, Brasilia, Brezilya ^ "Federal Yüksek Mahkeme Binası Resmi...
Yüksek çözünürlüklü televizyon ya da yüksek tanımlamalı televizyon (İngilizce:High-definition television, kısaca HDTV) geleneksel TV yayın standartlarından...