Çankaya'nın yayla havası sert, temiz ve sağlamdı... İşte bu Köşk, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşunda ve kaderinde önemli bir yer tutacaktı. Mustafa Kemal Paşa, Ankaralılar'ın kendisine hediye ettikleri bu Köşk'te 1921 ile 1932 yılları arasında kaldı. Annesi Zübeyde Hanım ile eşi Latife Hanım da bir süre burada oturdular...
O, ziyaretçilerini, büyükelçileri, yerli yabancı misafirlerini, gazetecileri bu küçük Köşk'te kabul eder ve ağırlardı. Dünya'da tarihi değeri olan pek çok bina, ünlerini büyüklerine ve mimarlarına borçludurlar. İlk Çankaya Köşkü'nün ise maddi bir büyüklüğü olmadığı gibi, mimarı da belli değildir.
Türk Hükümeti'nin yerleştiği Bakanlıklar semti ve onu takiben de Büyükelçilikler'in yer aldıkları Çankaya'ya uzanan ana caddenin oluşturduğu tablo, Mustafa Kemal Atatürk' ün " YURTTA SULH, CİHANDA SULH" ilke ve idealinin insana heyecan veren görkemli bir görüntüsüdür...
İşte bu Köşk'te Türk Kurtuluş Savaşı'nın kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin, kurucusu ve çağdaş Türk Ulusu'nun önderi çalışmış ve düşüncelerini gerçekleştirmiştir. Atatürk'ü izleyen ve O'nun ilke ve ideallerine bağlı Cumhurbaşkanları da Çankaya'daki yeni Pembe Köşk'te günün ihtiyaçlarından doğan küçük değişikliklerle, Atatürk'ten gelen yaşayışı sürdürmüşlerdir. Böylece Çankaya, Türkiye Cumhuriyeti'nin gelenek ve devamlılık ve demokratik düşünce ve yaşam biçiminin simgesi olmuştur.
Pembe Köşk
Çankaya Köşkü, Müze Köşk'ün hemen sağ tarafında ve onun bittiği yerde başlayan sütunlu, pembe tarihi bir yapıdır. Yapımına 1931 yılında başlanılan ve ilk yıllarda Yeni Köşk olarak da adlandırılan Çankaya Köşkü 1932 yılı Ekim ayında tamamlandı.Pembe Köşk'ün üç cephesi de Ankara taşı ile çevrilidir.. Alt katı bodrum ve genişçe bir teras üzerine iki kat olarak inşa edilen Çankaya Köşkü'nün birinci katı, çalışma ve misafirlerin kabulleri, üst katı ise ikametgah için düzenlenmiştir. Çankaya Köşkü' nün çalışma ve kabul salonlarının bulunduğu birinci katına, binanın her dört cephesindeki kapılarla da giriş yapılabilmektedir.
Milli Bayrağımızın dalgalandığı büyük gönder, Köşk'ün sağ ön tarafında ve Gül Bahçesinin duvarlarının başladığı köşededir. Çankaya Köşkü'nün günlük kullanım kapısı, 19 taş basamaklıdır. Terasında köşeli küçük havuz ile bir çiçek bölümü vardır... Yabancı Devlet Başkanları'nın Köşk'ü ziyaretlerinde ise, ön cephedeki geniş merdivenler ile aynalı salonun terasa açılan kapısı kullanılmaktadır.
Müze Köşk
Atatürk Müze Köşkü olarak adlandırılan bina, Cumhurbaşkanlığı kompleksi içindeki ilk yapıdır. Ankara'nın Çankaya köyünde tahminen 1800'lü yılların sonlarında bir bağ evi olarak yapılmıştır.Müze Köşk Büyük sarayların ihtişamından uzak, mütevazı ancak, Atatürk'ün ince zevkini yansıtan bir biçimde döşenen Müze Köşk'ün methal taşlık olarak anılan girişinden hole geçilir. Ortasında bilardo masası, tam karşı köşede piyano bulunan hole açılan üç kapıdan sağdaki ile yeşil salona, karşıdaki ile yemek salonuna, soldaki ile ise elçi kabul salonuna geçilir. Yine solda, üst kata çıkan merdivenler bulunur.
Üst katta ise geniş bir sofa, çalışma odası, kütüphane, yatak odası, oturma odası ve banyo vardır.
Mimar Seyfi Arkan tarafından yapılmış, 1936 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır. Tek katlı bir yapı olan Camlı Köşk 1951 - 1954 yılları arasında Türkiye' yi ziyaret eden yabancı Devlet Başkanlarına ikametgah olarak tahsis edilmiştir.
1954 - 1970 yılları arasında Başbakanlık ve Senato Başkanlığı ikametgah olarak kullanılmıştır. 1985 yılında yeniden düzenlenmiş, 1994'te restorasyonuna başlanmış olan Camlı Köşk, restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra, 1996 yılı başında tekrar yabancı Devlet Başkanlarını konuk etmek üzere kullanılmaya başlanmıştır.
Hizmet Binası
Cumhurbaşkanlığında mevcut binaların ihtiyacı karşılamaması üzerine yapılmıştır. 4 Nisan 1986 günü temeli atılan bina 1993 yılında hizmete açılmıştır. Projesi mimarlar Mustafa Aytöre ve Orhan Genç tarafından hazırlanan ve tamamen Cumhurbaşkanlığı birimlerinin çalışma ofisi olarak kullanılan binada, toplantı, kabul, resepsiyon salonları ile Cumhurbaşkanının makamı ve çalışma ofisi bulunmaktadır.Çankaya'da sığınak
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları'nın ikamet ettiği Çankaya'da bir atom sığınağı da yer alıyor. 1940'lı yıllarda İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı döneminde inşa edilen sığınak, köşk binasının 50 metre arkasında yer alıyor.Çelik bir kapıdan girilen sığınak, Ankara'da muhtemel bir nükleer saldırı durumunda Cumhurbaşkanı'nın çalışacağı mekan olarak planlandı. Her türlü ayrıntının düşünüldüğü bölmede mütevazi bir banyo, masalara yerleştirilmiş küçük kuru çiçekler, banyo terlikleri ve 1940'lı yıllardan kalma bir barometre var.
Demirel'in sığınağa hiç girmemesini geçmişte istismar edilmesine bağlarken 9.Cumhurbaşkanı'nın bahsettiği dönem İnönü'nün cumhurbaşkanlığı döneminde yaşanan 2.Dünya Savaşı günleriydi. Demirel, halkın tepesine bomba atılacağı bir ülkede "Cumhurbaşkanı Çankaya'da sığınak buldu" diye laf çıkmasının kendisini o güne kadar sığınağa girmemeye yönelttiğini belirtti.
Piramit Salon
Çankaya Köşkü'nün en yeni salonu 22.11.1999'da açılan ve tam bir teknoloji harikası olarak tanımlanan "Piramit Salon".. ABD Başkanı Bill Clinton'ın Ankara ziyaretine teknik aksaklıklardan dolayı yetişmeyen Piramit Salon'un ilk misafiri Finlandiya Cumhurbaşkanı Matti Ahtisaari oldu.Salonda simultane tercüme için gereken araçlar, ses cihazları ve kameralar bulunuyor. Duvarları ses yalıtımı için özel olarak kaplandı. Kırmızı rengin hakim olduğu salonda kameraların rahatça çekim yapabilmeleri için ayrı bir de bölüm oluşturuldu.