Ünye'nin il merkezi Ordu'ya uzaklığı 76 kilometredir. Ünye 41° kuzey paraleli ve 37° doğu meridyenleri arasında, Karadeniz Bölgesi'nin, Orta Karadeniz bölümünde yer alır. Ordu ilinin en büyük, Karadeniz Bölgesi ' nin en büyük ilçelerinden biridir.
Yerleşke
Ünye sahil şeridinde Fatsa ve Terme ilçelerine, içerde Akkuş ilçeleriyle komşudur. Eğimin sıfıra yaklaştığı bir yerde kurulmuştur ki bu onu Doğu Karadeniz den tümüyle ayırmaktadır. Ünye ilçe merkezi geniş bir hilal oluşturan bir koy üzerinde yer almaktadır. İlçenin içinden geçen Tabakhane deresi ilçenin doğu 1/3-2/3 şeklinde ikiye ayırmıştır. Batı yakasındaki Curi deresi ilçenin Terme ile fiziksel sınırını oluşturmaktadır.İklim
İlçede tipik Karadeniz iklimi görülmektedir. Ancak arkadan geçen dağ yükseltilerinin azalmasıyla doğu karadeniz e göre daha az yağış almaktadır. Kışın donlu günlerin sayısı bir iki günle sınırlıdır.Ekonomi
İlçe ekonomisi temel olarak tarıma dayanmaktadır. Gerçekten özellikle fındık tarımı ilçe ekonomisinin can damarını oluşturmaktadır. Gerek fındık tarımı ile uğraşan aileler, gerek fındık ticareti ile uğraşan ticarethaneler ve gerekse de fındık kırma tesisleri ekonominin can damarını oluşturmaktadır. İlçe yerleşkesinin büyük kısmını fındık bahçeleri kaplamaktadır. Fındık dışındaki ürünler ekonomik hayatta büyük bir yer kaplamayan, ailelerin genelde kendi ihtiyaçları için yetiştirdikleri ya da köylülerin pazarda sattıkları ürünlerdir. Ünye hurması, mısır, nadiren mandalina, pancar diye bilinen kara lahana da yetiştirilmekte, son yıllarda iklimin elverişliliği nedeniyle kivi üretimi artmaktadır.Tarım dışında ilçenin en büyük sanayi kuruluşu Ünye Çimento Fabrikasıdır. Ünye limanı beklenen canlılığa bir türlü kavuşamamıştır. Ünye un fabrikası ÜNSAN ortaçaplı bir un fabrikasıdır. Son yıllarda teksitil atölyeleri sayısında bir canlanma gözükmektedir. Esnaf işletmeleri tarımdan sonraki en önemli geçim kaynağıdır. Gerçekten esnafların şehrin siyasi hayatına da yön vermekte olduğu gözlenmektedir.
Eğitim
Ünye' de ilköğretim kurumlarının yanısıra lise, imamhatip lisesi, endüstri meslek lisesi, teknik lise, kız meslek lisesi, sağlık meslek lisesi, anadolu lisesi, anadolu öğretmen lisesi, çok sayıda dershane ve bir iktisadi idari bilimler fakültesi yer almaktadır.Sosyal Yaşam
Ekonominin can damarı olan fındık sosyal yaşamı da belirlemektedir. Fındığın hasat zamanı olan temmuz sonu ve ağustos aylarında ilçenin boşaldığı, insanların köylere gittikleri gözlenmektedir. Hasat mevsiminden önce ise Ünye en canlı dönemini yaşamaktadır. Son yıllarda yeni açılan fakültenin etkisiyle cafe sayısının arttığı gözlenmektedir.Mimari
Ünye' de mimari eski ve yeni diye ayrılabilir. Yeni olanı ülkenin her yanında görülen özellikler taşır. Siteler, kooparatifler, aşırı betonlaşma. Yine de düzgün bir yerleşke sağladıkları yadsınamaz. Şehirleşmenin sahil şeridine yayıldığı, ilçenin sınırlarının 27 km ye ulaştığı görülmektedir. Uzun sahil şeridi boyunca yükselen apartmanlar çarpık bir kentleşme sergilemektedir. Eski Ünye'nin Ermeni ve Rumlardan kalan kısmı bu gün yalı diye bilinen yerden çakırtepe ye doğru yükselen bir alanda kuruludur. Eski Ünye evleri bu yerleşkede halen varlıklarını korumakta, son yıllarda restore edilmeye de başlanmaktadır. Eski ünye mimarisi bir yandan Osmanlı diğer yandan Rum kültüründen izler taşır.Yalı yerleşkesinde Rum mimarisi egemenken, Kadılar Yokuşu nda Osmanlı mimarisi gözlenebilir. Geniş bir avlu içerisinde yer alan iki katlı, ahşap ve taş ağırlıklı binalar mutlaka bir çatıya da sahiptir. Şehrin göbeğinde yer alan Saray Camii bir Selçuklu eseri olup halen hizmet vermektedir. Zarif tek bir minareye sahip uzun bir camiidir ve kubbe içermez.
Tarih
Yapılan araştırmalar Ünye ve çevresinin Anadolu’daki en eski yerleşim yerleri arasinda oldugunu göstermiştir. Ünye çevresinin prehistorik dönemi ile ilgili olarak en geniş çapli araştirma, kendisi ve Ünyeli olan Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Cografya Fakültesi Arkeoloji Bilim Dali Profesörlerinden rahmetli Kiliç Kökten tarafindan yapilmiştir.Kılıç Kökten’in Ünye’nin doğusunda Yüceler köyü civarındaki mağaralarda 1944-45 yıllarında ve 1963 yılında Cevizdere vadisinde yaptığı kazılar sonucu, bu yörede milattan önce kazılarda yontma ve cilalı taş devirlerine ait aletler ve silahlarla toprak kapların yanı sıra, insan ve evcil hayvanlara ait iskelet parçaları da bulunmuştur. Araştırmalar esnasında bulunan çakmaktaşından bir el baltası, Alt Paleolitik döneme aittir ve Karadeniz kıyılarında elde edilen en eski buluntu olma özelliğini taşımaktadır. Bunun yanı sıra Orta ve Üst Paleolitik dönemlere ait olarak da ikili dilgi kazıyıcı, yuvarlak kazıyıcı, dilgi çakı, tekli diş çentikli yonga uç kazıyıcı, iri yonga kazıyıcılar gibi çeşitli çakmaktaşı aletler elde edilmiştir. Bütün bu bulgulara göre, Ünye çevresinde (M.Ö.)XV.bin yıla kadar uzanan bir yerleşik hayat olduğu kesin olarak anlaşılmıştır. Ünye ve çevresinde yazılı tarihlerde adı geçen ilk topluluk Kaşkalardır. MÖ 2000’lerden itibaren tarih sahnesine çıkan Kaşkalar bugünkü Sinop ile Perşembe arasındaki bölgede yerleşmişlerdi. Kaşkalar’da hem göçebe hem de yerleşik hayat tarzi vardi. Kaşkalar zaman zaman Iç Anadolu’daki Hititlerle savaşmişlar ve onlar için yönelen kuzeyden en önemli tehdidi oluşturmuşlardir. Zaman zaman Kaşkalar Hitit başkenti Hattuşaş’a (Boğazköy) kadar ilerlemişlerdi. Hititlerin Kaşkalar’ı durdurduğu hatta kısmi egemenlik altına aldıkları dönemler olduysa da, bu dönemler kısa süreli ve geçici olmuştur. Bu iki komşu ve düşman kavmin ömrü MÖ 12.yüzyılda sona erdi.
Sonraki devirde uzun bir süre Ünye çevresi tam bir devlet yapısı olmaksızın Asya kaynaklı ve Hititlerden arta kalan insan topluluklarının yaşama alanı oldu. MÖ 9.asından itibaren, İskitler bu bölgeyi ele geçirdi. MÖ 8.yüzyıldan itibaren Ege denizi kıyılarındaki kolonilerden gelenler Karadeniz kıyılarında ve bu arada Ünye’de koloniler kurdular. Ünye daha sonra Roma, Bizans,Selçuklular ve beylikler dönemini yaşadı. Ünye Sultan Mehmet in Trabzon u fethiyle kendiliğinden Osmanlı egemenliğine girdi.
16.asır ortalarında, Kanuni Sultan Süleyman’ın kanunnamelerine göre Ünye’nin dahil olduğu Canik livası Sivas eyaletine bağlanmıştı. Bu dönemde Ünye Kalesinde 32, şehirde 152 asker nüfus vardı. Kalede bulunanların biri dizdar, biri kethüda, biri mehter 29’u muhafızdı. Belli görevlerden muaf tutulma kaydıyla 8 nefer kalenin tamiratı işini üstlenmişlerdi. Aynı haklarla Ünye derbendinde 8 nefer beklemekteydi. Bu dönemde Ünye’nin 70.000 akçeden fazla yıllık geliri vardı.
Meşhur seyyah Evliya çelebi 1640 yılında Ünye’yi ziyaret etti. Kitabında Ünye’nin ünyes adında bir hükümdar tarafından kurulduğunu ve adını ondan aldığını yazmaktadır. 19.yüzyılın başlarında Canik bölgesinin idarecisi olan Süleyman Paşa Ünye’de büyük bir saray inşa ettirmiştir. Güzelligi ile dillere destan olan bu saray, sonralari bir yanginda tümüyle harap oldu. Bu sarayin batili bir seyyah tarafindan çizilen bir gravürü mevcuttur. Süleyman Paşa Karadeniz bölgesindeki çeşitli derebeyleri ile devlet namina mücadele etmiştir. 19.yüzyılın sonralarında Ünye şehir nüfusu 10 bin civarındaydı. Köyleriyle birlikte toplam nüfusu 50 bin kadardı. Ünye’nin o tarihte 104 köyü vardı. Ünye’de 75 cami, 2 han, 3 hamam, 400 dükkan vardı. Yine 19.asrın sonlarında Ünye’de 271 öğrencisi olan medrese, 91 öğrencisi olan rüşdiye okulu, toplam 1554 öğrencisi olan 79 müslüman okulu ve 403 öğrencisi olan 14 gayrimüslim okulu vardı.