Üretici güçler tanımlamasının Marksist teoride, tartışmasız bir önemi sözkonusudur bu bağlamda. Tüm tarih ve toplum teorisinin analizinde temel kavramlardan birisidir Üretici gücler kavramı. Tarihin gelişmesinin ve ilerlemesinin kaynağı sonuç olarak Üretici güçlerdeki gelişmelerle ilgilidir Marksist teoriye göre. ``Üretici gücler`` gelişmesinin belli bir aşamasında, ``üretim ilişkilerinin`` zorunlu olarak değişmesini dayatırlar ve bunun sonucunda da tüm bir ``üretim tarzı`` belirli bir şekilde değişime uğrar. Üretici gücler burada toplumsal değişimin maddi çekirdeği anlamina gelmektedir.
Marks, Felsefenin Sefaleti adlı kitabında şöyle belirtir;
"Toplumsal ilişkiler, üretici güçlere sıkı sıkıya bağlıdırlar. Yeni üretici güçler sağlamak için, insanlar, kendi üretim biçimlerini değiştirirler; kendi üretim biçimlerini değiştirmek, yaşamlarını kazanma yollarını değiştirmek için de, bütün toplumsal ilişkilerini değiştirirler. Yeldeğirmeni size feodal beyli toplumu verir; buharlı değirmen ise, sınai kapitalistli toplumu".
Demek ki ``üretici gücler`` tanımlaması, Marksist teoride yalnızca ekonomik bir tanımlama değil, tüm bir Marksist teorinin belirleyici nitelikteki tarih ve toplum açıklamasının dayanaklarından birisidir. Daha sonraki çalışmalarında Marks ve Engels, üretici güçler kavramını, materyalist toplum ve tarih anlayışlarının temel kavramsal aracı olarak sürekli vurgulayacaklardır.
Kaynakça
- Felsefenin Sefaleti, Karl Marks
- Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı, Karl Marks.