Baksı

Kısaca: Bahşı, (Farsça: بخشی; Türkmence: bagşy (bağşı), bašxi) Türkmenlerde destan anlatıcısı, Özbeklerde destancı ve falcı, Kazak ve Kırgızlarda ise büyücü ve duahan manalarında kullanılmaktadır. Türkçe Kişi Adları Sözlüğünde; 1. Bilgin, öğretmen. ...devamı ☟

baksı
Baksı

Bahşı,Saz şairi, aşık. TDK Kişi Adları Sözlüğü (Farsça: بخشی; Türkmence: bagşy (bağşı), baÅ¡xiK. Menges, 1968. The Turkic Languages and Peoples. Wiesbaden.) Türkmenlerde destan anlatıcısı, Özbeklerde destancı ve falcı, Kazak ve Kırgızlarda ise büyücü ve duahan manalarında kullanılmaktadır. Folklor araştırmacısı Hadi Zarifin ifadesine göre, Özbek halk destanlarının nesilden nesile intikal ettirilmesinde en önemli rolü bahşılar üstlenmiştir. Köken Erken 8. yüzyılda Bilge Kağan'ın kardeşi Kül Tigin adına 732'de dikilen Kül Tigin Yazıtında; "Bu sabimin adguti asid, qatigdi tinla" Birkaç üç yüzyıl sonra, Kaşgarlı Mahmut'un kitabı Divan-ı Lügati't-Türk'te Atasözlerini göstermek için kullandığı saw (sab, sav) kelimesi, bilge insanların bildirilerini ve verilen uyarıları içerir. Bahşı, Türkistan'ın bazı yerlerinde şaman, falcı, duahan, kinneçi bazı yerlerde semen, falçı, bazen de caylerde duahan, büyücü gibi farklı manalarda kullanılmaktadır. Baksılar, halk destanlarını bazı yerlerde dombıraDombıra, iki telli, parmakla çalınan Kazakların milli çalgısıdır. (Farsça: دوتار†Ž) eşliğinde, bazı yerlerde kobızKazaklarda önemli olan bir başka çalgı ise kobızdır. Kobız, yayla çalınan telli çalgılardandır. Kobızın büyülü sesini asırlarca Şamanlar, törenlerinde hasta tedavi etmek, kötü ruhları kovmak gibi amaçlar için kullanmışlardır. (Kazakca: қобыз, kobyz; Özbekce: qo'biz; Kırgızca: комуз; Tuvaca ve Yakutça: xomus) veya dutar (Farsça: دو تار ; Özbekce: dutor) ile, Harezm bölgesinde tar (Farsça: تار) ve rubab (Farsça: رُباب RÅ«bāb; Hintçe: रुबाब) eşliğinde anlatmaktadırlar. Afgan Türkistan'ında, bir kasaba'da yerel şifa veren Özbek kimseye de kučirmači denilir. Özbek folklor araştırmacıları, Özbekistan'da yaşayan iki yüzden fazla şair ve bahşı tespit ederek bunlann eserlerini incelemişlerdir. Bu sanatkarlardan en meşhur olanları şunlardır: Cuman bülbül, Cassan, Boran Şair, Çalman Bahsi, Sultan Kempir, Güle Kempir, Yoldaş bülbül, Ergeş Cuman bülbül oğlu, Fazıl Yoldaş oğlu, Polkan Şair, İslam Nazar oğlu ve diğerleri. Bugün Özbek destancılığı özelliklerine göre farklı okullar halinde devam etmektedir. Bu okullar Özbekistan'da: Bulunğur, Korğan, Şehrisebz, Kamay, Şerabad ve Harezm'de öğretim vermektedir. Cengiz Han ve Altınordu, sarayında, daha sonra Hive ve Buhara saraylarında destan anlatan baksılar daima mevcut olmuştur. Her boyun meşhur olmuş bahşıları, halk destanlarını ağızdan ağıza nakletmek suretiyle yaşatmışlardır. Özbeklerde güz mevsiminden itibaren bahar aylarına kadar her akşam destan okunması, halk eğitimi açısından önemli bir kültür faaliyeti olarak değerlendirilmektedir. Bahşı, dombırasını alır ve bütün gece destan okur. Bahşılar bu şekilde Goroğlu, Alpamış, Kuntuğmış, Tomaris, Karahan gibi kahramanlık destanlarını yüzyıllarca güzel ve alçak sesle şarkı söyleyerek anlatmışlardır. Bu gelenek, esir Türkistan halkının gönlündeki hürriyet arzusunu ve mücadele şevkini daima yaşatmıştır. Romantik aşk ve macera destanlan ise, halkın millí ahlakının ve millí hayat tarzının devam ettirilmesinde, millí dil ve edebiyatın muhafaza edilmesinde çok önemli bir hizmeti yerine getirmiştir. Aşık geleneği Türk kültürlerinde Anadolu, Azerbaycan ve Orta Asya'da var olan, Şamanizm inançlı antik Türk halkları kökenlidir. "ashik,shaman" - European University Institute, Florence, Italy (retrieved 10 August 2006). Günümüzdeki Aşık, Azerice: aşıq, عاشیق, Ermenice: Ô±Õ·Õ¸Ö‚Õ², ashugh, Gürcüce: აშუღი, ashughi) sözü eskiden, Bahşı (Baxşı), dede (dÉ™dÉ™), ve Uzan veya Ozan gibi değişik isimler verilmiştir. Türk milletinin musikí kültürünün temelini oluşturan, aşıklık geleneği 1946'da Azerbaycan Milli Hükümeti'nin yıkılmasından sonra Şah rejimi tarafından devamlı kösteklenmeye çalışılmıştır. Tarihin seyri içerisinde "kam, bahşı, dede, ozan, varsak, yansak, aşık" adlarıyla anılan Oğuz Ata neslinin sanatkar evlatları aşıklar, halktan uzak tutulmaya çalışılmış, dügün dernek tertiplemelerine izin verilmemiş, sürekli takibe alınmışlardır. Dede Korkut yadigarı "saz", "şeytan işidir" diye yasaklanmıştır."Çuvalduz" dergisi, Esfend 1370 (1991), Tebriz, sayı: 2.

Notlar

Kaynaklar

Vikipedi

baksı

Gemiye hayvan yüklerken kullanılan sandık.

misafir - 9 yıl önce
Şiirini, aşk, doğa, kahramanlık gibi konularda, sazıyla birlikte söyleyen şairlere İslâm’dan önce "ozan", "baksı", "kam" "şaman" denilirken, İslâm’ın kabulünden sonra "aşık" ya da "saz şairi" denmiştir. En eski Türk şairleri, Tonguzlar’ın Şaman, Mogol ve Boryatlar’ın Bo veya Bugue, Yakutlar’ın Oyun (Ouioun), Altay Türkleri’nin Kam, Samoitler’in Tadibei, Finovalar’ın Tietoejoe, yani bakıcı, Kırgızlar’ın Baksı-Bakşı, Oğuzlar’ın Ozan dedikleri –sahir-şair’lerdir. Sihirbazlık, rakkaslık, mûsikişinâsilik, hekimlik gibi birçok vasıfları kendilerinde toplayan bu adamların, halk arasında büyük bir yer ve ehemmiyetleri vardı.

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Baksı
3 yıl önce

nesilden nesile intikal ettirilmesinde en önemli rolü bahşılar üstlenmiştir. Baksı sözcüğü Türk, Altay ve Moğol mitolojisinde ve halk kültüründe genel olarak...

Bahş
3 yıl önce

Bahş (Farsça: بخش bakhsh), İran'nın yönetim birimlerinden biri. Her ostan birkaç tane şehristan'dan ve her bir şehristan bir veya birden fazla bahş'tan...

Fuat Edip Baksı
7 yıl önce

Fuat Edip Baksı, Türk şair, yazar ve güftekârdır. 1912 yılında Diyarbakır'da doğdu. Eğitim Enstitüsünün Türkçe Bölümünde okudu. İzmir liselerinde ve İzmir...

Bayraktar, Bayburt
7 yıl önce

köydür. Köyde, Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepe üzerinde 2010 yılından bu yana Baksı Müzesi adlı sanat müzesi yer almaktadır. Köyün adı, 1910 yılı kayıtlarında...

Bayraktar, Bayburt, 1984, 1989, 1994, 1997, 1999, 2000, 2004, 2007, Asfalt, Aydıntepe, Bayburt
Gençliğimin Şarkıları
7 yıl önce

Gönlüm Yaralı (Söz.Müzik.Kadri Şençalar) Bir Bahar Akşamı (Söz.Fuat Edip Baksı / Müzik.Selahattin Pınar) Enginde Yavaş Yavaş (Söz.Vecdi Bingöl/ Müzik.Sadettin...

Selahattin Pınar
3 yıl önce

Nâfiz Irmak Bakışı çağırır beni uzaktan (Muhayyer kürdi) Söz : - Fuat Edip Baksı Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar (Hisar buselik) - Söz : Baki Süha...

Selahattin Pınar, Selahattin Pınar
Pakta
6 yıl önce

türemiştir. Gözeten, kollayan demektir. Bakmak fiili ile aynı kökene sahiptir. Baksı (şaman) sözcüğü ile de bağlantılı görünmektedir. ^ Türk Söylence Sözlüğü...

Korkut Ata
7 yıl önce

olarak da anılır. Sirderya havzasında tespit edilmiş halk anlatıları onu bir baksı (Şaman) olarak tanıtırken yazılı kaynaklarda hükümdarlara vezirlik, müşavirlik...

Dede Korkut, Kazılık Koca Oğlu Yegenek, Basat`ın Tepegöz`ü í–ldürmesi, Kanlı Koca Oğlu Kanturalı, Duha Koca Oğlu Deli Dumrul, Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek, Kazan Bey Oğlu Uruz`un Tutsak Olması, Uşun Koca Oğlu Segrek, Hikayet-i Salur Kazan`ın Evi Yağmalanduğudur, Hikayet-i Bamsı Beyrek, Hikayet-i Han Oğlu Boğaç Han