Basak Köyü,
Malatya`nin Hekimhan ilçesine bagli ve Malatya`nin en büyük köyü olma özelligine sahip, yaz aylarinda nufusu 4000 `i bulan, kis aylarinda 1000 civarinda insanin yasadigi, Sivas ve Malatya arasinda sinir konumunda bulunan Yama Daglari`nin eteklerinde kurulan sirin bir köydür.
Basak Köyü`nün tarihi tam olarak ve belgeler dahilinde bilinmemektedir. Ama eski vergi kayitlarinda tarihinin 1516 yilina kadar dayandigi söylenmektedir.
Tamamen dağlık ve verimsiz bir alanda kurulmasi ve nüfusun çok fazla olmasi, bu köyde yaşayan insanlarin büyük çoğunlugunun göç etmesine neden olmuştur.
İstanbul, Ankara,Malatya, izmir, Mersin, Antalya Basaklilar`in Türkiye`de yoğun olarak yaşadiklari illerken, Almanya, Fransa, Hollanda, Belcika, Isvec`te de cok sayida Basakli yaşamaktadır.
Sol ve devrimci bir gelenege sahip olan köyde son bir kaç yildir Türkiye`de yasanan şovenizm ve milliyetçilik dalgasından etkilenmis seçimlerde MHP`ye sınırlı da olsa oy çıkmıştır.Bu gelişme sıradan ve görmezden gelinecek bir durum degildir. Türkiye tırmandırılan ırçılığın ve milliyeçiliğin geldigi boyut açısından çok önemlidir.
1985 subat ayinda devlet gucleri ile Devrimci Yol gerillalari arasinda cikan catismada Ali isçi isimli bir gerilla ve ismi bilinmeyen polis hayatini kaybetmistir.Daha sonraki yillarda da pek cok operasyon yapilmis ve birçok Basakli degisik örgütlere üye ya da yönetici olmaktan tutuklanmıştır.
Basak Köyü`nün okuma-yazma orani Malatya hatta Turkiye ortalamasinin üzerindedir.
KÖYÜ`N TARİHÇESİ
Basak köyü on altıncı yüzyılın ilk yarısında kuruldu. 1560 tarihinde Basak 6 vergi nüfuslu yerleşimdi. Bu 6 kişiden yalnızca birisinin arazi kullanıldığı görülmektedir. 4 kişi evli- topraksız bir kişi ise "işsiz" dir.Köye biçilen yıllık vergi 1.200 Basak Çayı`nda iki değirmen işlemektedir. Vergi tabi altı kişinin adları ise şöyledir Pirnazar`ın oğulları İsmail ve Mansur, Mustafa`nın oğulları Ali ve İbrahim, Salih`in (Sali) oğlu Aşık (Aşıt)Seydi Ahmet oğlu Hüseyin.Bir önceki kuşak. Pirnazar , Mustafa , Sali ve Seydi olmak üzere 4 kişidir Bu durumuyla Basak, yeni kurulmuş bir köy görümündedir.
Günümüzde Basakta 4 sülale vardır:
Aşıt-uşağı Şahveli- uşağı,Hamus uşağı, Haydar uşağı, Dedeler Vergi nüfusu listesinde Aşıt gibi özgün bir adın yer alması dikkat çekicidir.Bu ad aynı zamanda köyü kuran kişilerden birinin adı, belki de Aşıt`ın kendisidir. Halkın anlatımına göre Basak , Güvenç arazisine yerleşmiştir.Köyün kuruluş aşamasında , Güvenç` le bir hayli çekişme yaşandığı söyleniyorsa da, Osmanlı tımar sistemi gereği pek gerçekçi değildi. Sipahiden izinsiz herhangi bir yerleşme oluşumu düşünülemez. Anlatılan çekişmeler, tımar sisteminin bozulduğu sonraki yüzyıllara ait olsa gerekir.
Dedeler, Basak`a sonradan yerleşmiştir. Geldikleri yer , Yazıhan- Karaca köyü`dür. Hacım Sultan ocağını temsil ederler. Dedelerin bir bölümü ise Kınık köyüne yerleşmiştir.
1560 taki bu kuşağın günümüze dek sürdüğünde kuşku yoktur. Çünkü tarihteki ad listesiyle günümüz kuşağı arasında büyük benzerlikler vardır. Salı, büyük bir olasılıkla haftanın günlerinden biri olarak kişilere verilen ad olmaktadır. Hacım sultan ocağına bağlı Başkınık Köyü`nde `Salı dede` adlı dağ ziyaretinin bulunduğu ayrıca belirtelim. Basak�ta ve çevre köylerde , yine haftanın günlerinden biri olan hamıs da kişilere ad olarak verilmektedir. Mansur ise,popüler Kızılbaş adlardandır . yirminci yüzyılda çevrenin en büyük köyü olan basak 1894 sayımında çevredeki öteki köylerden fazla bir nüfusa sahip degildi. Bu sayımda nüfusu 208 kişiydi. Basak`tan ,köyün adını taşıyan bir sülalenin Çorum Mecitözü-körücek köyüne göçtüğü belirlenmiştir. İlkönce ,Kayseri-sarıoğlan-karaözü`ye ,oradan da Körücek`e yerleşen bu grup , Körücek`te günümüzde de Basak adıyla anılmaktadır. Basak`tan Kadılar adlı bir grubun ise Karaözü köyünde yaşadığı iddia edilmektedir. İddiaya göre Kadılar , Karaözü`ye,Çorum-Kuşsaray köyünden gelmişlerdir,gelen ilk kişi Topal Halil İbrahim`dir.Kadılar `ın bir bölümü de Çorum Gökçam Köyü`ndedir . Gerçekten de günümüz de Basak Köyü`nde kadılar adlı bir sülale vardır. 1560 tarihinde Güvenç`e bağlı kaydedilen mihail ve erücek adlı etkinlikler günümüzde basak sınırları içindedir.1560 da Kınıka bağlı olan Delü Hızır mezrası da günümüz de Basak`ındır. Halk arasında Ören olarak da adlandırılan bu yer ,dedelerce bir zaman yerleşme olarak kullanılmıştır. Öte yandan "Delü" adı ,Köpekli Avşar`ının önemli bir kolu olması yönüylede ilginçtir.Aynı yüzyılda Çulfalı köyünün ekinliklerin de birisi de Düleler adını taşımaktaydı ki , burası günümüzde ziyarettir.(Düle`nn anlamı için çulhalı `ya bak.) Basak`taki yer adlarında birisi, kürtler adını taşımaktadır. Burası halkın yakıştırdığı gibi yaylaya giden Kürt kökenli insanları uğrak yeri olmasında değil , Halep Türkmenleri içindeki Begdili boyunun kırk obasından birinin adı olduğu için bu adı almıştır .Yama dağına yaylaya giden DİRİJANLILAR 1680lerde yöreye taşınmışlardır. Başka bir yer adı Küreciktir. Akçadağ kürecik ile adaşlığı ilginçtir. Kürecikle aynı doğrultuda hasan çelebide küre deresi adlı bir dere vardır. Küre madencilik terimlerindendir. 1577 yılında Malatya da Fırat boylarında Osmanlıya ayaklanan ikinci şah İsmail`e yardım eden topluluklar arasında Kalacaklı adlı bir topluluktan söz edilmektedir. Sayın Nejat Birdogan, bu adı Kolu-açık`lı olarak degerlendirmiştir. Bu yönüyle Hacım Sultan`a bağlı toplulukların ve bu arada basak dedelerinin de bu ayaklanmada etkin rol alması gibi bir çıkarsama ortaya çıkmaktadır ki : yöreyle ilgili kitabımın Basak köyü bölümünde sayın araştırmacıdan etkilenerek ben de aynı yanılgıya düşmüş ve Basak dedelerinin ayaklanmada etkin rol aldığını belirtmiştim. Oysa , Osmanlı Mühimme defterinde `Kalacaklı` ile kastedilen topluluk , büyük bir olasılıkla Elazığ`ın Baskil -Kalecik yada Samsat`taki Kalcak köyü halkıdır.
Kaynak :Hamza Aksüt