Crush

Kısaca: Türkçesi, ezmek, sıkıştırmak olan ingilizce kelime. ...devamı ☟

Crush``
Bölüm No || 5. sezon, 14. bölüm
Yazar || David Fury
Yönetmen || Daniel Attias
Konuk Oyuncu(lar) || Mercedes McNab   (Harmony)Charlie Weber   (Ben)Juliet Landau   (Drusilla)Amber Benson   (Tara)Kristine Sutherland   (Joyce)
Çekim Tarihi || 13 Şubat 2001
Önceki Bölüm || Blood Ties
Sonraki Bölüm || I Was Made to Love You


Drusilla geri dönünce, Spike`ın Buffy`ye olan aşkı da kısa bir kesintiye uğrar. Spike, Dru`yu öldürebileceğini söyler ama Buffy hiç etkilenmemiştir. Buffy`yi Dru`dan kurtarır ama bu tuhaf tecrübe, Summers`ların evine girme izni sayılan büyünün Buffy tarafından bozulmasına neden olur.

Kaynaklar

Vikipedi

Crush

1. anlamı (i). ezme, baskı, sıkma; kalabalık, izdiham;(k).dili şiddetli ve geçici sevgi, tutku, düşkünlük.,sevgi/meyve suyu/izdiham,xyz yok et/sıkıştır/ez.
2. anlamı ezmek. sıkıştırarak ezmek. izdiham oluşturmak. sıkışıp tepişmek. izdiham. kalabalık. sıkma meyve suyu. abayı yakma. aptalca aşk.

Crush

Crush İngilizce anlamı ve tanımı

Crush anlamları

  1. (v. t.) To press or bruise between two hard bodies; to squeeze, so as to destroy the natural shape or integrity of the parts, or to force together into a mass; as, to crush grapes.
  2. (noun) A violent collision or compression; a crash; destruction; ruin.
  3. (v. t.) To overwhelm by pressure or weight; to beat or force down, as by an incumbent weight.
  4. (v. i.) To be or become broken down or in, or pressed into a smaller compass, by external weight or force; as, an eggshell crushes easily.
  5. (v. t.) To reduce to fine particles by pounding or grinding; to comminute; as, to crush quartz.
  6. (v. t.) To oppress or burden grievously.
  7. (noun) Violent pressure, as of a crowd; a crowd which produced uncomfortable pressure; as, a crush at a peception.
  8. (v. t.) To overcome completely; to subdue totally.

Crush tanım:

Kelime: crush
Söyleniş: 'kr&sh
İşlev: verb
Kökeni: Middle English crusshen, from Middle French cruisir, of Germanic origin; akin to Middle Low German krossen to crush
transitive senses
1 a : to squeeze or force by pressure so as to alter or destroy structure b : to squeeze together into a mass
2 : HUG, EMBRACE
3 : to reduce to particles by pounding or grinding
4 a : to suppress or overwhelm as if by pressure or weight b : to oppress or burden grievously c : to subdue completely
5 : CROWD, PUSH
6 archaic : DRINK
intransitive senses
1 obsolete : CRASH
2 : to become crushed
3 : to advance with or as if with crushing
- crush·able /'kr&-sh&-b&l/ adjective
- crush·er noun
- crush·ing·ly adverb

Crush ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Beat, Compaction, Crunch, Demolish, Infatuation, Jam, Mash, Oppress, Press, Shell, Squash, Squeeze, Squelch, Suppress, Trounce, Vanquish,

Crush

İngilizce Crush kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. apretujón, aplastamiento
v. aplastar, apabullar, apachurrar, destripar, estrujar, exprimir, machacar, machucar; molturar, machar, moler, triturar; doblegar, vencer totalmente; ser aplastante

Crush

İngilizce Crush kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. écrasement, jus
v. écraser; aplatir; entasser; écraser, détruire

Crush

İngilizce Crush kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Gedränge; Saft
v. zerquetschen, schmieren; zerdrücken; zerstören

Crush

İngilizce Crush kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. schiacciamento; frantumazione; folla, ressa, calca; (fam) ricevimento con molti invitati; (fam) infatuazione, (fam) cotta; spremuta
v. schiacciare, strizzare; torchiare; pigiare; stipare; sgualcire, spiegazzare; frantumare, stritolare; stringere forte tra le braccia; soffocare

Crush

İngilizce Crush kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. colisão, choque; atração (linguagem popular); suco
v. esmagar; pressionar, comprimir; exterminar

Crush

f. ezmek, sıkıştırmak, sıkmak; öğütmek; kırılmak, parçalanmak; itişmek; buruşmak; kahretmek
i. ezme, baskı; kalabalık; meyve suyu; aşk; tutku

Crush

İngilizce Crush kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. gedrang; uitpersen
ww. samendrukken, platdrukken; samenpersen; likwideren

Crush

n. great crowd; act of crushing; act of being crushed; intense infatuation
v. smash, break into small pieces; squeeze hard; defeat, destroy

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Crush (Buffy the Vampire Slayer)
6 yıl önce

"Crush" (ya da Türkçe adıyla Kanlı Eller), The WB kanalında yayınlanan, Joss Whedon tarafından oluşturulan bir fantastik dizi olan Buffy the Vampire Slayer...

Crush (Albüm)
6 yıl önce

Crush, Bon Jovi'nin 13 Haziran 2000 tarihinde Island Records tarafından satışa sunulan yedinci stüdyo albümüdür. Prodüktörlüğünü Luke Ebbin, Jon Bon Jovi...

Crush sendromu
6 yıl önce

Crush sendromu, (veya travmatik rhabdomiyolizis) vücut dokularının kısmen veya tamamen ezilmesi veya baskıya maruz kalması sonucunda oluşan ödem, şok...

Candy Crush Saga
6 yıl önce

Candy Crush Saga akıllı telefonlar ve Facebook'ta oynanabilen bulmaca türünde bir video oyunudur. King.com tarafından geliştirilmiştir. Mart 2013 itibarıyle...

The Crush Tour
6 yıl önce

The Crush Tour Bon Jovi'nin 31 Ağustos 2000 tarihinde İsviçre'nin Zürih şehrindeki Lätzigrund Stadyumunda 55.000 kişi önünde verdiği konseri içeren 2000...

Thank You for Loving Me
6 yıl önce

Jon Bon Jovi ve Richie Sambora tarafından yazılan şarkı, 2000 yılında Crush albümünün üçüncü üçüncü teklisi olarak yayımlandı. Jon Bon Jovi, şarkıyı...

Say It Isn't So
6 yıl önce

Jovi'nin 2000 yılında beş sene aradan sonra yayımlanan yedinci stüdyo albümü Crush 'ın ikinci şarkısıdır ve albümden yayımlanan ikinci teklidir. "Say It Isn't...

One Wild Night
6 yıl önce

Jovi'nin' 2000 yılında beş sene aradan sonra yayımlanan yedinci stüdyo albümü Crush 'ın onikinci şarkısıdır. Şarkının "One Wild Night Live 1985-2001" albümündeki...