demet
1 . Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam:
"Tel demeti."-
2 . Bitki veya çiçek destesi:
"Öyle fukara çocuklara rastlıyorduk ki, bize demet demet kır çiçekleri hediye ediyorlardı."- Y. K. Karaosmanoğlu.
3 . botanikÜstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon.
4 . anatomiUzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu.
5 . fizikBir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu.
demet
Türkçe demet kelimesinin İngilizce karşılığı.
[démettre] v. dislocate
n. bunch, bouquet, bundle, sheaf, cluster, corymb, fascicle, fascicule, hand, shock, truss, tuft
demet
bitki ya da çiçek bağlamı; uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu.
bağlanarak oluşturulmuş deste; bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin, yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu.
üstün yapılı bitkilerde özsuların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı ya da lifli kordon.
demet
Türkçe demet kelimesinin Fransızca karşılığı.
bouquet [le], botte [la], faisceau [le], corymbe [le]
demet
Türkçe demet kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Blumenstrauß, Bund, Bündel, Büschel, Gebund, Pack, Packen
demet
(Türkçe) Kadın ismi 1. Bağlanarak, oluşturulan deste. 2. Biçilip bağlanmış ekin. 3. Bir kaynaktan çıkan ışıkların meydana getirdiği ışık destesi, hazne.