Okul'un yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.
Galata Sarayı Humayun Mektebi adıyla kurulan kurum, enderuna (saray mektebi) üst düzeyde eğitimli görevli yetiştirirdi. Bu yüzden Mekteb-i Sultani olarak da anılır.
O yıllarda enderun, Osmanlı sarayında padişahın günlük yaşamını geçirdiği, sarayın eğitim birimlerinin, kütüphanenin, hazine odasının yer aldığı büyük bahçe içine kurulu bir kompleksti. Burada, başta padişah olmak üzere, saraydaki diğer görevlilerin danışabileceği, birçok alanda bilgi sahibi kişiler hizmet vermekteydi. Bu kişilerin eğitimi ise 15. yüzyıl sonundan (1481) 18. yüzyıl (1715) başlarına kadar işlevini sürdüren Galata Sarayı Ocağı'nda veriliyordu.
Evliya Çelebi'nin aktardığı üzere; II. Beyazıt (1481 - 1512) bir kış günü Galata sırtlarında avlanırken son derece bakımlı büyük bir bahçe içinde köhnemiş küçücük bir kulübe görür. Kulübenin sahibi Gül Baba ile tanışan padişah, onu bahçeye gösterdiği özenden dolayı ödüllendirmek ister ve Gül Baba'nın isteği üzerine bu bahçeye bir mektep ve bir darülşifa (hastane) yaptırır.
Hikaye her ne kadar bize okulun bir dilek üzerine kurulduğunu söylese de biz biliyoruz ki İstanbul'u alan Fatih Sultan Mehmed, antik kültürün izlerini taşıyan bu şehirde kuracağı devletin payidar olabilmesi, mesela bir Bizans İmparatorluğu gibi bin yıl yaşayabilmesi için, önceki kültürleri araştırmakta ve sürekli verdiği talimatlarla çevrilen klasik eserleri okumaktaydı. İşte bunlardan biri olan Eflatun'un (batıda kullanılan ismiyle Platon; MÖ 427 - 347) "Devlet" adlı eseri, devleti ancak filozofların yönetebileceğini yazmaktadır. Peki Osmanlı'nın yükselmeye başladığı o yıllarda devleti yönetecek filozoflar nasıl yetiştirilecekti? Saray Okulu vardı ancak bu okula gelecek öğrencilerin ilk ve orta öğrenimleri nerede verilecekti? İşte bu düşüncelerin neticesinde, II. Bayezıd, babası Fatih'in idealindeki okulu "Galata Sarayı Ocağı" adıyla kurarak Osmanlı Saray eğitiminin önemli bir parçasını oluşturmuş oluyordu.
1675 yılına gelindiğinde ise, ocaktaki içoğlanlardan yeteneklileri saraya alınırken diğerleri süvari bölüklerine dağıtılır ve kurum on yıllığına tasfiye edilir. 1715 yılında yeniden açılan ocak, tekrar acemioğlanların eğitimini üstlenir. 1820 yılına dek Osmanlı'nın en önemli kurumlarından biri olan Galata Sarayı Medresesi bu yıldan sonra Tıbbiye ve Askeri Kışla olarak kullanılır.
Sonraki yıllarda gün geçtikçe önemi ve işlevi artan kurum, Osmanlı'da Batılılaşma döneminin ve Tanzimat uygulamalarının bir sembolü olur. Çünkü bu kez de Osmanlı'da hukuksal, siyasal, ve sosyal alanda gerçekleştirilecek yenilikleri yaşama geçirecek aydın kadrolara ve bu kadroların yetiştirilmesi için, geleneksel eğitimin dışında batılı programları da bünyesinde barındıran bir eğitim kurumuna ihtiyaç vardır. İstanbul'da daha ziyade yabancıların ve gayrimüslim osmanlıların devam ettiği ve Fransızca eğitim yapan Saint Benoit, Notre Dame de Sion gibi okullar vardı ancak bunlar daha ziyade Fransa'nın denetimindedir; amaç, Osmanlı Devleti'nin etkin olacağı batılı bir kurum yaratmaktır. Bu amaç doğrultusunda 1 Eylül 1868'de Abdülaziz'in katıldığı bir törenle Mekteb-i Sultani adıyla kurum yeniden faaliyete geçer. Dönemin Paris Büyükelçisi Cemil Paşa ile Hariciye Nazırı Fuad Paşa 'nın çabalarıyla kurum Fransa'daki lise eğitimine denk ve aynı kalitede öğrenci yetiştirir. Ve bu öğrencilerin arasında katolik, ortodoks ve musevi öğrenciler de vardır. 9 - 12 yaşlarında, öğretime başlayabilen bu öğrenciler dil durumlarına göre Fransızca ya da Türkçe hazırlık okumaktadırlar. 1908 yılında müdür Tevfik Fikret Bey 'in yaptığı yeniliklerle; ilk, orta ve lise için 3'er yıllık program hazırlanarak eğitim süresini 9 yıla çıkar. Ayrıca Farsça, Arapça, İtalyanca, Latince, Rumca, Ermenice ve Almanca dersleri isteğe bağlı olarak seçmeli ders statüsüne getirilirken, piyano ve keman dersleri de programa dahil edilir.
1868 yılında kurum, Galatasaray Lisesi adıyla ve Cumhuriyet devrimlerine uygun olarak eğitime başlar. Tenefüslerde Fransızca konuşma zorunluluğu kaldırılır ve genel kültür dersleri Türkçe verilmeye başlar. 1967 yılında okula kabul edilen kız öğrenciler için Feriye Sarayları hizmete açılır. Bir yıl sonra Mektebi Sultani'nin 100. Kuruluş Yılı Kutlamaları nedeniyle dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle liseyi ziyaret eder. 1975'de ise kurum, Anadolu Lisesi konumuna getirilir ve eğitim 8 yıl olur. Son olarak, 14 Nisan 1992 yılında Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal arasında imzalanan protokolle ilkokul ve üniversite eğitimini de kapsayan Galatasaray Eğitim Öğretim Kurumu (GEÖK) hayata geçirilir. GEÖK, 1994 yılında Galatasaray Üniversitesi'ne dönüşür.
"... Ben İnklap Ruhunu Fikret'ten aldım!" diyen Mustafa Kemal Atatürk, dönemin en önemli eğitim kurumlarından olan Galatasaray'ı üç kez ziyaret etmiştir. Atatürk, ziyaretinde; o kadar okulun arasında Galatasaray Lisesi'ni neden ziyaret ettiğini soran dönemin müdürü Fethi İsfendiyaroğlu'na Tevfik Fikret'i kastederek : "Çünkü burada onu görür gibi oluyorum. Fırsat bulursam gene geleceğim 'onun' öğrencisi olduğu ve müdürlük yaptığı bu irfan müessesesine!" demiştir.
Galatasaray Liseli tanınmış kişiler
- Yunus Nadi
- Feza Gürsey
- Erdoğan Teziç
- Şerif Mardin
- Ahmet Haşim
- Ulvi Cemal Erkin
- Reşat Nuri Güntekin
- Tevfik Fikret
- Cemal Reşit Rey
- Fatin Rüştü Zorlu
- Ziya Osman Saba
- Ferhan Şensoy
- Erol Günaydın
- Işıl Kasapoğlu
- Süheyl Batum
- Engin Ardıç
- İlhan Mimaroğlu
- Barış Manço
- Abdülhak Şinasi Hisar
- Kemal Tahir
- Haldun Taner
- Nihat Erim
- Çetin Altan
- Yalçın Tura
- Esat Mahmut Karakurt
- Sadun Boro
- Asaf Halet Çelebi
- Sıddık Sami Onar
- Candan Erçetin
- Bahadır Kaleağası
- Turgay Şeren
- Mehmet Günsür
- Özdemir Asaf
- Ziyad Ebüzziya
- Cihat Burak
- Zeki Ömer Defne
- Ahmet Kutsi Tecer
- Tahsin Yücel
- Aydın Köksal
- Erol Özbilgin
- Aleko Mulos
- Cezmi Or
- Selim Sırrı Tarcan
- Suat Hayri Ürgüplü
- Hamdullah Suphi Tanrıöver
- Yiğit Bulut
- Mümtaz Soysal
- Timur Selçuk
- Sedat Simavi
- Bekir Sami Bey
- Hıfzı Topuz
- İlhan Ayverdi
- Orhan Veli Kanık
- Ali Sami Yen (Galatasaray S.K.'nın kurucusu)
- Okan Bayülgen
- Tuna Kiremitçi
- Umur Talu
- Tarık Papuççuoğlu
- Ali Naci Karacan
- Şevket Altuğ
- Haldun Dormen
- Şenkal Atasagun
- Yiğit Okur
- Ali Sirmen
- Orhun Ene
- Murat Özyer
misafir - 9 yıl önce
Adres: İSTİKLAL CADDESİ NO:263 34430 BEYOĞLU /İSTANBUL Telefon: Faks:
misafir - 9 yıl önce