Batı Azerbaycan, Doğu Azerbaycan, Erdebil, Zencan eyaletlerinden oluşur. Gilan, Kürdistan ve Hemedan gibi bazı diğer eyaletlerinin bazı bölgelerini de içine alır. Güney Azerbaycan, dünyada Azerbaycan Türkleri`nin en fazla yaşadığı yer sayılır. (Yaklaşık 30 milyon)
Tarih
Bu topraklar Türklerin en eski yerleşim bölgelerindendir. İslamiyetin kıtada yayılmasından sonra Türklerin akımı bu bölgedeki Türk varlığını artırdı ve nufüsün çoğunluğunu teşkil etti. Selçukluların bu topraklardan Anadoluaya göçmesiyle birlikte dil açısından batı selçuklulardan farklılaşmaya başladı.1913 yıllardan başlayan Ermeni ve Kürt baskıları ve uyguladıkları soykırım Osmanlı ordusu tarafından durduruldu ve Azeriler kardeşlerine olan gönül bağları tarihsel olarak pekişti. Şuandaki İran topraklarına yüzyıllarca hakim olan Azeriler Rıza Şah hakimiyetiyle bakılara maruz kaldılar ve sömürge haline dönüşen Azeri Türkleri siyasi mücadeleye başladılar.
1946 yılında İngilizler, Ruslar ve Amerikalılar tarafından işgal edilen İran`da demokratik çabalar hızlandı. Güney Azerbaycan bağımsızlığını ilan etti ve İran merkezi hükümeti tarafından da resmiyete tanındı. Fakat Soğuk savaşın başlanmasıyla birlikte ilk kurban olarak batıya dolaysıyla İran devletine teslim edildi. Sovyetlerin Doğu Avrupa`da puan karşılığında Güney azerbaycandan çekildi ve çekilirken yerli askerleri silahsızlandırdı. İran hükümeti anlaşmaları yoka sayıp Güney Azerbaycanı işgal etti ve 30000den fazla insanı öldürdü. Bu işgalden sonra baskılar yine arttı ve Şah tarafından Türkçe kitaplar yakılarak okullar kapatıldı. İslam devrimi de bu topraklardan başlayıp İranın diğer bölgelerine sıçradı. Ancak Devrim sonrasında da beklentileri karşılanmayan Azeriler bir daha ayaklanmaya başladılar.
Kültür
Halk kendini Türk nitelendirirken Türkiye vatandaşlarına Türkiyeli Türkler olarak adlandırmaktalar. Türkiyeni kendi devletleri olarak benimsemekteler ve Türkiye kültüründen en çok etkilenen halk sayılabilirler. Kültürel yakınlık ve siyasi açıdan karşılaştığı sorunlar sonucunda bazı entelektüeller tarafından Yavru Türkiye olarak adlandırılmıştır. Güney Azerbaycan çok derin ve eski kültüre sahiptir. Fuzuli, Nebati ve binlerce şaiir buradan çıktılar. İran hakimiyetine sahip olup yanısıra Osmanlıyla yakınlığından ve aynı kültüre sahip olduklarından çoğu yenilikler burdan İrana getirildi. İlk okul, ilk gazete,ilk telgraf, ilk baskı makinesi ve...Türk külürünün hakim olduğu Güney Azerbaycanda resmi olarak Fars kültürü geçerlidir ve okullarda Türkçe eğitimi yasaklanmıştır. İranda yeni öğretim düzeni Türkçe olarak başlamasına rağmen daha sonra bu dil yasaklandı. Türkler hakaretlere uğradılar ve Eşek Türk kavramı Azerilere kullanılmaya başladı. Türklerin Tarihi olmadığı ve Türklerin vahşi ve göçeri olduğunu yaymaya çalışan Fars hakimiyeti Türklerin uygar olmadığını yaymaya başladı. Bu amaçla Türkçenin sadece Farsçanın bir lehçesi olduğu ve bu lehçenin de kuralsız ve sırdan olduğunu empoze etmeye çalıştı, hatta üniversitelerde de bu konuları öğretmeye başlattı. Bu baskılara rağmen Azeriler kendi benliklerini savunarak acımasız saldırılara direndiler.
Dil
Güney Azerbaycanın dili Türkçedir. Halk kendi dilini Türkçe olarak tanımlamaktalar ve Türiye Türkçesine İstanbulca olarak tanımaktalar.Şehriyar Güney Azerbaycanın en ünlü şaiiri öz diline göre şöyle diyor:
Türkün dili tek (gibi), Sevgili istekli dil olmaz
Özge (yabancı) dile qatsan(katsan), bu esil(asil,öz) dil esil olmaz
Din
Azerilerin çoğunlu Şii mezhebine sahiplerdir. Bu mezhep de Güney Azerbaycan`ın hakimi Şah İsmail Hataylı tarafından İran`a kabullendirilmiştir. Maalesef mezhep çatışması sayesinde iki Türk impratürleri savaşmışlar ve bu savaşlar sonucunda Azerbaycanlılar kardeşlerinden uzaklaşmışlardı. Şah İsmail Hataylı Türkçe şaiirlerindendir ve Osmanlı padişahına Türkçe mektup yazmasına rağmen Osmanlı padişahı Farsça cevaplandırıyordu.Linkler
- http://www.guneyazerbaycan.com/
- http://www.gamoh.org/
- http://www.gunaz.tv/