haberci
1 . Haber getiren kimse, ulak.
2 . Muhbir, ihbar eden kimse:
"Kaçakçı kamyonları bazen, o da bir habercinin yardımı ile içeride yakalanmakta."- F. R. Atay.
3 . mecaz Bir durumun, bir olayın belirtisi:
"Bu bulutlar yağmurun habercisi olsa gerek."- .
4 . tarih Karakulak.
haberci
Türkçe haberci kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. messenger, forerunner, courier, despatch rider, dispatch rider, harbinger, herald, precursor, reporter, runner, summoner
haberci
haber getiren kimse, ulak.
bir durumun, bir olayın belirtisi.
haberci
Türkçe haberci kelimesinin Fransızca karşılığı.
avant-coureur
haberci
Türkçe haberci kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Bote, Botin, Emissär, Herold, Künder, Kurier, Meldegänger, Überbringer, Vorläufer