I. Dünya Savaşının Seyri

Kısaca: Savaşın Seyri (Savaşa Katılan Devletler Kuvvet ve Kayıplar) Daha savaş başladığı zaman kuvvetler dengesi İtilaf Devletleri'nin tarafına ağır basıyordu. Almanya, Avusturya-Macaristan’ın toplam nüfusu 120 milyon kadardı ve savaş için tüm kaynakları Avrupa'da sahip oldukları topraklarda idi. Halbuki İngiltere, Fransa ve Rusya’nın oluşturduğu İtilaf Devletleri'nin yalnızca Avrupa topraklarındaki nüfusları 238 milyon idi. Ayrıca sömürgelerde sinirsiz hammadde ve insan kaynakları bulunduğu gi ...devamı ☟

Savaşın Seyri (Savaşa Katılan Devletler Kuvvet ve Kayıplar) Daha savaş başladığı zaman kuvvetler dengesi İtilaf Devletleri'nin tarafına ağır basıyordu. Almanya, Avusturya-Macaristan’ın toplam nüfusu 120 milyon kadardı ve savaş için tüm kaynakları Avrupa'da sahip oldukları topraklarda idi. Halbuki İngiltere, Fransa ve Rusya’nın oluşturduğu İtilaf Devletleri'nin yalnızca Avrupa topraklarındaki nüfusları 238 milyon idi. Ayrıca sömürgelerde sinirsiz hammadde ve insan kaynakları bulunduğu gibi savaşın ilk üç yılında A.B.D. de kendilerine büyük ekonomik destek sağladı. Almanya’nın kara ordusu güçlü olmakla beraber, Rusya’nın da zengin insan kaynakları bulunuyordu. Denizlerde ise tek başına İngiltere bile üstün durumdaydı. Savaş başladıktan sonra İngiltere denizlerde üstünlüğü sağladı. Savaşı kim daha zengin kaynaklara sahipse onun kazanacağı daha Marn Savaşı’nda anlaşılmıştı.

BOGAZLARIN RUSYA'YA VERiLMESi : Savaş çıktıktan sonra Çar'ın yaptığı açıklama ile, Rusya’nın bu savaşta en büyük kazancının Boğazlar olacağı anlaşılmıştı. Yaklaşık 120 yıldan beri Boğazları koruyan İngiltere ve Napolyon’un "Boğazlar tek başına bir ülke eder" sözü ve Akdeniz sınırlarının ve güvenliğinin Boğazlarda başladığını belirten Fransa, Rusya’nın Boğazları ele geçirmesini engellemek için 120 yıldır Osmanlı Devleti'ni Rusya'ya karşı korumuşlardı. Hatta Kirim Savaşı’na fiilen katılmışlardı. Fakat simdi Alman tehlikesi karşısında, her ikisi de Rusya’yı kendi yanlarına almak için her şeye razı oluyorlardı. Çar, İngiltere ve Fransa’nın bu durumundan yararlanarak, Boğazların mutlaka Rusya'ya ait olacağını kabul ettirdi.

Çanakkale Savaşı’nın başlamasından sonra Rusya endişeye düştü. Eğer İngiltere ve Fransa Boğazları ve İstanbul’u ele geçirirse, onları oradan bir daha çıkarmak mümkün olamazdı. Hele İngiltere’nin ve Fransa’nın Yunanistan’ı da Çanakkale Savaşı’na katmak için baskı yapmaları, İngiltere Ege ve Boğazları Yunanistan'a vereceği endişesini doğurdu ve Rusya’nın tepkisine yol açtı. 4 Mart 1915'de İngiltere ve Fransa'ya verdiği notalarla, İstanbul ve Marmara Denizi Rusya'ya katılacak, İmroz ve Bozcaada için ise Rusya’nın oyuolmadan karar alınmayacaktı. İngiltere ve Fransa bu Rus notasından hoşlanmamakla beraber, Alman tehlikesi karşısında, 12 Mart 1915'de İngiltere ve 10 Nisan'da da Fransa Rus isteklerini kabul ettiklerini bildirdiler. Buna karşılık da Rusya, İngiltere ve Fransa’nın Orta Doğudaki çıkarlarını kabul ediyordu.

İTALYA'NIN SAVAŞA KATILMASI :Avusturya, 28 Temmuz 1914'te Sırbistan’a nota verirken İtalya’ya haber vermemişti. Almanya, İtalya ile iyi geçinmesi için Avusturya’yı uyarmasına ve İtalya’ya ödün vererek desteğini sağlamasını istemesine rağmen Avusturya bu uyarıyı dikkate almamış ve İtalya’ya danışmadan Sırbistan’a savaş ilan etmişti. Almanya ve Avusturya, İtilaf Devletleri'ne savaş ilan edince, İtalya 3 Ağustos’ta tarafsızlığını ilan etti. Avusturya’nın İtalya’ya hiç ödün vermemesi İtalya’nın tarafsız kalması için yeterli değildi. İtalya’nın içte huzuru yoktu. Ülkü yanlısı olanlar, savaşın nimetlerinden yararlanmak için mutlaka savaşa girilmesini savunuyorlardı. İtalya 3 Ağustos tarihli tarafsızlık kararını açıklarken, İtilaf Devletleri'ne, iyi bir öneri yapılırsa İtalya’nın, onların yanında savaşa katılabileceğini de hissettirmişti. 4 Ağustos’tan itibaren de Petersburg ile ilişki kurdu. İtalya’nın amacı, kim daha çok çıkar sağlarsa onun yanında savaşa katılmaktı. Kaldı ki Alman-Avusturya tarafının savaşı kazanması durumunda İtalya’nın çıkarı bulunmuyordu. Çünkü İtalyan çıkarları ile Avusturya çıkarları çakışıyordu. İngiltere, Fransa ve Rusya İtalya’ya 12 Ağustos’ta Trentino, Trieste ve Vallona'yi önerdiler, fakat bunu yazılı sekle dönüştürmek istemiyorlardı. Ayrıca Fransa’nınve İtalya’nın askeri yardim istemesi üzerine görüşmeler kesildi. Bu sefer Avusturya ile görüşmelere başlayan İtalya, İtilaf Devletleri'nin endişeye düşürüp daha fazla pay almak istiyordu. Rusya’nın Adriyatik'teki İtalyan çıkarlarına karşı çıkması da İtilaf Devletleri ile İtalya’nın anlaşmasını geciktiriyordu. İtilaf Devletleri'nin Çanakkale'ye saldırması ve Boğazların Rusya'ya verildiğinin anlaşılmasından sonra İtalya, İngiltere, Fransa ve Rusya ile yeniden görüşmelere başladı ve 26 Nisan 1915'te Londra'da yapılan antlaşma ile Adriyatik'te istediği çıkarları İtalya elde etti. Ege'deki 12 ada veriliyor ve Anadolu'nun paylaşılmasında ise Antalya bölgesi İtalya’ya kalıyordu. Yine bu antlaşmaya göre İtalya, sömürgesi olan Trablusgarp ve Eritre'de topraklarını genişletebilecekti. İtalya buna karşılık bir ay içinde savaşa katılacaktı. İtalya bu antlaşmadan bir ay sonra, 20 Mayıs’ta Avusturya'ya savaş ilan etti. Ağustos ayında bile Almanya ve Osmanlı Devleti ile savaş durumuna girdi. Görülüyor ki; İtalya’nın savaşa katılması için Anadolu topraklarından çok önemli bir bölüm savaş nimeti olarak kendisine verilecekti. İtalya’nın Anadolu üzerindeki isteklerini ise Almanya kabul edemezdi. Nasıl ki, Rusya’yı kendi yanına çekmek isteyen İngiltere ve Fransa, Rusya'ya Boğazları ve Doğu Anadolu'yu veriyorsalar, İtalya’yı da kendi yanlarına çekmek için yine Türk topraklarını vaat ediyorlardı.

BULGARİSTAN'IN SAVAŞA GİRİŞİ Bulgaristan bu savaşa, Balkan Savaşı’nda Yunanistan, Sırbistan ve Romanya'ya kaptırdığı toprakları geri almak ve Ege Denizi'ne inmek için katılmak istiyordu. Onun bu isteklerini ise ancak İttifak Devletleri gerçekleştirebilirdi. İtalya’nın çıkarları nasıl İtilaf Devletleri yanında ise, Bulgaristan’ınki de İttifak Devletleri'nin yanındaydı. Savaşın başında duraksayan Bulgaristan, İtilaf Devletleri'nin Çanakkale'de hem de Almanya'dan yeterli silah ve malzeme almamış olan Osmanlı Devleti'ne yenilmeleri üzerine kararını verdi. İsteklerinin İttifak Devletleri tarafından kabul edilmesi üzerine Bulgaristan, Ayastefanos Antlaşması ile gerçekleştiğini gördüğü "Büyük Bulgaristan" ni yaratmak amacıyla 6 Eylül 1915'te İttifak Devletleri'yle antlaşma imzaladı ve 12 Ekim'de Sırbistan’a savaş ilan etti. Böylece Berlin'den Bağdat’a uzanan zincirin halkaları birbirine bağlanmış oldu.

ROMANYA'NIN SAVAŞA GİRİŞİ :1915'den itibaren Rus baskısı altında bulunan Romanya kim kendisine daha çok ödün verirse onun yanında savaşa katılmak isteğinde idi. Fakat bir yandan Alman-Avusturya, diğer yandan Rus tehdidi altında bulunuyordu. Avusturya’nın ödün vermek yerine Sırbistan işgalini örnek gösterip Romanya’yı tehdit etmesi Romanya’nın İtilaf Devletleri'ne kaymasına yol açtı. 17 Ağustos 1916'da Romanya İtilaf Devletleri'yle anlaştı. Ağustos sonunda da savaşa katildi. Rusya'da ihtilal çıkmasından sonra yalnız kalan Romanya’yı İtilaf Devletleri'nin galibiyeti kurtardı.

RUSYA'DA DEVRİM :1917 yılının en önemli olaylarından birisi Rusya'da devrim çıkması oldu. Birinci Dünya Savaşı Rusya'da büyük bir yokluk ve sefalete yol açtı. Boğazların kapalı olusu yüzünden dış yardim alamıyordu. 1916-1917 kışı ise çok sert geçmiş, açlık ve yakacak, giyecek bulunamaması bütün Rusya’yı etkilemişti. 8 Mart 1917'de Petersburg'da gösteriler başladı. Grevler yaygınlaştı. 12 Mart'ta "İsçilerin ve Askerlerin Sovyet’i" kuruldu. Komutanlar da Çar'a tahttan ayrılmasını öneriyorlardı. 15-16 Mart'ta Çar tahttan ayrıldı. Devrimci Hükümet kuruldu. Nisan'da Petersburg'a gelen Lenin "Ekmek, barış, özgürlük" sloganıyla geniş kitlelerin desteğini sağladı.

Devrimci Sosyalistlerden Harbiye Bakanı Kerensky'nin Temmuz'da Alman cephesinde taarruzu başarısızlıkla sonuçlanınca yeni ayaklanmalar patlak verdi. Bolşeviklerin lideri Lenin kaçtı ve Trotsky tutuklandı. Hükümet düştü, Kerensky Başbakan oldu ve 14 Eylül 1917'de de Cumhuriyet ilan edildi. Artık ülkenin iç durumu iyice karışmıştı. Hükümet hala savaştan vazgeçmemekle en büyük hatasını yaptı. Köylülerin ayaklanması ile tüm Rusya karıştı. Bundan yararlanan Bolşevikler (aşırıcılar) ordunun da devrime karışmasından yararlanarak, "Askeri Devrim Komiteleri" kurdular. 7 Kasım 1917'de Hükümet darbesi ile Bolşevikler iktidarı ele geçirdiler ve 8 Kasım’da Lenin Petersburg'a geldi

A.B.D.'NİN SAVAŞA GİRİŞİ : 1917 Devrimi dolayısıyla Rusya’nın savaşın dışında kalması Almanya ve Osmanlı Devleti'ne umut verdi. Fakat bu uzun sürmedi. Almanya’nın başlattığı denizaltı savaşı dolayısıyla birçok A.B.D. gemisinin batırılması Almanya ile A.B.D.’nin arasını iyice açtı. Diğer yandan 1917 yılında Almanya, Meksika’yı A.B.D. ye karşı savaşa kışkırttı ve Almanya Japonya arasında ittifak önerisinde bulundu. Ancak bu yazışmaları ele geçiren İngiltere, durumu A.B.D. ye bildirince, denizaltı savaşı yüzünden zarar gören A.B.D. 2 Nisan 1917'de Almanya'ya savaş ilan etti.

YUNANİSTAN'IN SAVAŞA GİRİŞİ : 1917'nin Türkiye'yi ilgilendiren yeni bir gelişmesi, Yunanistan’ın savaşa katılması oldu. Savaşın başından beri dışta kalmayı başaran Yunanistan'da Venizelos savaş yanlışı idi. Fakat Kral Konstantin Alman İmparatoru’nun eniştesi idi. Almanya'ya sempatisi vardı. Akdeniz'de İtilaf Devletleri güçlü olduğu için Kral yansız bir politika izledi. Venizelos ise savaşa katılmak istiyordu. İngiltere ve Fransa Yunanistan'a Anadolu'da toprak vaat ediyorlardı. Çanakkale Savaşları’na katılması için daha 1915 yılında Yunanistan'a İzmir vaat edilmişti. Bulgaristan’ın savaşa katılması üzerine, İngiltere ve Fransa Selanik'e asker çıkarınca Başbakan Venizelos itiraz etmedi. Fakat Kral kendisini görevden aldı. O da Selanik'e giderek ayaklanma çıkardı ve ayrı bir hükümet kurdu. 1917 Haziran’ın da İngiliz-Fransız askerleri Atina'ya girince Kral Konstantin oğlu Aleksandr adına tahttan çekildi. Venizelos yeni hükümeti kurdu ve 26 Ekim 1917'de Yunanistan savaşa katildi.

Savaş, bütün şiddetiyle Avrupa da ve Yakındoğu da hüküm sürüyordu. Almanların asil planı Belçika üzerinden Fransa ya yürümek, Fransa’yı mağlup edip Rusya ya bütün gücü ile saldırmaktı. Almanların bati cephesi savaş planları, İngiliz, Belçikalı ve özellikle Fransızların ısrarlı direnmeleri sonucu, başarısızlığa uğramıştır. Doğuda Hindenburg ise Rusları Tannenberg’de büyük bir yenilgiye uğratmıştır. Ancak kesin sonuç alınamadığından karşılıklı mücadele bir siper ve yıpratma savaşı halini almıştır.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Denizaltı
3 yıl önce

gemisi Sultanhisar tarafından batırılmış, mürettebatı kurtarılıp I. Dünya Savaşının kalan süresini Afyonda tutsak olarak geçirmiştir. Bu kitap iki geminin...

Denizaltı, Denizaltı
Napolyon Savaşları
3 yıl önce

değiştirmesinde bu ekonomik sıkıntıların etkisi olmuştur. Rusya'nın savaşa girmesiyle savaşın seyri değişmiş, yenilmez olarak nitelendirdikleri Napolyon Orduları...

Napolyon Savaşları, Napolyon Savaşları
SMS Pommern
6 yıl önce

kalmıştı. Pommern, donanmaya katıldıktan sonra I. Dünya Savaşı'na 2 yıl kala Açık Deniz Filosu'nun II. Savaş Filosuna atandı. Pommern, 31 Mayıs - 1 Haziran...

Samsun (muhrip)
6 yıl önce

Gemi, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı esnasında Osmanlı donanmasında görev yaptı. Samsun, Trablusgarp Savaşı esnasında Osmanlı...

Samsun (muhrip), 14 Ağustos, 1906, 1907, 1914, 1915, 1932, 27 Ekim, Bordeaux, Donanma Cemiyeti, Fransa
Termopylae Muharebesi
3 yıl önce

bunu empoze etmek için büyük çaba harcadı. Olayların sonraki aylardaki seyri Themistokles'in bu stratejik görüşünü haklı çıkaracak ve Yunanistan'a yönelen...

1934 Trakya Olayları
3 yıl önce

yazılarını vermiş olan Cevat Rıfat Atilhan'dı. Turancı olan Atilhan I. Dünya Savaşı'nda Sina cephesinde yüzlerce Yahudi casusu yakalayıp onlarcasını kendi...

Dağılma Dönemi Osmanlı Donanması
3 yıl önce

terkedilmiştir, yani Osmanlı Devleti önde başladığı denizaltı yarışına I. Dünya Savaşı'nda elinde tek denizaltı bile olmadan devam etmiştir. Donanma komutanı...

Dağılma Dönemi Osmanlı Donanması, 10 Aralık, 10 Temmuz, 11 Aralık, 13 Eylül, 13 Kasım, 13 Şubat, 14 Ağustos, 16 Mayıs, 16 Nisan, 1864
Maoculuk
3 yıl önce

Maoizm, adını Mao Zedong'dan alan, kapitalizmin Avrupa'daki gibi bir gelişme seyri izlemediği Uzak Doğu toplumlarına özgü Marksizm'in pratiği olarak ifade...

Maoculuk, Asya tipi üretim tarzı, Gerilla, Kral, Mao, Marksizm, Sosyalist, Sosyalizm, Stalinizm, Çin, İktidar