Ii. Gıyaseddin Keyhüsrev

Sultan İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev (ö. 1246, Alaiye (Alanya)), 1237 - 1246 arasında Anadolu Selçuklu hükümdarı ve I. Alaeddin Keykubad‘ın büyük oğluydu. 1228 yılında Atabeyi Mübarizüddin Ertokuş’la birlikte Erzincan’a gönderildi. Küçük kardeşi Kılıç Arslan veliaht olmasına rağmen, İkinci Keyhüsrev, babasının ölümü üzerine Türkiye Selçukluları sultanı oldu (1237).

İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev’in ilk yılları, saltanat kavgalarıyla geçti. Bu sırada Moğol zulmünden kaçan göçebe Türkmenler, doğu tarafından Anadolu‘ya girdiler ve çeşitli bölgelerde iskan edildiler. Bid’at bilmeyen halis Müslüman Türklerin safiyetinden ve çeşitli sıkıntıları olan kesif göçebe nüfustan faydalanmak isteyen kötü kimseler türedi. Peygamberlik iddiası ile ortaya çıkan Baba İshak, göçebelere yeni bir devir müjdeleyerek bazı cahil Türkmenleri etrafında topladı. Babailer adıyla tanınan bu Türkmenler, isyan ederek, birçok beldeyi tahrip ettiler. 1240 senesinde Kırşehir’in Malya Ovasında yapılan savaş sonunda Babailer mağlup edilerek, isyan bastırıldı.

II. Gıyaseddin Keyhüsrev 1228′de atabegi Mübarizeddin Ertokuş’la birlikte Erzincan’a gönderildi. Babasının kendisinden küçük olan kardeşi İzzeddin Kılıç Arslan’ı veliahtlığa atamasına karşın, babasının ölümü (1237) üzerine Sadeddin Köpek önderliğindeki bazı emirlerin desteğiyle Anadolu Selçuklu tahtına çıktı.

Kardeşinin tarafını tutan Harezm emirlerine karşı mücadeleye girişti.Bu arada rakiplerini etkisiz duruma getirdikten sonra Anadolu Selçuklu tahtı üzerinde hak iddia eden Sadeddin Köpek’i öldürttü (1239). Daha önce yönetimde etkili olan emirlerin yeniden işbaşına geçmesiyle devlet eski düzenine kavuştu, dış ilişkileri düzeldi. Eyyubi melikleri, İznik’de (Nikala) hüküm süren Bizans imparatorları (İznik İmparatorluğu) ve Kilikya ile Mardin Artukluları II. Keyhüsrev’e bağlılıklarını sürdürdüler. 1240′ta Diyarbakır Anadolu Selçuluklarının eline geçti. Moğolların önünden kaçarak Anadolu‘ya sığınan göçebe Türkmenler, Anadolu‘daki yerleşik devlet düzeni içinde yeni sorunlar yaratmaya başladı. Bu koşullarda Baba İshak’ın başlattığı Babai ayaklanması bastırıldı (1240). Ama devletin gücünü önemli ölçüde sarstı. Anadolu Selçuklularının zayıflamasından yararlanan Moğollar 1242′de Erzurum’u ele geçirdiler.Kösedağ Savaşı’nda da Anadolu Selçuklu ordusunu yenilgiye uğrattılar (1243). II. Keyhüsrev savaştan sonra Batı Anadolu‘ya kaçtı. Moğollarla barışın sağlanmasının ardından Konya’ya dönen sultan bundan sonra devlet işlerini bütünüyle veziri Şemseddin İsfahani’ye bıraktı.

I. Alaeddin Keykubad’in büyük oglu olan II. Giyaseddin Keyhüsrev’in annesi Mah-peri Hatun Alaiye (Kalonoros) hakimi Kirfard’in kizidir. I. Alaeddin Keykubad onunla evlenirken dinine karismayacagina söz vermisti. Bununla beraber müslüman Selçuklu sarayinda yasayan bu hristiyan hatun daha sonra kendi istegi ile Islamiyeti seçmis, dindarligi ve hayirseverligi ile ün yapmistir. II. Giyaseddin Keyhüsrev yaklasik 6 yaslarinda iken atabeg Mübarizeddin Ertokus’un himayesinde Erzincan melikligine tayin edilmistir. Mübarizeddin Ertokus’un ölümü üzerine Sultan Alaeddin Keykubad Semseddin Altun-aba’yi ogluna atabeg tayin etti. Sultan Alaed-din 1237 yilinda ölünce yerine sagliginda veliahd olarak seçtigi oglu Kiliç Arslan’in hükümdar olmasi beklenirken basta Sa’deddin Köpek olmak üzere bazi kumandanlarin baskisi ile II. Giyaseddin Selçuklu tahtina çikarildi (1237). Sultan önce matem elbiseleriyle tahta çikip taziyeleri kabul etti. Daha sonra sarayda serefine cülus senlikleri düzenlendi, hapishanedekilere genel af ilan edildi ve saltanati bir fermanla ülkenin her tarafina duyuruldu.

Giyaseddin rahat bir sekilde tahta çikmakla beraber küçük kardesi Kılıç Arslan’i destekleyen Harezmli beyler ile digerleri arasindaki çekisme bazi huzursuzluklara yol açti. Harezmli beylerin basinda oldugu bilinen Kayir Han ani bir baskinla yakalanip hapsedildi. Bunun üzerine Harizmli diger beyler kendilerini güven içinde hissetmeyerek Malatya istikametinde yola çiktilar. Kemaleddin Kamyar bunlari geri çevirmek istediyse de basarili olamadi.

Bu arada Sa’deddin Köpek islerini daha rahat bir sekilde yürütebilmek için bazi emirleri öldürttü. II. Giyaseddin ile üvey annesi olan Eyyubi melikesini ve ondan dogan iki kardesini Uluborlu’da bir süre hapsetti. Sultan‘in zayif kisiliginden yararlanan ve çikar pesinde kosan Sa’deddin Köpek rakiplerini ortadan kaldirmaya devam ediyordu. 1238 Temmuz’unda Sumeysat (Samsat)’a karsi kazandigi bir zaferden sonra sultanin aczinden, eglence ve içkiye düskünlügünden yararlanarak adeta devleti ele geçirme sevdasina kapildi. Halkin Selçuklu soyundan gelmeyen birini hükümdar olarak tanimayacagini gayet iyi bilen Sa’deddin Köpek bu amaçla kendisinin I. Giyaseddin Keyhüsrev’in gayri mesru çocugu oldugunu yaymaya basladi. Fakat taraftar bulmadi ve Beysehir gölü yakinindaki Kubad-abad sarayinda sultanin huzurunda öldürüldü(1239). Sadeddin Köpek’in isledigi cinayetlere yer veren Ibn Bibi onun meziyetlerini anlatmayi da ihmal etmez ve onun halka iyi davrandigini, mazlumlara yardim edip zalimleri siddetle cezalandirdigini, herkese adaletle muamele ettigini, zengin-fakir, yabanci-yakin arasinda fark gözetmedigini söyler. Toplum içinde çok sert ve hasin oldugu için herkes ondan korkardi. Çok cömert ve hos sohbet idi. Özellikle ikta sahiplerinin çiftçilerden haksiz vergi almalarini önledigi için onlar tarafindan çok sevilirdi. Bütün bu meziyetlerine ragmen Harizmliler’e karsi takip ettigi politika ile degerli insanlari öldürterek devleti sarsintiya ugratmistir. Bu bakimdan da Selçuklu tarihinde kötü bir söhret ve ugursuz bir sima olarak taninmistir. Konya-Aksaray arasinda 634′te (1237) yaptirdigi bir kervansarayin (Zazadin Hani) kitabesinde de kendisinden “Köpek” lakabiyla bahsedilmesi bu kelimenin bir hakaret maksadi tasimadigini göstermektedir.

Sa’deddin Köpek’in öldürülmesinden sonra Mühezzebüddin Ali, Semseddin Isfahani ve Celaleddin Karatay gibi degerli devlet adamlari samimi olarak devlete hizmet etmeye basladilar. Sultanin liyakatsizligine ve beyler arasindaki çekismelere ragmen Eyyubiler, Artuklular, Küçük Ermeni kralliklari ve Trabzon Komnenleri Selçuklulara tabi olmaya ve gerektiginde asker göndermeye devam ettiler.

Babai isyanı

Anadolu‘da Babai isyanından hemen sonra Moğol istilası başladı. Sultan İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev, Moğol istilasını durdurmak için harekete geçti. Sivas’ın doğusundaki Kösedağ mevkiinde Moğolları karşıladı. Moğollar, Selçuklu öncü kuvvetlerini, bir manevra ile perişan edince, ordu geri çekildi (Bkz. Kösedağ Savaşı). Geri çekilme ile 1243 senesi Temmuz ayında bozgun başladı. Moğollar Kayseri’ye kadar geldiler. Müstahkem Kayseri şehri, şiddetli hücumlar neticesinde teslim oldu. Moğollar, Kayseri’de büyük katliam ve yağma yaptılar. Moğol komutanı Baycu Noyan, senelik vergi karşılığında antlaşmaya razı edildi. Gıyaseddin Keyhüsrev ise, Menderes taraflarına gitmişti. Antlaşmadan sonra Konya’ya geldi. 1246 yılında Kilikya üzerine sefere giderken Alanya’da vefat etti.

BABAÎLER ISYANI

Babailer isyani, II. Giyaseddin devrinin en önemli olaylarindan birini teskil eder. Seyh Ebu’l-Beka Baba Ilyas-i Horasani Mogol istilasi sirasinda Harezmsahlar’in hakimiyetindeki topraklardan Anadolu‘ya gelmis bir Türkmen seyhi idi. Torunu Elvan Çelebi Menakibü’l-Kudsiyye adli eserinde onun Anadolu‘ya geldikten sonra Amasya yakinlarindaki Ilyas köyüne (Çat köyü) yerlestigini ve burada etrafina çok sayida mürid topladigini kaydeder. Baba Resul diye de taninan Baba Ilyas 637′de (1240) Anadolu Selçuklu Sultani II. Giyaseddin Keyhüsrev’e karsi iktidari ele geçirmek amaciyla bir isyan hareketi baslatti. Isyanin sevk ve idaresini de halifesi Baba Ishak’a birakti. Ilk zamanlarinda büyük bir basari elde eden Babailer daha sonra Amasya’da bozguna ugratildilar. Mübarizüddin Armagan Sah emrindeki Selçuklu ordusu tarafindan Amasya Kalesi’nde muhasara edilen Baba Ilyas yakalanip idam edildi. Baba Ishak Adiyaman yakinlarindaki Kefersüd bölgesindeki Türkmenleri silahlandirdiktan sonra Adiyaman, Kahta ve Gerger’i ele geçirdi. Seyhi Baba Ilyas’in öldürülmesine mani olamayip intikam duygulariyla Konya üzerine yürüdü. Baba Ishak müridleriyle beraber Kirsehir’in kuzeydogusundaki Malya ovasina geldigi sirada Emir Necmeddin kumandasindaki Selçuklu ordusuyla karsilasti. Çok çetin geçen savasta Selçuklu ordusu ücretli ve zirhli Frank askerleri sayesinde Babaileri bozguna ugratti. Çocuk ve kadinlar hariç hepsi kiliçtan geçirildiler (637/1240).

Babai isyaninin sebepleri üzerinde duran bazi arastirmacilar olaylarin iktisadi, sosyal ve psikolojik faktörlerden kaynaklandigini, halkin ekonomik açidan çok kötü sartlar içinde yasadigini, toprak rejiminin XIII. yüzyilin ilk çeyreginden itibaren bozulmaya basladigini ve sonunda toprak agalarinin köylüleri irgat olarak çalistirdiklarini, ikta arazilerin vakif araziye dönüstürülmesi sebebiyle de Türkmenlerin yasadigi topraklarin azaldigini ve bu yüzden sikintilara maruz kaldiklarini, böylesine hayati bir tehlike karsisinda Türkmenlerin hayvanlarini otlatacak mera dahi bulamadiklarini ve büyük bir krizle karsi karsiya kaldiklarini ifade ederler.

Bunun yaninda yerlesik bir hayat süren Türklerin köylerde yasamakta olan Türkmenleri asagiladiklarini hatta onlari kendilerine bir hasim gördüklerini, Türkmenlerin de onlari tembellikle suçlayarak onlara kin besledikleri, ayrica devletin idari kadrolarindaki Iranli unsurun da Türkmenleri tahkir ettikleri ve sonunda Türkmenlerin bu asagilamaya dayanamayarak onlarla asagi yukari ayni görüsü benimseyen merkezi hükümete karsi isyan baslattiklarini 1237′de Selçuklu tahtina geçen II. Giyaseddin Keyhüsrev’in av partileri ve içki meclislerinde vakit geçirerek devleti ihtirasli fakat liyakatsiz kisilerin eline birakmasini ve bunlarin sikinti içinde yasayan halktan agir vergiler almalarinin da bu isyanin çikisinda etkili oldugunu ileri sürerler.

Babai ayaklanmasi Selçuklu devletini iyice sarsmisti. Bu durumdan yararlanmak isteyen Mogollar Mugan ve Arran’da karargah kurarak Dogu Anadolu‘ya birkaç kez yagma akinlarinda bulundular. Babai ayaklanmasindan birkaç ay önce Ani ve Kars’i isgal eden Mogollarin Erzurum’u da kusatma niyetinde olduklari gözden kaçmiyordu. Bu sebeple Selçuklular Erzurum’a önemli kuvvetler yigdilar. Ancak Mogollar 1242 kisinda Erzurum’u kusattilar ve sehir halkinin kahramanca savunmasina ragmen içeri girmeyi basardilar ve binlerce kisiyi öldürdüler. Sehrin subasisi, Sinaneddin Yakut da öldürülenler arasindaydi. Mogollar bu katliam ve yagmalardan sonra sehri yaktilar ve surlari yiktilar. Ele geçirdikleri esir ve ganimetlerle Mugan’a döndüler.

Erzurum’un isgali Mogol tehlikesine karsi Selçuklularin daha aktif olarak harekete geçmesini gerektirdi. Çesitli müslüman devletlerin asker göndererek destekledigi Selçuklu ordusu 1243 yili Temmuz baslarinda Sivas’a 80 km. uzakliktaki Kösedag’da meydana gelen savasi kaybederek perisan bir sekilde dagildilar. Sultan II. Giyaseddin korkusundan geceleyin Tokat yoluyla Konya’ya kaçti. Baycu Noyan Kösedag’da bozguna ugrayan Selçuklu ordusunu izlemek amaciyla yola çikti, Selçuklu ordusuna rastlamayinca da Sivas’a dogru ilerledi. Sivas kadisi Necmeddin zamanin büyük bilginlerinden biriydi. Mogol istilasi sirasinda Harizm’de bulunmustu. Kadi sehrin ileri gelenleriyle Baycu’yu karsiladi, birçok mal ve hediye sunarak halkin canina dokunulmamasini istedi. Baycu bunun üzerine askerlerine üç gün boyunca sehri yagmalama izni verdi. Selçuklularin bir askeri üssü olan Sivas’ta bulunan bütün savas araç ve gereçleri yakildi ve tahrib edildi. Kösedag felaketi Anadolu Türklerinin hafizasinda uzun yillar aci hatiralarla yasadi. Bozgundan sonra vezir Mühezzebüddin Ali degerli hediyelerle birlikte Baycu’nun yanina gitti ve baris yapti. Kösedag buhranindan yararlanan Ermenilerin Türk topraklarina saldirmalari üzerine yeni vezir Semseddin Isfahani büyük bir orduyla Ermeni topraklarina girdi. Tarsus’u kusatti. Sehir tam düsmek üzereyken Sultan II. Giyaseddin’in ölüm haberi geldi (1246). Vezir bu haber yayilmadan Ermeni kraliyla bir anlasma yaparak Konya’ya geri döndü. Yaklasik 25 yaslarinda ölen II. Giyaseddin içki ve eglence düskünü bir hükümdardi. Av hayvanlariyla ugrasmaktan ve onlari insanlar üzerine saldirtmaktan büyük zevk duyardi. Yeteneksiz bir hükümdar olmakla beraber I. Alaeddin Keykubad’in attigi saglam temeller nedeniyle ekonomik ve toplumsal ilerleme 1277′ye Muineddin Süleyman Pervane’nin idamina kadar hizini yitirmedi. Dini ve ilmi birçok müesseseler kuruldu, camiler, medreseler, hastahane ve kervansaraylar yapildi.

Giyaseddin Keyhüsrev akli ve ahlaki zaaflari yaninda korkakligi ile de devleti adeta sahipsiz birakmisti. Babai isyaninda Konya’da kalmaya cesaret edememis Kubad-abad’a, Mogol istilasi karsisinda da Antalya’ya çekilmis, Kösedag’da devleti Mübarizeddin Çavli’ya birakip kaçmisti. Sadeddin Köpek’in önemli devlet adamlarini öldürtmesi, Sultanin da ciddi beyleri bir kenara itip ayak takimiyla düsüp kalkmasi devlet islerinin bozulmasina yetmisti.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

II. Gıyaseddin Keyhüsrev Resimleri

II. Gıyâseddin Keyhüsrev
7 yıl önce

II. Gıyaseddin Keyhüsrev (Arap alfabesiyle: غياث الدين كيخسرو ) (d. 1221 - ö. 1246, Alaiye), 1237-1246 arasında Anadolu Selçuklu Sultanı. Sultan I. Alaeddin...

II. Gıyaseddin Keyhüsrev, 1228, 1237, 1239, 1240, 1242, 1243, 1246, 1257, 1259, Alanya
Gıyaseddin Keyhüsrev
6 yıl önce

Keyhüsrev - saltanatı iki ayrı dönemde 1192-1196, 1205-1211 II. Gıyaseddin Keyhüsrev - saltanatı 1237-1246 III. Gıyaseddin Keyhüsrev - saltanatı 1265-1282...

Gıyaseddin Keyhüsrev, 1192, 1205, 1211, 1237, 1246, 1265, 1282, 1296, Anadolu Selçuklu Devleti, I. Gıyaseddin Keyhüsrev
II. Alâeddin Keykubad
7 yıl önce

1254) Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev ile Gürcü Hatun'un küçük oğludur. II. Gıyaseddin Keyhüsrev 1243 yılında Kösedağ Savaşı'nda Moğol...

Anadolu Selçuklu Sultanları Listesi
3 yıl önce

(1116-1156) II. Kılıç Arslan (1156-1192) I. Gıyaseddin Keyhüsrev (1192-1196) Rükneddîn Süleyman Şah (1196-1204) III. Kılıç Arslan (1204-1205) I. Gıyaseddin Keyhüsrev...

IV. Kılıç Arslan
6 yıl önce

Rükneddin Kılıç Arslan bin Keyhüsrev) (ö. 1266) Türkiye Selçuklu Sultanı ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in oğludur. II. Gıyaseddin Keyhüsrev 1243 yılında Kösedağ...

IV. Kılıç Arslan, 1243, 1246, 1248, 1249, 1256, 1257, 1260, 1261, 1265, 1279
Gürcü Hatun
3 yıl önce

sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in eşlerinden biri, II. Alâeddin Keykubad’ın annesidir. Asıl adı Tamar idi. Anadolu’da Gürcü Hatun adıyla tanındı. Eşi II. Gıyaseddin...

Sırçalı Medrese
3 yıl önce

medresesidir. Açık avlulu, iki eyvanlı ve iki katlı bir medresedir. II. Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde yaptırılmıştır. Kesme taş ve moloz taş kullanılmıştır...

Sadeddin Köpek
3 yıl önce

Selçuklu Devleti devlet adamı ve baş mimarı. I. Alaeddin Keykubad ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev dönemlerinde görev yapmış ve devlet yönetiminde büyük söz sahibi...

Sadeddin Köpek, 1235, 1236, 1237, 1239, Aksaray, Anadolu, Anadolu Selçuklu Devleti, Harzemşahlar, I. Alaeddin Keykubad, II. Gıyaseddin Keyhüsrev