İlk dönemi
Amerikan Bağımsızlık Savaşı`na katılmış, Gal kökenli bir çiftçi olan Samuel Emory Davis`in 10 çocuğunun en küçüğüdür.Üç yaşındayken ailesi Woodwille (Mississippi) yakınlarındaki Rosemont plantasyonuna yerleşti.Yedi yaşına geldiğinde, üç yıllığına Kentucky`deki Dominiken erkek okuluna gönderildi.Transylvania College`ı bitirdikten sonra ABD Askeri Akademisi`nde dört yıl eğitim gördü ve 1828`de mezun oldu.Teğmen rütbesiyle Wisconsin bölgesinde görev yaptıktan sonra, o zaman albay rütbesinde olan geleceğin başkanı Zachary Taylor`un komutasında yerli önder Kara Şahin`e karşı girişilen savaşa katıldı.1835`te Taylor`un kızı Sarah Knox`la evlendi.
1835`te ordudan ayrıldı ve en büyük kardeşi Joseph`in kendisine bıraktığı Vicksburg (Mississippi) yakınlarındaki plantasyonun başına geçerek çiftçiliğe başladı.Karısı Sarah Mississippi`ye yerleştikten üç ay sonra sıtmadan ölünce, büyük bir üzüntüye kapılarak, yedi yıl boyunca bir münzevi gibi yaşadı.Bu sürede, el değmemiş topraklardan bir çiftlik ortaya çıkardı, anayasa hukuku ve dünya edebiyatı üzerine kitaplar okudu.
1845`te ABD Kongresi`ne seçildi.Aynı yıl Natchez`lı soylu bir ailenin kızı olan, kendisinden 18 yaş küçük Varina Howell`la evlendi.Meksika Savaşı`na (1846-1848) katılmak için Kongre üyeliğinden ayrıldı.Avrupa basınında bile övgülere yol açan taktiklerle Buena Vista Çarpışması`nı (1847) kazanınca, ulusal kahraman olarak görülmeye başlandı.Ciddi bir yara aldığı için savaştan döndüğünde Senato`ya girdi ve kısa sürede Askeri İşler Komitesi başkanlığına yükseldi.1853`te Başkan Franklin Pierce tarafından savaş bakanlığına getirildi.Bu görevi sırasında ordudaki asker sayısını artırdı, ülkenin kıyı savunmasını güçlendirdi ve Büyük Okyanusa uzanması planlanan demiryolu hatlarına ilişkin üç çalışmayı yönetti.
Kuzey-Güney çekişmesinin giderek arttığı dönemde, taraflar arasında anlaşma sağlanabilmesi için çalıştı.Aralık 1860`ta Güney Karolina Birlik`ten ayrıldığında, Anayasa`nın eyaletlere topluluktan ayrılma hakkı tanıdığına inanmasına karşın, ayrılmaya karşı çıktı.Yeni seçilen başkan Abraham Lincoln`ın Güney`e baskı uygulayacağına ve bunun da bir felaket doğuracağına inananlar arasında Davis de bulunuyordu.
Konfederasyon başkanı
Mississippi`nin de birlikten ayrılmasından 12 gün sonra, Senato`da etkileyici bir veda konuşması yaparak Güney ve Kuzey arasında barışın sağlanması dileğinde bulundu.Alabama eyaletinin Montgomery kentinde toplanan Güney Eyaletleri Kongresi kendisini geçici başkan seçtiğinde, Brierfield`deki çiftliğine henüz yeni dönmüştü.18 Şubat 1861`de görevine başlayan Davis`in ilk işi, silahlı çatışmanın önlenebilmesi amacıyla Washington`a bir barış heyeti göndermek oldu.Ama Lincoln, Davis`in temsilcileriyle görüşmeyi reddetti ve Sumter Kalesi`ni ``kurtarmak`` amacıyla Charleston`a (Güney Carolina) savaş gemileri yollamak üzere gizlice hazırlıklara başladı.Lincoln`ın 75 bin gönüllüyü göreve çağırması üzerine, aralarında Virginia`nın da bulunduğu dört eyalet daha Birlik`ten ayrıldı.Davis, önemli sorunlarla karşı karşıya kaldı.Konfederasyon`un ilk başkanı olarak, bir savaşın ortasında yepyeni bir ulusu biçimlendirmek zorundaydı.Daha da önemlisi, pamuk ve cesaret dışında kaynakları sınırlı, Kuzey`in yalnızca dörtte biri kadar beyaz nüfusa ve gene Kuzey`deki sanayinin küçük bir yüzdesine sahip, baruthanesi, donanması ve tersanesi bulunmayan tarım ağırlıklı Güney, bir istilaya karşı koyacak durumda değildi.Davis, hem silah ve cephane alımı, hem Konfederasyon`un Fransa ve İngiltere tarafından tanınmasını sağlamak amacıyla Avrupa`ya temsilciler yolladı.
Konfederasyon`un başkenti Haziran 1861`de Montgomery`den Virginia`nın Richmond kentine taşındı.21 Temmuz`da saldırıya geçen Federal ordu Manassas`ta (Virginia) yenilgiye uğratıldı ve düzensiz biçimde Potomac`a çekilmek zorunda kaldı.
Davis`in karşı karşıya kaldığı sayısız sorunlar arasında sürekli olay çıkaran Kongre, hoşnutsuz bir başkan yardımcısı, askere alma yasasına karşı çıkan iki vali ve muhalif gazeteler de (Davis ilke olarak sansür uygulamaya karşıydı) bulunuyordu.Askeri yenilgilere, giderilmeyen gerginliklere, insan gücü ve donanım alanındaki korkunç yetersizliklere ve hızla artan enflasyona karşın Davis, kendisiyle aynı görişteki General Robert E. Lee ile birlikte, savaşı sürdürme konusundaki kararlılığını yitirmedi.
Yakalanışı ve tutukluluğu
General Lee kendisinin onayını almadan Kuzey`e teslim olduğunda, Davis öteki hükümet üyeleriyle birlikte güneye doğru çekilmeye başladı.Mississippi Irmağını geçerek Kuzey`le daha uygun barış koşulları sağlanıncaya kadar mücadeleyi buradan sürdürmeyi amaçlıyordu.Ama, 10 Mayıs 1865`te güneş doğarken Irwinville (Georgia) yakınlarında Kuzeyliler tarafından yakalandı.Virginia`da Monroe Kalesi çevresindeki hendekte rutubetli bir kazamata konulan Davis`e pranga vuruldu.Duruma tepki gösteren Kuzey kamuoyunun çabalarıyla daha sağlıklı koşullara sahip bir yere alınmakla beraber, Davis`in tutukluluğu iki yıl daha sürdü.Sonunda Mayıs 1867`de kefaletle serbest bırakıldı ve bozulan sağlığını düzeltebilmek amacıyla Kanada`ya gitti.Bazı seçkin Kuzeyli avukatlar Davis`in bir an önce açılmasını istediği vatana ihanet davasında onu ücretsiz savunmayı önerdiler.Ama, hükümet davayı hiçbir zaman başlatmadı.Pek çok kişi hükümetin, bu davanın Anayasa`nın eyaletlere Birlik`ten ayrılma hakkını tanıdığını ortaya çıkaracağından korktuğuna inanıyordu.Sonunda dava 25 Aralık 1868`de düştü.Davis sağlığını yeniden kazanmak ve bir İngiliz şirketinde temsilcilik bulmak amacıyla Avrupa`ya beş gezi yaptı.ABD`de ise kendisine Güney`deki üç yüksekokulun başkanlığı önerildi.Ama bu görevler karşılığında alacağı ücretler eşinin ve dört çocuğunun geçimini sağlamaya yetmediğinden bu önerileri kabul etmedi.Birkaç yıl Memphis`teki bir sigorta şirketinin başkanlığını yaptı.1877`de, bir hayranının kendisine sağladığı, Biloxi yakınlarında, Meksika Körfezi`ne bakan küçük bir malikane olan Beauvoir`a çekildi;``Rise and Fall of the Confederate Government`` `ı (Konfederasyon Hükümetinin Yükselişi ve Düşüşü) burada yazdı.Yeniden Senato`ya girmesine yönelik ısrarlara karşın, yanlış bir iş yapmış olduğuna hiçbir zaman inanmadığından af talebinde bulunmayı reddetti ve böylece yurttaşlık hakkını da bir daha elde edemedi.Ama Güney`in herkesçe benimsenmiş önderi olarak kaldı.
Demokrasi ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olan Davis, iyiliksever bir aristokrat kişiliği taşıyordu.Bir ölçüde diplomat olmakla birlikte, bir politikacının esnekliğini taşımıyordu.Davis bronşlarında oluşan bir hastalıktan ötürü New Orleans`ta öldü.Geçici mezarına konulması sırasında o güne değin Güney`de görülmemiş büyüklükte bir tören düzenlendi.31 Mayıs 1893`te Richmond`daki Hollywood mezarlığına taşındı.