Yaşasın Bağımsız ve Özgür Vatan!Turgut Özal'ın çağrısı üzerine 15 Mart 1993 tarihli basın toplantısında
Yaşasın Demokratik Cumhuriyet'
Yaşasın Barış ve Kardeşlik
Biz, hemen Türkiye'den ayrıllalım diye bir yaklaşım içinde değiliz.demiş olması ve 1 Eylül 1998 tek taraflı ateşkes ilanında
Biz bu şiddetin en zorlanan tarafıyız. Müthiş güç dengesizliği ortamında, sırf kendini savunmak, en meşru insan haklarımız, kimliğimiz, kültürmüz için eğer, sırf imha olmaktan kurtulmak için, zorunlu bir savunma yöntemi tercih etmişsek, bu, Birleşmiş Milletler Anayasası'nda hatta T.C. Anayasası'nda bir hak olarak vardır.diye demeç vermiş olmasını delil göstererek "ayrılıkçı" olmadığını ve sadece kendi haklarını savunduğunu dile getirmiştir. Ayrıca PKK'nın eylemlerinin terör olarak değil, düşük yoğunluklu savaş olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur. Mustafa Kemal Atatürk'ün bir demokratik devrim yapmadığını, fakat üst yapı reformlarıyla demokratik bir alt yapı yarattığını ancak Demokrat Parti ile Cumhuriyetin demokrasi yerine oligarşiye yönlendirildiğini yorumlamıştır. Cumhuriyet tarihindeki Kürt isyanları ile PKK'nın eylemlerini kıyaslayarak PKK'nınkinin uzun sürdüğünü, dış kaynaklı olmaktan ziyade öz kaynaklı bir eylem olduğunu savunmuştur. }