Luce Irigaray
Kısaca: Çağdaş Fransız feminist düşünür. Parlern ‘est pas jamais neutre [Asla Yansız Olmayan Konuşma], La Sexe linguistique [Linguistik Cinsiyeti, Sexes et Geneologies [Cinsiyetler ve Soy kütükleri], Je, tu, nous: Pour une Culture de la Diffarance [Ben, Sen, Biz: Bir Farklılık Kültürüne Doğru]. ...devamı ☟
Felsefeye psikiyatri ya da psikoloji alanından gelen Irigaray çağın önemli kadın düşünürlerinin başında gelir. Derrida’nın metafiziğin zorunlu kıldığı bastırma ve marjinalleştirmelere dair açıklamasından ilham alan Irigaray tüm dikkatini kültür tarafından baskı altına alınana yöneltmiştir. O nitekim, kadının gerek metafizik ya da felsefede ve gerekse de kültürde dışlanmış olduğunu öne sürer. Kadın Batı ‘nın kültürel imarjinerinde var değildir. Batı kültürü Freud’un Totem ve Tabu’sunun baba katlinden çok daha eski olan bir ana katli üzerine inşa edilmiştir.
Buna göre, Irigaray öncelikle felsefe tarihinde unutulmuş olan kadını arar. O bu bağlamda, görme duyusundan, nesne bilgisinden uzaklaşan ve özü varlığın, formu gerçekliğin ölçüsü yapan Platon’dan başlayarak, günümüze kadar olan bütün bir Batı felsefesi geleneğini eleştirir. Irigaray bununla da kalmayıp, dildeki cinsel yönelimleri araştırmıştır. Kadının fallik olan dilde temsil edilmediğini öne süren filozofa göre, iletişimde bulunmak ve başkalarıyla ilişki kurabilmek, yani sosyal olabilmek için kadınlar ya erkeklerin dilini konuşmak ya da kendi dillerini yaratmak zorundadırlar. Geleneğin kendisini eksik bir Gestalt, erkek öznenin uçuk, akıldışı, hiçbir zaman tam olamayan bir yansıması olarak gördüğünü söylediği kadının dilde temsil edilmediğini tekrar tekrar ifade eden Irigaray, özgül kadınca söylemin eski/yeni sözlerini egemen düzenin çeşitli şekillerde yıkıldığı köşe taşlarına yerleştirmeye çalışmıştır. Buna göre, o kadın cinsel organının biçimiyle ilgili bambaşka yapılar ortaya atarak psikanalizin fallüsüyle alay etmiş, erkek düşüncesinin kadın için aynada oluşturduğu imgeyi parçalamaya veya boşaltmaya kalkışmıştır.
Irigaray aynı şeyin kadının sosyal statüsü için de geçerli olduğunu dile getirdikten sonra, kadının erkeğin, erkeğin de kadının yerinde hiçbir zaman olamayacağı bir farklılık etiği geliştirmiştir. Bir cinsel farklılık etiğinin kadın jeneolojileriyle olan bağlarını yeniden kurması gerektiğini savunan Irigaray’a göre, kadının jeneolojisini yeniden inşa etmek veya canlandırmak, bastırılmış kadını desteklemek, ona bir ifade imkanı kazandırmak, kendine özgü kültürünü iade etmektir. O kadınların son yıllarda kazandıkları hakların büyük bir bölümünün onların erkek postuna bürünmelerine izin veren haklar 9lduğunu iddia eder. Ona göre, eşit haklara sahip olma ve hukuk düzeninin tarafsız olduğu mitosuna karşı, farklılık, ilk olarak haklarda kadınlar için ayrılık yapılmasıyla aşikar hale getirilmelidir. Zira bu durumda yapılan klasik hukukun erkek ,damgalı şekli karşısında kadınları eşitliğe zorlamak olacaktır. İkinci olarak da, cinslerin hukukta ilk kez kendilerini göstermeleri gerekmektedir.
İlgili konular
1930 alman felsefesi antigone aydınlanma çağı belçika bilim cedaw cinsellik dil ekofeminizmAlan Sokal
7 yıl önceJulia Kristeva, Jacques Derrida, Jean Baudrillard, Gilles Deleuze, Luce Irigaray, Bruno Latour gibi önde gelen postmodern yazarların düşüncelerinin etkileyiciliğini...
Alan Sokal, Gilles Deleuze, Jacques Lacan, Jean Baudrillard, Julia Kristeva, Nikaragua, Sandinist, Luce İrigaray, Bruno Latour, Jacque Derrida, New York İœniversitesiFeminist eleştiri
3 yıl öncekuramsal bir yönelim gösterdi. Bu yönelim özellikle Héléne Cixous, Luce Irigaray, Julia Kristeva, Monique Wittig ile belirginlik kazanır. Feminist eleştiri...
Feminist eleştiri, Feminist eleştiriJacques Lacan
3 yıl önceortaya koymuştur. Michel Foucault, Gilles Deleuze, Felix Guattari, Luce Irigaray, Julia Kristeva, Alain Badiou, Louis Althusser, Slavoj Žižek gibi pek...
Jacques Lacan, 13 Nisan, 1901, 1966, 1981, 20. yüzyıl felsefesi, 9 Eylül, Aile, Althusser, Ampirizm, AntropolojiPostmodern feminizm
3 yıl öncebelli başlı isimleri şu şekilde sıralamak mümkündür: Hélène Cixous Luce Irigaray Julia Kristeva Catherina Clèment Judith Butler Shosana Felman Jane Gallop...
Postmodern feminizm, Feminizm, 17. yüzyıl felsefesi, 18. yüzyıl felsefesi, 19. yüzyıl felsefesi, 20. yüzyıl felsefesi, Analitik felsefe, Antik Çağ felsefesi, Aydınlanma Çağı, Batı felsefesi, Bilim felsefesiJudith Butler
3 yıl önceşekilde Simone de Beauvoir, Julia Kristeva, Sigmund Freud, Jacques Lacan, Luce Irigaray, Monique Wittig, Jacques Derrida ve en çok Michel Foucault'nun çalışmalarını...
Hélène Cixous
7 yıl öncefeminizmin ve postyapısalcı düşüncenin önemli isimlerinden biridir. Luce Irigaray ve Julia Kristeva gibi o da Fransız feminist kuramlarının bir temsilcisi...
Hí©lí¨ne Cixous, Feminizm, 17. yüzyıl felsefesi, 18. yüzyıl felsefesi, 19. yüzyıl felsefesi, 1937, 20. yüzyıl felsefesi, 5 Ocak, Analitik felsefe, Antik Çağ felsefesi, Aydınlanma ÇağıJulia Kristeva
3 yıl önceolumlu ve olumsuz çeşitli tepkilerle karşılanmıştır. Helene Cıxous, Luce Irigaray ve Julia Kristeva hem yapısalcılık sonrası teorik tartışmanın hem de...
Julia Kristeva, 17. yüzyıl felsefesi, 18. yüzyıl felsefesi, 19. yüzyıl felsefesi, 1941, 1965, 1970, 1973, 1997, 20. yüzyıl felsefesi, 24 Haziran3 Mayıs
3 yıl önce2014 1921 - Sugar Ray Robinson, Amerikalı boksör (ö. 1989) 1930 - Luce Irigaray, Fransız feminist teorisyen, psikanalizci ve edebiyat kuramcısı 1931...
3 Mayıs, 3 Mayıs