Son 20 yılda nüfusu 600 kişi artmıştır. Güncel nüfusu yaklaşık 5.000`dir. Marmara Bölgesi`nin güneyinde yer alıp, sanayi kuruluşlarıyla henüz fazla kirlenmemiştir. Büyük şehir hayatının yıprattığı orta yaş ve üstü kimseler şu anda temiz hava deposu Manyas ve köylerinde mülk sahibi olmak için yarış halindedirler.
Tarihçe
Manyas`ın en eski sakinleri, coğrafyacı STPABOR`a göre DOLİONLAR`dır. APOLLANDORAS da STRABOR gibi, Dolionlar`ın DASKİLEİNA`ya kadar uzanan AİSEPOS, Gönen-Karacabey, RİNDAKOS, Mustafa Kemal Paşa ve Adaranas Çayı arasındaki bölgede oturduklarını belirtir. İlçenin eski ismi MİLOTOPOLİS veya PEMANİNOS`dur. Bu bölgenin içine aldığı Ergili mevkiinde 1952 yılında yapılan ilk arkeolojik araştırmada, VII. asıra ait proto-korinth sekaya peos parçaları ve VI. asıra ait Doğu Yunan seramik parçaları elde edilir. Hatta ani döküntü toprak içinde ahanenit buhullası bulunur ve böylece bu yerlerin bir zamanlar İranlılar`a ait bir merkez olduğuna dair bir işarete rastlanır. Ayrıca bunun yanında, Helenistik ve Roma çağına ait adak ve mezar kabartmalarıyla, Manyas`ın 2 km güneybatısında Macar değirmeni, hamam ve yaklaşık 1000 dekarlık bir sahada şehir harabesini andıran kalıntılar, 5 km batısında şifalı kükürtlü ılıca ve Maltepe`de mezarlar, gözyaşı kupaları, yağdanlıklar, küçük şarap testicikleri bulunur. VII. asırın başında ilçe topraklarında yerleşik düzene geçilmiştir. Osmanlı döneminde bölge toprakları, KARASİ sancağına bağlı kalmıştır. 1877 Osmanlı-Rus savaşı sonucunda KIRIM TÜRKLERİ`nden 25 hanelik göçmen kafilesi ROMANYA yoluyla bu bölgeye yerleşmiştir. Bunun sonucu olarak, bölgede yaşayan köylüler, buraya TATAR köyü adını vermişlerdir. Ancak bundan 15 yıl sonra, 1892/3`te, KAFKASYA`dan 25 hanelik bir göçmen kafilesi daha gelerek, ilçede MALTEPE olarak bilinen tepenin eteklerine yerleşince Manyas, Gürcü, Çerkez, Dağıstan, Kabartay vb. kültürden gruplarla renklenmiştir. Sonraki dönemlerde, sıklıkla KAFKASYA, ROMANYA, BULGARİSTAN ve YUNANİSTAN`dan gelen göçmenlerin bölgeye yerleşmesiyle TATAR köyünün sınırları iyice genişlemiştir. Bu, kaçınılmaz olarak yeni bir yapıyı gerekli kılmıştır. Şu an, Manyas`tan 3 km. kuzeyde bulunan ve o dönemde merkezi KAYACA`da olan nahiye teşkilatı MANYAS`a alınmıştır. Böylece 1890 yılında MANYAS, BANDIRMA`ya bağlı nahiye merkezi olmuştur. Bu durum, 1936 yılına kadar devam eder. 1936 yılının aralık ayında 3012 sayılı kanunla BALIKESİR iline bağlı ilçe merkezi halini alır.Coğrafi Yapı
Manyas`ın en derin noktasını Manyas Kuş Cenneti adındaki Manyas Gölü -ARETİTİS LİNNE- teşkil eder. Manyas Gölü, Roma dönemi ve Helenistik dönemde önemli bir yerleşme merkezi olmuştur. Şimdilerde Bandırma ve Erdek körfezlerinin güney kıyılarından 15 km içerde bulunan bu gölün yüzölçümü yaklaşık 192, doğu-batı doğrultusundaki genişliği 19 ve kuzey-güney doğrultusundaki genişliği 11 km dir. En derin yeri kuzeyde olup ortalama 5 m dir. Göle güneyden Kocaçay dökülür. Göl, sularını Karadere vasıtasıyla Susurluk Irmağı`na boşaltır. Kışın taşarak çevresinde geniş bataklıklar oluşturan Manyas Gölü, çevresindeki vadilerin ağız kesimlerinde alüvyonlarını biriktirir.Manyas, Manyas Gölü`nün güneyinde ve denizden 48 km. uzaklıkta bulunur. Güneyi ve güneybatısı fundalarla kaplı tepelerle çevrili olup, doğusu Susurluk ve Karacabey ovalarına, batısı Gönen`e, kuzeyi Bandırma ve Erdek`e uzanır. Manyas Gölü ilçenin (karayolu) ile 10 km. kuzeyinde yer alır. Kuşuçuşu olarak gölün sadece birkaç km. güneyindedir.
Manyas Kuşgölü
Evliya Çelebi`nin Seyahatnamesi`nden Manyas Gölü: ``İlyaspınarı`ndan doğan Türkmenler buraya Manyas derler. O kadar derin değil, suyu ab-ı hayata benzer içinde alabalık, turna balığı, yayın, sazan, yılan balığıa€¦ çeşit çeşit nefis balık avlanır. Devlete vergi ödeyen avcıları vardır. Öyle herkes, zevk için ve ticaret için balık avlayamaz. Kışın bu göl, kaz, kuğu, karabatak, yeşilbaş, martı, sakakuşu ve diğer güzel kuşlarla dolar. Her gece kaz ve kuğu sesinden, kanat şakırtısından Manyas sahrası titrer. Sakakuşu ve diğer kuşlarla dolar. Bu kuşların avcıları da devlete vergi verirler. Bir de bu gölde, bir çeşit pamuğa benzer kav biter ki su içinden çıkarıp çakmak taşı üzerine koyarak çakmak ile vursan, derhal ateş alır. Ve her şeyde kullanılır. Ama adı geçen kavın kurutup da çaksan yanmaz. Her tarafta meşhur bir kavdır. Bu Manyas Gölü`nün kenarlarında yüksek sazlar yetişir. Bu göl etrafındaki halk o sazları mevsiminde koparıp terbiye ettikten sonra renk renk hasır, seccadeler, minderler ve döşemeler dokurlar ki insan hayran olur.``Galeri
Manyaslı Ünlü Şahsiyetler
Siyasi ve politik hayat açısından da Manyas`ın ayrı bir önemi vardır. Mesela; İzmit`in Karamürsel ilçesine adını veren Mürsel Paşa`nın aslen Manyas`lı olduğu söylenir. Ayrıca eski devlet adamlarından İhsan Sabri Çağlayangil, I. Özal hükümeti milletvekillerinden Şerafettin Toktaş, AKP milletvekili Turhan Çömez, ses sanatçısı Seyhan Yıldız, CHP milletvekili Önder Sav, ressam Rüçhan Yıldız, "Toprak Dede" Hayrettin Karaca, yazar Recep Çavuşoğlu, karikatürist Gülay Batur, gazeteci Hıncal Uluç, Adnan Hunca ve ünlü Avukat Honçe Manyas`ın yetiştirdiği isimlerdendir.
Dış bağlantılar
} }