Her iki nükleik asitde nükleotidlerin polimerize olması ile oluşur. Nükleik asitler ilk kez, hücre çekirdeğinden izole edildikleri için bu ismi almalarına karşın: hem DNA, hem RNA hücrenin başka kısımlarında da bulunmuşlardır. Büyüklükleri geniş bir spektruma yayılır. RNA bilinen en küçük nükleik asit molekülüdür. Moleküller ağırlığı 25.000 daltondur. Bütün atom ve moleküllerde olduğu gibi DNA/RNA'nın ağırlıkları DALTON birimi ile verilir. Bir DALTON, bir Hidrojen atomunun ağırlığına eşittir. Bir Dalton, 1.67·10-24 g'a eşit olup buna Avogadro Sayısı denir. DNA'nın yapı taşları Deoksiribonükleotid'ler; RNA'nın yapı taşları ise Ribonükleotidler'dir. Her nükleotid üç alt birimden oluşur:
- 1. Nitrojen içeren heterosiklik ve aromatik bir halka olan bazlar ki; bu ya bir PÜRİN ya da PİRİMİDİN bazıdır.
- 2. Bes karbon ihtiva eden bir pentoz şekeri.
- 3. Bir molekül fosforik asit.
DNA'nın ve RNA'nın birimleri olan Pürin ve Pirimidin bazları genetik bilgiyi taşırlar. Şeker ve Fosfat grupları ise yapısal elemanlardır. DNA'ya karakteristik olan bazlar Adenin (A), Timin (T), Sitozin (C), Guanin(G) (C5H4N4); RNA'ya karakteristik olan bazlar ise Adenin, Guanin, Sitozin ve Urasil (U) (C4H4N2)'dir. Bir bazın şeker ve fosfat grubuyla oluşturduğu birime nükleotid denir. DNA molekülü iki nükleotid zincirinin saat yönünde sarmal yapmasıyla oluşur. Her bir turda 10 nükleotid bulunur. Nükleotidler, 5'-3' fosfodiester bağları ile polinükleotid zincirlere polimerize olmaktadır. Bu bağlar komşu deoksiriboz üniteleri ile olur. İntakt insan kromozomlarında, bu polinükleotid zincirleri (çift sarmal hali) ile milyonlarca nükleotid uzunluğuna ulaşırlar. DNA'nın anatomik yapısı kimyasal bilgiyi taşıyarak ana hücreden yenisine tüm genetik bilginin geçişini sağlamaktadır. Aynı zamanda DNA'nın primer yapısı, proteinleri oluşturan amino asit dizilerini de belirleyicidir. DNA'nın doğal durumu Watson ve Crick'in 1953'de açıkladığı gibi çift sarmalıdır. Helikal yapı sağa dönüşümlü spiral bir merdivene benzemektedir. İki polinükleotid zincir karşı yönlerde akarlar. Bu akışta Adenin, Timin ile; Guanin ise Sitozin ile hidrojen bağları ile bağlanırlar. Çift sarmal DNA molekülü; sarmalin açılması ile replike olur ve yeni iki komplementer sarmal sentezi mümkün olmaktadır.Bu orijinal DNA'ya uygunluk göstermektedir. Benzer olarak,bazların komplementer özellikte olması; hasarlı DNA moleküllerinin de doğru biçimde tamirinide gerçekleştirebilir.