Pazar Günü Asla

Kısaca: ''Pazar Günü Asla'', 1960 Yunanistan ABD ortak yapımı romantik komedi filmidir. Özgün adı ''Pote tin Kyriaki'' (Ποτέ Την Κυριακή) olan ve İngilizce konuşulan ülkelerde ''Never on Sunday'' adıyla gösterilen film Türkiye'de 1962 yılında gösterime girmişti. ...devamı ☟

Pazar Günü Asla, 1960 Yunanistan ABD ortak yapımı romantik komedi filmidir. Özgün adı Pote tin Kyriaki (Ποτέ Την Κυριακή) olan ve İngilizce konuşulan ülkelerde Never on Sunday adıyla gösterilen film Türkiye'de 1962 yılında gösterime girmişti. Jules Dassin'in senaryosunu yazıp yönettiği, yapımcılığını üstlendiği, aynı zamanda da başrollerini Melina Mercouri'yle paylaştıkları filmin diğer önemli oyuncuları arasında Giorgos Foundas ve Titos Vandis de vardır. Filmin özgün müziğini Manos Hacidakis bestelemiş, siyah beyaz görüntülerini ise İstanbul doğumlu Fransız görüntü yönetmeni Jacques Natteau çekmiştir. Dassin, Mercouri, Vandis ve Hacidakis, 1964 yılında çekimleri Türkiye'de yapılan Topkapı adlı filmde bir kez daha bir araya geleceklerdir. Amerikalı sinemacı Jules Dassin, senatör McCarthy'nin ülkede başlattığı Komünist avı ve bunun için kurduğu cadı kazanının akabinde ülkesini terkederek Fransa'ya yerleşmişti. 1966 yılında da Melina Mercouri'yle evlenmişlerdir. Film, Yunanistan'ın liman kenti Pire'de yaşayan, herkesin sevgilisi, hayat dolu, şakacı, altın kalpli ve eksantrik bir fahişe olan Ilya (Melina Mercouri) ile Yunan kültürü, tarihi ve hayat tarzıyla büyülenmiş eğitimli bir Amerikalı olan Homer (Jules Dassin)'ın öyküsünü anlatır. Homer, Ilya'nın yaşam tarzının kendisini büyüleyen Yunan kültürüne hiç de yakışmadığını ve bu kültürün yozlaşmasında onun da bir payı olduğunu düşünerek bu gamsız kadını doğru yola getirmeye çalışır. Bu açıdan bakıldığında film bir tür Pygmalion öyküsü gibidir. "Pazar Günü Asla", Mayıs 1960'da ilk gösteriminin yapıldığı Cannes Film Festivali'nde festivalin büyük ödülü olan Altın Palmiye'ye aday gösterildi, filmin başrol oyuncusu Melina Mercouri'ye aynı yarışmada "en iyi kadın oyuncu" ödülü verildi. Film yine aynı kategorilerde Altın Küre ve BAFTA ödüllerine aday gösterildi. Filmin özgün müziğini yapan Yunanlı besteci Manos Hacidakis, film için bestelediği ve filmde Melina Mercouri'nin Yunanca seslendirdiği "Ta paidia tou Peiraia" (Tr: Pire'nin Çocukları) adlı şarkıyla En İyi Orijinal Şarkı Akademi Ödülü'nü kazandı. Film ayrıca 4 dalda daha Oscar'a aday gösterilmiştir. Konusu Film Yunanistan'nın liman kenti olan Pire'de açılır. Sabahın erken saatlerinde balıkçılar ve gemi işçileri gündelik işleriyle uğraşırlarken neşe içerisinde bir kadın bir yandan elbiselerini çıkararak koşar ve iskeleden kendisini denize bırakır. Etraftakiler bu durumu olağan karşılarlarken, Korfu'dan yeni gelmiş olduğu için gördüklerine çok şaşıran gemi inşaat işçisi Tonio (Giorgos Foundas)'ya durumu açıklamak zorunda kalırlar: Kadın Pire'nin popüler fahişesi Ilya (Melina Mercouri)'dır. Herkesin sevgilisi, şakacı, altın kalpli ve eksantrik bir kadın olan Ilya her sabah bu limana yüzmeye gelmektedir. Hayat dolu bir dişi olan Ilya'nın tahrikiyle kısa süre sonra bütün işçiler onun arkasından denize atlarlar ve birlikte yüzmeye başlarlar. Bu arada diğerleri Tonio'ya Ilya'nın fahişeliği para için değil, hoşlandığı için yaptığını da açıklarlar. Yarım kan İtalyan olan Tonio da Ilya'ya ilgi duymaya başlar. Kalabalık grup denizde yüzerken limanın açıklarına bir turist gemisi yanaşır. Gemideki turistlerden biri de Amerikalı Homer Thrace (Jules Dassin)'tir. Daha ilk dakikalarda koyu bir Yunanistan hayranı olduğunu belli eden bu Amerikalı gemiye doğru yüzen kalabalığı görünce çok duygulanır ve "İşte halis Yunanistan bu!" diye haykırır. Akşam da kalabalık bir tavernaya giden Homer burada pek candan karşılanmaz hatta sirtaki yapan dut gibi sarhoş Yorgo (Titos Vandis)'yla bir yanlış anlaşma nedeniyle yumruk yumruğa kavga ederler. O sırada içeri giren Ilya kavgayı ayırır ve tarafları barıştırır. Alkol bile kullanmayan yumuşak başlı bir adam olan Homer, Ilya ve onun gibi İngilizce konuşabilen "Kaptan" lakaplı Armatis (Mitsos Ligizos)'i masasına davet eder. Kendisini amatör filozof olarak tanıtan Amerikalı turist adının Homer Thrace olduğunu söyleyince şaşıran Kaptan'a babasının da kendisi gibi bir Antik Yunan hayranı olduğunu, bunun için oğluna Yunan Mitolojisi'nden bir isim seçtiğini (Homer adı, Homeros'tan gelmektedir, Trakya anlamına gelen Thrace de yine mitolojik kökenli bir isimdir), buraya da uygarlığın beşiği olduğuna inandığı Antik Yunanistan'ın izlerini bulmak, Eflatun, Aristo ve Sokrat'ın yürümüş olduğu yerlerde yürümenin heyecanını hissetmek için geldiğini söyler. Ilya masadan ayrılırken Kaptan'dan Ilya'nın bir fahişe olduğunu öğrenince biraz hayal kırıklığına uğrar. Homer, Ilya'nın Antik Yunan tiyatrosundan çok hoşlandığını (ama bu eserleri kendi kafasına göre farklı yorumladığını) ve 5 dil konuşabildiğini (ama 5 dili de yatakta öğrendiğini) öğrenince yine şaşırır. Homer, çok güzel bulduğu ama ahlaki olarak çökmüş olduğunu düşündüğü Ilya'yı modern dünyaya benzetmektedir. Ayrıca yaşam tarzının uygarlığın beşiği olan Yunanistan'ın kültürüne hiç de yakışmadığını ve bu kültürün yozlaşmasında onun da bir payı olduğunu, onu doğru yola çekmenin, onun nezdinde bu yozlaşmış dünyayı da düzeltmek için bir umut ışığı oluşturacağını düşünür (Bu açıdan film bir tür Pygmalion öyküsü anlatır) Ilya başına buyruk ve bağımsız çalışan bir fahişedir ve kentin "Suratsız" lakaplı ünlü kadın satıcısının kanatları altına girmemekte direndiği için diğer fahişelere kötü örnek olmaktadır. Bu nedenle Ilya'nın işi bırakmasını isteyen "Suratsız" la, onun başka nedenlerle fahişeliği bırakmasını isteyen Homer'ın ortak bir amaçları oluşmuştur. Homer Ilya'dan kendisine 2 hafta ayırmasını ister. Bu süre içinde eve kapanırlar ve Homer Ilya'ya yoğun ve hızlandırılmış resim, klasik müzik ve edebiyat dersleri verir. İki haftanın sonunda Ilya fahişeliği bırakır. İşler yoluna girmiş gibi gözükürken Ilya, bir başka hayat kadını Despo (Despo Diamantidou)'dan Homer'ın "Suratsız"la işbirliği yapmış olduğunu öğrenir ve çılgına dönerek Homer'ı hırpalar ve onu temsil eden her şeyi (kitapları, plakları vb) yırtar atar ve fahişeliğe geri döndüğünü ilan ederek Despo'nun "Suratsız" a karşı birlikte isyan etme teklifini kabul eder. Tam da binlerce bahriyeli müşterinin yabancı donanma gemileriyle limana geldiği gün bütün hayat kadınları kazan kaldırırlar ve Suratsız'a ait evleri tahrip ederler. Haliyle hepsi nezarete atılırlar. Kefaletlerini ödemek için karakola gelen Suratsız'ın avukatıyla sıkı bir pazarlık yaparak ev kiralarında büyük indirim yaptırırlar. Akşam toplandıkları tavernada artık Ilya'nın ve çevresinin yaşam tarzını değiştiremiyeceğini anlayan Homer, bu topluluğun adetlerine uymaktan başka çare bulamaz. Sabaha kadar uzo içer buzuki eşiliğinde sirtaki yaparlar. Ilya Tonio'yu sevgili olarak seçer. Homer vapurla ülkesine yalnız başına döner. Oyuncu kadrosu Filmin müziği Filmde işitilen şarkılar şunlardır: * "Ta paidia tou Peiraia" (Pire'nin Çocukları) - Filmde seslendiren: Melina Mercouri, beste ve sözler: Manos Hacidakis. Filmin özgün müziğini de yapan Yunanlı besteci Manos Hacidakis, film için özel olarak bestelediği ve sözlerini de yazdığı bu şarkıyla En İyi Orijinal Şarkı Akademi Ödülü'nü kazanmıştır. Filmde Melina Mercouri şarkıyı özgün dilinde yani Yunanca söyler. Ancak bu şarkının sonradan birçok dilde coverları yapılmıştır. İngilizce konuşulan ülkelerde şarkı filmin İngilizce adıyla, yani "Never on Sunday" adıyla da anılmaktadır. * "Ein Schiff wird kommen"(Bir Gemi Gelecek) - Filmde seslendiren: Melina Mercouri, beste: Manos Hacidakis, sözler: Fini Busch Filmin tema şarkısı olan Pire'nin Çocukları şu dizelerle başlar (69. dakikadan itibaren): Yukarıdaki sözler tema şarkısının Yunanca olan özgün halinin sözleridir. Şarkının diğer dillerde yapılan plaklarında yer alan cover versiyonların sözleri farklıdır. Örneğin " Penceremden, öpücükler gönderirim / bir tane, iki tane, üç tane, dört tane..." mısrası İngilizce sürümünde "Beni öpebilirsin, pazartesileri, pazartesileri, pazartesileri.." olmuşur. "Pazartesi" nakaratı diğer mısralarda haftanın farklı günleriyle değişmektedir. Pazar gününe gelinince mısra "Ama pazarları asla olmaz" şeklini almaktadır. Bu cümle aynı zamanda hem şarkının İngilizce versiyonunun adı, hem de filmin İngilizce adıdır: "Never on Sunday". Şarkı aralarında Petula Clark, Andy Williams, Eartha Kitt, Doris Day, Ray Conniff, Connie Francis, Nana Mouskouri, Dalida, Trini Lopez, Liberace, Bobby Vinton, The Chordettes, The Shadows ve Harmonicats'in de olduğu onlarca şarkıcı ve topluluk tarafında İngilizce seslendirilmiştir. Şarkının diğer dillerde de sayısız coverları yapılmıştır. Türkiye'de de Füsun Önal "Genç Kız Oldum Ben", Nonna Bella ise "Sen Varsın Dünyamda" adlarıyla şarkının iki Türkçe aranjmanını yapmışlardı. Soundtrack albümü 1 Ekim 1960 tarihinde filmin bir de soundtrack albümü Rykodisc etiketiyle piyasaya verilmiştir. plaktan örnekler dinlemek için
# Tema Şarkısı: Never on Sunday (enstrümental) # Prologue # Bouzoukia # Danse Yorgo # Taki # Charms of Ilya # Ilya # Never on Sunday # Hasapico # Lantern - Melina Mercouri # Betrayed # Speak Softly # Organ Grinder # Bitiş Şarkısı - Never on Sunday
Kaynaklar Dış bağlantılar * * allmovie.com'da "Never on Sunday" * Filmin çeşitli afişleri

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.