Perge

Kısaca: Anado­lu’da (Pamphylia bölgesi) şehir. Şehir stratejik bir yerde kurulmuştu; şehrin akropolisinin hemen yanından geçen Karasu ır­mağının Aksu kolu, taşıtların işlemesine elverişliydi ve denizle bağlantıyı sağlıyordu. Büyük bir kıyı yolu, Side’den başlayıp Perge ve Attaleia (Antalya) şehirleri üzerinden geçerek ülkenin içlerine kadar uzanıyordu. Şehrin adı Yunanca değildir; yerli bir Anadolu dilinden gelir. ...devamı ☟

perge
Perge



Pergede bulunan harabeler
Pergede bulunan harabeler
Perge, Antalya`nın 18 km doğusunda, Aksu Bucağı`nın sınırları içinde bulunan bir antik kenttir. Kilikya - Pisidya ticaret yolunun üstünde yer aldığı için önemli bir Pamphylia şehridir. Şehrin kuruluşu diğer Pamphylia şehirleriyle aynı zamana rastlar (M.Ö. 7 yüzyıl). Ana tanrıçası Perge Artemisi olan Perge hristiyanlar için önemli bir kent idi. M.S. Aziz Paulos ve Barnabas Perge`ye gelmiştir. Magna Plancia gibi kimi zenginler Perge`ye önemli anıtlar kazandırmışlardır.

İlk kazıların 1946 yılında İstanbul Üniversitesi tarafından başlatıldığı Perge`de önemli kalıntılar şunlardır:

  • Tiyatro: Cavea, orkestra ve scene olmak üzere üç ana bölümden oluşur. 12,000 seyirci kapasitelidir. Alt tarafta 19, üstte 23 oturma sırası vardır.
  • Stadion: 34 x 34 m. boyutlarındadır. Tonozlar üzerinde onüç oturma sırası vardır. Doğu ve satı tarafa otuzar, kuzeyde ise on tonoz bulunmaktadır. Her üç tonozdan biri Stadion`a giriş, diğer ikisi ise dükkan olarak kullanılmaktadır
  • Agora: Şehrin ticari ve politik merkezidir. Ortadaki avlunun etrafında çepeçevre dükkanlar vardır. Bazı dükkanların tabanı mozaikle kaplıdır. Meydanın ortasında 13.40 m. Çapında yuvarlak bir yapısı olan agora 76 x 76 m. boyutlarındadır.
  • Sütunlu Cadde: Aropol eteğinde nympheum arasında uzanır. Ortasında 2 m. genişliğinde bir su kanalı caddeyi ikiye ayırır.


Perge`deki diğer yapılar, nekropol, surlar, gymnasium, hamam, anıtsal çeşme ve kapılardır.

Tarihçe

Eski yazarlar şehre ilk defa, tiyatro özellikle Argolis’ten ve Lakedaimon’dan gelen Yunanlıların yerleştiğini bildirirler. Perge kazıları şehrin efsanevi kurucuları­nın Mopsos ve Kalkhas olduğunu gösterdi. Şehrin adına ilk defa M. ö. IV. yy.da rast­lanır. M. ö. 334′te Büyük İskender’in seferi sırasında Makedonyalıların Perge’den geç­tiğini kaynaklar bildirir. Şehrin Ptolemaiosların hakimiyeti zamanındaki durumu karanlıktı. Polybios’a göre, M. ö. 218′de Akhaios’un kumandanı Garsyeris, Selge üzerine yapacağı saldırı için Perge’den Pam­phylia ve Pisidia bölgeleri şehirlerine elçi­ler göndererek yardım isteğinde bulundu. Buna göre, o dönemde Perge, Selefkilerin elinde bulunuyordu. Yine Polybios’a göre, Büyük Antiokhos tarafından Perge’ye tayin edilen kumandan, kralından emir aldıktan sonra şehri Manlius Vulso’ya teslim etti. Bundan sonra şehir Bergama’nın hakimiye­ti altına girdi. M. ö. II. yy.da veya II. yy. ile I. yy. arasında şehrin zor günler geçir­diği sanılıyor. Cicero’nun verdiği bilgilere göre M. ö. 80 veya 79 yılında Pergeli hekim Artemidoros’un yol gösterdiği Verres, şe­hirdeki Artemis tapmağını yağma etti. Per­ge ve çevresinde Roma imparatorlarına ait sayısız şeref yazıtı tespit edildi. Bu yazıt­lar imparator Caligula, Claudius, Trajanus, Hadrianus ve Gordianus’a aittir. Şeh­rin yetiştirdiği ünlü kişiler şunlardır: Myron’un oğlu hekim Asklepiades, Valerus Elektos, Kallikles’in oğlu Sofist Varus, Zoilos ve Arkhimedes’in öğrencisi matema­tikçi Apollonios. Perge şehrinde kutsanmış olan tanrıların başında Artemis Pergaia ge­lir, Perge Artemis’nin çok eski kökenli yer­li bir tanrıça olduğu ve sonraları yunan Artemisi ile kaynaştığı sanılıyor. Eski yazar­lara göre Artemis Pergaia’nın şehirde ol­dukça büyük bir tapınağı vardı. Perge ti­yatrosunda bir yer de Artemis rahibesine ayrılmıştı. Şehirde ele geçen sikkelere göre Perge’de ayrıca şu tanrılar da kutsanıyor­du: Zeus, Apollon, Athena, Hephaistos, Hermes, Afrodit, Asklepios, Dionysos, Serapis, Harpokrates, Pan, Hekate, Nike, Themis, Tykhe ve Herakles. Ayrıca, Roma imparatorluk kültlerinin de olduğu bilini­yor. Şehir, Anadolu’nun en eski Hıristiyan­lık merkezlerinden bindir. Hierokles’e göre Perge, Syllion (Yanköy) ile birleştikten sonra Pamphylia eyaletinin dini metropolisi oldu.

Arkeoloji

Arkeolojik araştırma ve kazılar. Arkeoloji çalışmalarında, Perge ha­rabeleri hakkında ilk önemli bilgileri veren gezgin ve yazarlar şunlardır: Leake, Texier, Ritter, Hirschfeld, Fellows, Schörnborn, Pourtales, Tremaux, Lanckoronski, Fabricius, Paribeni, Romanelli, Pace ve Viale. Bu yazarların hepsi Perge harabelerini ye­rinde ziyaret ederek anıtlar hakkında bilgi vermişlerdir. En eski Perge yerleşmesi, çev­resine oranla oldukça yüksek olan ve an­cak güneyden çıkılabilen 50 m yüksekliğin­de bir dağ üzerinde kurulmuştur. Tepenin eteğine çok sonra yerleşme oldu. Şehirdeki ilk sistemli araştırma ve kazı 1949′da A. M. Mansel’in başkanlığında yapılmağa başlandı. Uzun bir aradan sonra 1953-1957 arasında yeniden ele alındı. 1967′den sonra kazılar sistematik olarak her yıl devam ediyor. Bu kazılarda şehrin biri Helenistik, öteki Geç Antik çağa ait iki kapısı, Helenistik kapının gerisindeki oval avlu ve üç gözlü tak, şeh­rin belkemiği olan 20 m genişliğindeki di­rekli caddenin büyük bir kısmı, caddenin sonunda yer alan anıtsal bir çeşme binası ve şehrin 1 km kadar güneyinde dor düze­ninde erken Helenistik döneme ait bir tapı­nak ortaya çıkarıldı. Ayrıca kazılarda Per­ge’nin hayırsever kişileri de tanındı. Bun­lardan en önemlisi Plancia* Mağna’dır. Bu kadın, imparator Hadrianus zamanında (M. S. 120-121), askeri önemini kaybeden He­lenistik kapının gerisindeki oval avluyu bir şeref avlusu haline getirdi, avlunun yan du­varlarındaki hücre sayısını da arttırarak, buraları tanrı ve Perge’nin efsanevi kuru­cularının (Mopsos, Kalkhas) heykeileriyle süsledi. Ayrıca, oval avlunun gerisindeki üç gözlü ve iki katlı tak şeklinde bir kapı yaptırdı; bu kapıya Nerva’dan Hadrianus’a kadar gelen imparatorlar, imparatoriçeler ve onların yakın akrabalarının heykellerini koydurdu. Plancia’nm yaptığı bu büyük bağışlardan dolayı Perge halkı, belediye meclisleri (demos ve boule) ve senatosu (gerusias) bu kadın için çeşitli yerlerde hey­keller diktirdiler; heykellerin kaideleri üzerine de bu kadına verilen unvanları ve gö­revleri yazdılar. Yazıtların bazılarında şeh­rin kızı olarak da gösterilir, bu unvan an­cak şehre büyük iyilikleri dokunmuş ka­dınlara veriliyordu. Bu yazıtlarda Plancia, bir şehir devleti içinde en yüksek mülki memur olan «demiurgos» olarak da geçer; bu görev aslında sadece erkeklere verilirdi. Ayrıca, baş tanrıça Artemis Pergaia’nın ra­hibesi, tanrılar anasının ömür boyunca ra­hibesi ve imparator kültünün de başrahibesiydi. Perge’de yapılan kazılar sırasında bu ünlü kadının heykelleri de ele geçti.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Perge
3 yıl önce

Perge (Yunanca: Πέργη Perge), Antalya'nın 18 km doğusunda, Aksu ilçesi sınırları içinde bulunan, bir zamanlar Pamfilya Bölgesine başkentlik yapmış antik...

Perge, 1946, Aksu, Antalya, İstanbul Üniversitesi
Kayadibi, Aksu
6 yıl önce

köy antik dönemlerde perge ile yalvaç arasında tüm antik kentlere ulaşım yolu üzerindedir. Hristiyanlar için Aziz Pavlusun Pergeden sonra Yalvaç'a gittiği...

Pamfilya
3 yıl önce

Sillyon'daki kapı desteklerinin üzerindeki tek uzun bir yazıttan doğmaktadır. Perge, Aspendos ve Sillyon'da aynı tarihlerde özel adlar dışındaki form ve harflerde...

Aksu, Antalya
3 yıl önce

göstermeye başlamıştır. İlçe ekonomisi tarım ve turizme dayanmaktadır. Antik Perge kenti, Kurşunlu Şelalesi EXPO Fuar Merkezi ilçe sınırları içerisinde yer...

Rixos
6 yıl önce

savaşından bilinen yedi kahramandan birinin adı olarak bilinir. Strabo'ya göre, Perge Şehri; Truva Savaşı'ndan sonra Mopsos ve Kalkhas isimli kahramanların liderliğinde...

Rixos, Helenistik, Perge, Strabo, Tarih, Taslak, Truva, Truva Savaşı, Pamphylia`, Achaean
Sillyon
3 yıl önce

Serik ilçesine 15 km. uzaklıkta olan Sillyon, Pamfilya'da Aspendos ile Perge arasındaki bir tepe üzerinde kurulu bir kaledir. Bu kale, bugün harabe durumundadır...

Sillyon, Antalya, Aspendos, Perge, Serik, Bergama Krallığı
D 400
3 yıl önce

turizm merkezleri ve Dalyan, Letoon, Patara, Demre, Olympos, Phasalis, Perge, Abdos, Side, Alara Han, Alania, Anamuryum gibi antik şehirlerden geçer...

Arif Müfid Mansel
3 yıl önce

araştırmalarını başlatmıştır. Bunların dışında 1940’larda başlattığı Side ve Perge kazıları da Türkiye’de yapılan arkeolojik çalışmaların önde gelenlerindendir...

Arif Müfid Mansel, 1905, 1975, Atatürk, Ekrem Akurgal, Halet Çambel, Perge, Saint Benoit Lisesi, Sedat Alp, İstanbul, İstanbul Arkeoloji Müzeleri