Operasyon Öncesinde Doğu Cephesi
Doğu Cephesi’nde Alman orduları 1942 yılı yaz taarruzlarını Mavi Operasyon kod adıyla bilinen operasyonla sürdürmüşlerdi. Bu operasyonun stratejik amacı Alman ordularına Stalingrad ve Kafkasya’nın yolunu açmaktı. Alman 6. Ordusu ve 4. Panzer Ordusu’nun Stalingrad’ı kuşatması ve Rostov’un ele geçirilmesiyle bu stratejik amaçlara ulaşılmıştır. Alman taarruzu artık eşzamanlı olarak iki yönde sürmekteydi: Stalingrad’da Kızıl Ordu direncinin kırılarak kentin ele geçirilmesi (Stalingrad Savaşı) ve tüm Kafkasya’nın, özellikle de Hazar Denizi kıyılarındaki petrol havzalarının kontrolü, Kafkasya Cephesi.Sovyetler ise bu saldırılara karşı iki aşamalı bir plan uygulamıştır: Stalingrad’a yönelik Alman saldırısını bertaraf ederek kenti kurtarmak için Uranüs Operasyonu ve hemen ardından Kafkasya’daki Alman ilerlemesini önlemek için Satürn Operasyonu.
Aslında Sovyet kurmayı, Alman birliklerinin Stalingrad'da kuşatılması tamamlanır tamamlanmaz, yani Uranüs Operasyonu devam ederken, Kafkasya bölgesine ilerlemekte olan Alman ordularının geri bağlantısının kesilmesini, ardından da imha edilmesini planlamaktadır. Ne var ki, iki gelişme bu hareketi engellemiştir. Birincisi, Stalingrad’daki Kızıl Ordu kuşatmasına karşı Alman karşı taarruzunun beklenmedik şiddetidir. Almanların Kış Fırtınası Operasyonu hızla ilerlemekteydi ve Ruslar, Satürn Operasyonu için ayırdıkları 2. Muhafız Ordusu’nu, çemberin yarılmasını önlemek için kullanmak zorunda kaldılar. İkincisi ise, Stalingrad’la ilgili bir hesap hatasıdır. Kuşatma altındaki Alman birliklerinin savaşçı mevcudu, 95.000 değil, 235.000'dir. Bu durum fark edildiğinde Sovyet kurmayı, Stalingrad cephesine daha fazla kuvvet getirmek, Satürn Operasyonu’nu ertelemek zorunda kalmıştır. Bunun yerine, Manstein yarma operasyonunu önlemeyi amaçlayan Küçük Satürn Operasyonu uygulamaya konulmuştur.
Operasyon
Küçük Satürn Operasyonu amacına ulaşıp, Mareşal Manstein'in birlikleri 24 Aralık 1942 tarihinde taarruz çıkış hatlarına çekilmeye başlayınca, Kızıl Ordu, Satürn Operasyonu'nu uygulamaya koymuştur.Kızıl Ordu'nun Uranüs Operasyonunun bir parçası olarak uygulanan dış kuşatma çemberinin bir bölümünün Rostov yönündeki ilerleyişi, hemen ardından bazı Kızıl Ordu birliklerinin Hazar Denizi'nin kuzey batısındaki Kalmuk steplerini geçerek Elista'yı alıp Rostov yönünde ilerlemeleri iki farklı koldan başlatılan bir harekattır. Her iki kolun da hedefi Rostov'dur. Manstein'in birlikleri bu iki kol arasında kalarak kuşatılacak ve bu iki koldan güneydeki ilerleme kolu ise Manstein ile Kleist'in bağlantısını kesecektir.
Gerek Manstein'in gerekse Kleist'in birlikleri açısından kuşatılma ve geri bağlantının kesilmesi tehdidi vardır fakat durum Kleist için özellikle son derece kritiktir. Kafkasya'da Alman birlikleri açısından durum, adeta ağzı henüz büzülmemiş bir torbanın içinde olmak gibidir. Kızıl Ordu ilerleyişi Rostov’u aşıp Karadeniz’e ulaşacak olursa, Von Kleist’in geri bağlantısı tümüyle kesilmiş olacaktır.
Hitler bu kez geri çekilmeyi onaylamıştır. Bu onay Kleist'in karargahına, Hitler'in "...Mevziler sonuna kadar savunulacaktır..." emrinin ertesi günü ulaşmıştır. Geri çekilme emri üzerine Kleist komutasındaki birlikler Rostov’a kadar 650 km.lik hat boyunca geri çekilmeye başladılar. Ocak ayının ikinci yarısı boyunca, özellikle çekilmenin ilk 300 km.lik bölümünde sürekli Rus saldırılarına maruz kaldılar.
Bu arada Manstein’in Stalingrad’ı kurtarmak için gelen kuvvetleri o denli yıpranmışlardı ki, Kleist’in kanadını örtme görevini bile ancak güç bela yerine getirebilmiş, hatta geri çekilebilmek için Kleist, bir kısım birlikleriyle Manstein’in kuvvetlerini takviye etmek zorunda kalmıştı.
Gerek Rus birlikleri gerekse de Alman birlikleri, yöre halkından oluşan çevik süvari birlikleriyle de çarpışmak zorunda kalmışlardır. Yöre halkından Sovyet rejimine karşı unsurlar, Alman kuvvetlerine destek olmak ve topraklarına yeniden Kızıl Ordu birliklerinin girmesini engellemek için süvari birlikleri oluşturmuş, Kızıl Ordu birliklerine saldırmışlardır. Keza, Sovyet rejiminden yana olan unsurlar da yine çevik süvari birlikleriyle Alman kuvvetlerine saldırmışlardır.
Şubat ayının son haftasında Kleist'in birlikleri Dinyeper gerisinde güvenli bir hatta çekilmişlerdir.