Sustain

Sustain

1. anlamı besleyip kuvvet vermek; sustain a defeat yenilmek, sust, ispat etmek, iddia etmek; muhafaza etmek; tedarik etmek; teselli etmek; çekmek; dayanmak, tahammül etmek, taşımak; destek olmak, tutmak, düşmesine engel olmak; doğruluğunu teslim etmek.
2. anlamı güçlendirmek. güçlü tutmak. güç vermek. uzun süre korumak. sürdürmek. devam ettirmek. (acı.vb.) çekmek.

Sustain

Sustain İngilizce anlamı ve tanımı

Sustain anlamları

  1. (v. t.) To keep from falling; to bear; to uphold; to support; as, a foundation sustains the superstructure; a beast sustains a load; a rope sustains a weight.
  2. (v. t.) Hence, to keep from sinking, as in despondence, or the like; to support.
  3. (v. t.) To maintain; to keep alive; to support; to subsist; to nourish; as, provisions to sustain an army.
  4. (v. t.) To allow the prosecution of; to admit as valid; to sanction; to continue; not to dismiss or abate; as, the court sustained the action or suit.
  5. (v. t.) To suffer; to bear; to undergo.
  6. (noun) One who, or that which, upholds or sustains; a sustainer.
  7. (v. t.) To prove; to establish by evidence; to corroborate or confirm; to be conclusive of; as, to sustain a charge, an accusation, or a proposition.
  8. (v. t.) To endure without failing or yielding; to bear up under; as, to sustain defeat and disappointment.
  9. (v. t.) To aid, comfort, or relieve; to vindicate.

Sustain tanım:

Kelime: sus·tain
Söyleniş: s&-'stAn
İşlev: transitive verb
Kökeni: Middle English sustenen, from Old French sustenir, from Latin sustinEre to hold up, sustain, from sub-, sus- up tenEre to hold -- more at SUB-, THIN
1 : to give support or relief to
2 : to supply with sustenance : NOURISH
3 : KEEP UP, PROLONG
4 : to support the weight of : PROP; also : to carry or withstand (a weight or pressure)
5 : to buoy up sustained by hope
6 a : to bear up under b : SUFFER, UNDERGO sustained heavy losses
7 a : to support as true, legal, or just b : to allow or admit as valid the court sustained the motion
8 : to support by adequate proof : CONFIRM testimony that sustains our contention
- sus·tained·ly /-'stA-n&d-lE, -'stAnd-lE/ adverb
- sus·tain·er noun

Sustain ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Affirm, Confirm, Corroborate, Get, Have, Hold, Keep, Maintain, Nourish, Nurture, Prolong, Substantiate, Suffer, Support,

Sustain ile zıt (antonym) anlamlı kelimeler

Contradict,

Sustain

İngilizce Sustain kelimesinin İspanyolca karşılığı.
v. sustentar, dar ayuda a, mantener, soportar, sostener; afirmar, creer

Sustain

İngilizce Sustain kelimesinin Fransızca karşılığı.
v. soutenir, supporter; endurer, subir, éprouver; prolonger; recevoir

Sustain

İngilizce Sustain kelimesinin Almanca karşılığı.
v. ertragen, unterstützen; erleiden; verlängern; empfangen; aufrechterhalten, unterhalten, am Leben halten

Sustain

İngilizce Sustain kelimesinin İtalyanca karşılığı.
v. sostenere, sorreggere, sopportare; resistere a; essere di aiuto a; confortare, aiutare; mantenere, provvedere al sostentamento di; subire, patire, soffrire; confermare, corroborare, convalidare

Sustain

İngilizce Sustain kelimesinin Portekizce karşılığı.
v. sustentar, carregar; manter; prolongar; receber

Sustain

f. desteklemek, taşımak, çekmek, katlanmak, uğramak, maruz kalmak, geçindirmek, finanse etmek, devam ettirmek, sürdürmek, kabul etmek, onaylamak, doğrulamak, cesaret vermek, güç vermek, hakkını vererek yapmak, notayı uzatmak, iyi oynamak (rol)

Sustain

İngilizce Sustain kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
ww. houden,dragen; ondersteunen; lijden; verlengen; krijgen,verkrijgen

Sustain

v. support, provide for, finance; support from below; nourish; assist; encourage, comfort; endure, withstand; prolong, maintain, preserve; experience, undergo; uphold, affirm; confirm

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Roland E-36
7 yıl önce

ses ve varyasyonları Midi girişi ses çıkışları phone (kulaklık girişi) sustain pedalı Balance ayarları akıllı arrangerler ve pıtch sıhft modulatıon bulunmaktadır...

Roland E-36, Batı, Müzik, Roland, Roland (Müzik), Roland E-12, Roland E-14, Roland E-14 TR-OR, Roland E-16 TR, Roland E-28, Roland E-35
Bertuğ Cemil
7 yıl önce

Direnen Mızıkacılar, Funk Doctors gibi farklı gruplarda ve kendi kurduğu Sustain, Kaos gruplarıyla sayısız sahne performansı sergiledi. TMC müzik ile anlaşma...

Bertuğ Cemil, 1974, Bursa, Ekim, Engin Yörükoğlu, Kaos, Müzisyen, Rock müzik, İstanbul Erkek Lisesi, İstanbul Üniversitesi, Funk Doctors
Vibrafon
3 yıl önce

vibrato efektine benzeyen sesler üretir. Aynı zamanda piyanoya benzeyen bir sustain pedalı vardır. Vibrafon ilk olarak 1921’de Amerika’da Leedy Fabrikasında...

Synthesizer
3 yıl önce

harmonik içeriğini şekillendirmede kullanılan bu devre attack, decay, sustain ve release işlevlerini içerir. Popüler müzikte synthesizer'ın yaygınlaşması...

Synthesizer, Taslak, Teknoloji
Ses
3 yıl önce

(tepe noktasına) ulaştığı mesafe arasındaki yükselme zamanıdır. Kalış (sustain): Sesin en yoğun seviyede ya da tepe noktasında kalma zamanıdır. Düşüş...

Ses, Ses (fizik), Ses (müzik), Anlam ayrım
2012 Tuareg isyanı
5 yıl önce

Azavad bölgesinin bağımsızlığı ilan edildi. ^ "Logistics: American Robots Sustain The Siege of Tessalit". Strategypage.com. 8 Mart 2012. 10 Mart 2013 tarihinde...

2007
3 yıl önce

Elliott, Larry; editor, economics (5 Ağustos 2012). "Three myths that sustain the economic crisis". The Guardian (İngilizce). ISSN 0261-3077. Erişim...

2007, Bağdat, 9 Ocak, 1, 2, 20 Ocak, Hrant Dink, 19 Ocak, Sezai Karakoç, Otobüs, Öğrenci
Ksilofon
3 yıl önce

dört oktav aralığındadır. Konser ksilofonlarında tonu değiştirmek ve sustain verebilmek için tüp rezonatörler vardır. Ayrıca tüm barların içinde rezonatör...