suçlu
Türkçe suçlu kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. guilty, culpable, delinquent
n. offender, criminal, culprit, con, convict, delinquent, evil doer, felon, malefactor, misdemeanant, transgressor
n. fault, offence [Brit.], offense, guilt, crime, sin, wrong, blame, caper, criminality, culpability, delict, delinquency, error, felony, irregularity, Job, misdeed, misdemeanor, misdemeanour [Brit.], rap, transgression
suçlu
suç işlemiş, suçu olan (kimse), mücrim.
suçlu
Türkçe suçlu kelimesinin Fransızca karşılığı.
coupable, fautif/ive
suçlu
Türkçe suçlu kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Delinquent, Kriminelle, Täter, Tatverdächtige, Verbrecher
adj. schuldig, straffällig
suçlu
1 . Suyu olan, içinde su bulunan, koyu karşıtı:
"Eczanede acaba nane suyu yahut zararsız bir sulu ilaç var mıdır?"- R. N. Güntekin.
2 . Suyu çok olan:
"Onun getirdiği kızarmış eti, şarabı, iri ve sulu elmaları acele yuttu."- Ö. Seyfettin.
3 . İçine su katılmış, sulandırılmış olan:
"Sulu süt."- .
4 . mecaz Yersiz şakalar yapan, söz ve davranışları ile çevresini tedirgin eden veya gereksiz iltifatlarda bulunan (kimse):
"Ben diyor, akşamdan beri onu kolluyorum. Bilirim sarhoşluğu suludur."- M. Ş. Esendal.