AI hiçbir devlet, siyasi ideoloji, veya dine bağlı değildir, kar amacı gütmez. Özellikle düşünce suçlularının serbest bırakılması, siyasi suçlularının adil bir şekilde yargılanması, işkence, idam ve tutuklulara gösterilebilecek her türlü zulmün bertaraf edilmesi, siyasi cinayet ve adam kaçırma ve her türlü insan hakları ihlaline karşı durulması konusunda çeşitli kampanyalar düzenler.
1977 yılında Nobel Barış Ödülünü kazanan AI bugün yaklaşık 2 milyon üyesiyle 162 ülke ve bölgede faaliyet göstermektedir. Kuruluşundan bugüne kadar 44.600`den fazla tutukluyu savunmak ve desteklemek amacıyla çalışmıştır.
Tarihçesi
Uluslararası Af Örgütü (AI) 1961 yılında, Londra`da ingiliz avukat Peter Benenson ve Eric Baker adlı, Quaker dinine mensup bir barışsever tarafından kurulmuştur. Benenson`un bu kurumu kurma fikri, gazetelerde defalarca, hükümetlerin kendi halklarına karşı haksız davrarışlarını okuduğunda oluştu. Okuduğu makale , "``Özgürlük``" kelimesinin o zamanlar yasak oldugu Portekiz`de iki üniversite öğrencisinin bir lokantada "``özgürlük``" şerefine kadehlerini kaldırdıkları için yedi yıl hapse mahkum edilmeleri hakkındaydı. 28 Mayıs 1961 tarihinde Benenson, İngiliz gazetesi The Observer`da bu vaka hakkında "Unutulmuş Mahpuslar" (``The Forgotten Prisoners``) başlıklı makaleyi yayınladı. Bu makalede okuyucularını, bu gençlerin salıverilmesi için hükümete mektup yazmaya çağırıyordu. Benenson şöyle yazıyordu " ``Gazetenizi haftanın herhangi bir günü açtığınızda, dünyanın bir yerinde, birisinin, görüşleri veya inançları hükümetince beğenilmediğinden, tutuklandığını, işkence gördüğünü ya da idam edildiğini okuyabilirsiniz`` ". Yazısı o kadar etkili oldu ki bunu izleyen yıl zarfında bir düzine ülkede haksızlık kurbanlarının haklarını savunmak için mektup yazma grupları oluştu. Bu eylem, "``Appeal for amnesty``" (Türkçe yaklaşık anlamı: `politik tutukluların bırakılma çağrısı`) olarak ``Amnesty Internationalın başlangıcı kabul edilir.|thumb|200px]
Organizasyon yapısı
Uluslararası Af Örgütü`nün 150`den fazla ülkede 1,79 milyon üyesi vardır. 55 ülkede devamlı bir insan hakları garantisi sağlanması amacıyla şubesi vardır. Büyük şubelerde, bir sekreter ve çalışanlar bulunur. Şube, üyelerinin çalışmalarını koordine eder ve Londra`daki Merkez Sekreterlik ile gruplar arasında köprü görevi görür. Şubeler, organizasyonun iki yılda bir toplanan ve kuruluşun uluslararası platformdaki en üst mercii olan Uluslarası Konsey Toplantısı`na temsilciler gönderir. Konsey, uygulanacak politikaları ve çalışma sistemini belirler. Ayrıca organizasyonun devam eden işlerini yürütmekle görevli Uluslararası Yürütme Kurulu`nu (UYK) seçer. UYK, Londra merkezli Uluslarası Müdürlüğü oluşturur ve bir Genel Sekreter atar. Halen genel sekreterlik görevini Bangladeşli Irene Khan yapmaktadır.Genel Sekreterler
- Peter Benenson, 1961-1966
- Eric Baker, 1966-1968
- Martin Ennals, 1968-1980
- Thomas Hammarberg, 1980-1986
- Ian Martin, 1986-1992
- Pierre Saní©, 1992-2001
- Irene Khan, 2001-şu an
Çalışmaları
AI, Dünya çapında insan haklarının mevcut durumunu araştırır ve spesifik insan hakları ihlallerine karşı eylemler yürütür. Bu eylemler özellikle, şiddette bulaşmamış politik tutukluların tutulu kalması, politik tutukluların adil olmayan bir yargı sürecine tabi olması, işkence, ölüm cezasının uygulanması, yargısız infazlar, politik kişiliklerin kaybolması ve diğer insanlık dışı ve aşağılayıcı uygulamalara karşı olarak yürütülür.Örgütün tipik eylem tarzı şöyle sayılabilir.
- ``Vaka çalışması``: Bu eylem örgütün kurulmasından beri uygulmaktadır. Politik bir tutuklunun -ideal olarak- serbest bırakılıncaya kadar Amnesty gruplarınca uzun süreli gözetilmesidir. Buradaki temel prensip, Amnesty gruplarının kendi ülkelerindeki bir vakada çalışmamalarıdır.
- ``Acil eylem`` (urgent actions) : 1973 yılında uygulamaya konmuştur. Amaç, tehdit unsuru olan insan hakları ihlaline karşı acil reaksiyon göstermekdir. 48 saat içinde üyeler ve destekçiler harakete geçirilerek sorumlu devlet kurumlarına başvurulur.
- ``Unutulmaya karşı mektuplar``: Çeşitli ülkelerden ayda yaklaşık üç vaka sunulur. Söz konusu vakalar, kayıp kişiler, uzun süreli tutukluluk halleri, adil olmayan yargı hükümleridir.
- ``On-line kampanyalar`` AI, kampanyaları için İnternet`i protesto aracı olarak kullanır.
Eleştiriler
Uluslararası Af Örgütüne yapılan eleştiriler iki ana grupta toplanabilir: seçilim önyargısı, yani seçilime bağlı tarafgirlik veya yan tutma, ve ideolojik önyargı. Ek olarak birçok hükümet ve devlet, Demokratik Kongo Cumhuriyeti}, Çin}, Taliban}, Vietnam}, Rusya} ve Amerika Birleşik Devletleri dahil olmak üzere, onu tarafgirlik, tek taraflı bilgilendirme ve güvenliğe karşı tehditlerini hafifletici neden olarak değerlendirmemekten dolayı suçlamıştır.Seçilim önyargısı
Seçilim önyargısı, bir konu için örnek veya aday seçerken tarafgirliğe neden olan önyargı olarak tanımlanabilir. Uluslararası Af Örgütü`nün göreceli olarak daha demokratik ve açık ülkeler hakkında daha fazla rapor sunduğu genelce kabul edilmiştir. Seçilim önyargısı kanısı veya suçlamasının da kaynağı budur. Örneğin örgütün İsrail`deki insan hakları ihlallerine olan ilgisiyle Kuzey Kore veya Kamboçya`dakilerin karşılaştırılamayacağı, bu ülkelere daha az odaklanıldığı iddia edilir.Destekçileri, örgütün amacının dünyada gerçekleşen insan hakları ihlallerinin bir istatistiksel dökümünü yapmak olmadığını savunurlar. AI`nin amacı (a) şartları iyileştirebilecek baskı yaratmak için (b) mümkün olduğu kadar olay (insan hakkı ihlali) kaydetmektir. Bu iki faktör, örgütün hazırladığı raporların daha demokratik ve açık ülkelere ağırlık vermesine neden olabilir, çünkü buralarda bilgi daha kolay toplanabilir, bu ülkeler genelde insan haklarını korumaktan yana tavır belirtmislerdir ve de hükümetleri kamu oyunun tepkisine daha duyarlıdır.
Örnek
Jerusalem Center for Public Affairs tarafından yayımlanan ``NGO Monitor`` Uluslararası Af Örgütü`nün Darfur`daki krizde etkin olduğu Eylül 2000`den 2003`ün başlarına kadarki dönemde örgütün güney Sudan`daki Hristiyan ve animistlere karşı yapılan insan hakları ihlallerine dair 52 rapor sunduğunu, oysa aynı süre zarfında İsrail-Filistin çatışması üzerine toplam 192 rapor sunduğunu belirtmiştir.} (Bu sayılar aslında basın açıklamaları da dahil sunulan toplam belgelere aittir, sadece raporların sayısı değildir.) Yine NGO Monitor`un belirttiği gibi örgüt Sudan`da Darfur krizi başladıktan sonra çok daha fazla etkin olmuştur. 1996 başından Mart 2005`e kadar Sudan için sunulan belge sayısı 315, İsrail içinse 398`tir. Bu iddialara karşılık olarak örgütün savunucuları, tüm ulusların insan haklarına mutlak saygı duyması gerektiğini ve `kapalı` ülkeleri gözlemlemede karşılaşılan sorun ve zorlukların, `açık` ülkelerin daha az incelenmemesini gerektirmeyeceğini ileri sürerler.İdeolojik önyargı
Muhafazakar Amerikalı eleştirmenler örgütün raporlarının ve uygulamalarının siyasi anlamda sol-kanadın perspektifini yansıttığını dile getirmişlerdir. Bu iddiayı savunmak için örgütün ABD liderliğinde yapılmış Irak savaşındaki insan hakları ihlallerine ve olumsuz durumlara yaklaşımını örnek gösterirler. Savaş ile ortaya çıkmış bazı insan hakları meseleleri konusundaki endişelerini dile getirirken ABD`nin askeri hareketina haksız bir eleştiri getirdiğini, oysa Saddam Hüseyin dönemindeki insan hakları ihlalleri konusunda örgütün pek sesini duyurmadığını öne sürerler. Bu konudaki yoğun eleştirilere örgütün destekçilerinin verdiği cevap, Donald Rumsfeld`in Irak lideri ile tokalaşırken, örgütün Saddam rejimindeki insan hakları ihlallerini eleştirdiği, daha sonra Beyaz Saray Saddam yönetiminin yaptığı insan hakları ihlallerine dair raporlar sunmaya başladığında ise sunulan bu raporların tamamen AI raporlarını temel aldığı, oysa ABD`nin 1980`lerde müttefiği olan Irak`a karşı çıkan bu raporları, sunuldukları zaman, dikkate almadığıdır.2005: Guantánamo Körfezi "zamanımızın gulagı".
Uluslararası Af Örgütünün International Report 2005`in (2005 Uluslararası Raporu) bir önsözünde} örgütün Genel Sekteri Irene Khan, Guantánamo Körfezi için "zamanımızın gulagı" (``the gulag of our times``) benzetmesini kullanarak örgütün ``farklı insan hakkı ihlallerinin karşılaştırılmaması`` politikasını ihlal etmiştir. Yorum ABD`nin Guantanamo askeri üssündeki askeri hapishanede tutuklulara uygulanan muameleyi, eskiden Josef Stalin önderliğindeki Sovyetler Birliğinde `siyasi muhalifler`in `yeniden eğitilmesi` hedefiyle tutulduğu hapishane sistemine benzetilmiştir. Gerek örgüt, gerekse onun çoğu destekçisi bu yorumu resmen desteklemez.Yorum ABD`de yoğun bir eleştiriye} maruz kalmış ve 31 Mayıs 2005 tarihli bir basın açıklamasında ABD başkanı Bush raporu "absürd" olarak nitelendirmiştir. Bununla beraber birçok farklı kişi ve kurum yorumu desteklemiştir. Bunların arasında en dikkat çeken emekli bir ABD Dışişleri görevlisi olan Edmund McWilliams`tır.} Moskova ve Bangkok Amerikan Elçiliklerinde görev yaparken Sovyet ve Viyetnam hapishanelerinde mahkumlara yapılan kötü muameleyi izlemiş olan McWilliams, Uluslararası Af Örgütü`nün yaptığı benzetmeyi savunmuş, "o insanlık dışı sistemlerde yapıldığını rapor etmiş olduğum tacizler, Guantanamo`da, Afganistan`daki Bagram Hava Üssünde ve Abu Garip hapishanesindeki uygulamalara paraleldir: suya batırarak yapılan sorgulamalar, Uluslararası Kızılhaç Örgütü tarafından görülmemeleri için `yok olan` mahpuslar ve bütün bunlarda üst düzey hiçbir yetkilinin sorumlu bulunmaması."
Notlar
- } DR Congo blasts Amnesty International report on repression
- } The U.S.-China Policy Foundation, Week of February 16, 2001, The U.S. and China This Week
- } indiapolicy.org
- } thienlybuutoa.org
- } Latest Press Releases on Human Rights in Chechnya
- } Asleep at the Wheel: Comparing the Performance of Human Rights NGO`s on Sudan and Arab-Israeli Issues
- } Foreword, International Report 2005
- } Örneğin ``Washington Post``
` bir makale: [1] - } [2]
Dış bağlantılar
- "The Forgotten Prisoners" ``Unutulmuş Mahpuslar`` makalesi (``İngilizce``)
- Amnesty International - Uluslararası Af Örgütü resmi sitesi (Uluslararası site)
- Amnesty International, Turkey - Uluslararası Af Örgütü, Türkiye resmi sitesi (Türkiye şubesi sitesi)