Hayatı
í‚dile Sultan 1825 yılında, İstanbul`da, Sultan 2. Mahmut ile eşlerinden Zernigar Sultan`ın kızı olarak doğdu. Babası Sultan 2. Mahmut sanatçı kişiliği ile öne çıkmış, özellikle hat ve musiki ile yakından ilgilenmiş bir padişahtı. í‚dile Sultan sarayda çok iyi bir eğitim görmüş, daha sonra da Kaptan-ı Derya Mehmet Ali Paşa ile evlenmiştir. Mehmet Ali Paşa daha sonra sadrazam olacak, ama çiftin mutlu evliliği ciddi kayıplarla yüzleşecektir. Öncelikle üç çocuklarını kaybederler, daha sonra Mehmet Ali Paşa ölür, son olarak da genç kızı Hayriye Sultan vefat eder. Ölümlerle sarsılan Adile Sultan yoğun bir kedere gömülür, Nakşibendi tarikatına girer. 1898`de vefat eder. Türbesi İstanbul Eyüp`te, Bostan İskelesi yakınındadır.Çalışmaları
Döneminin ünlü kadın şairleri Leyla ve Fıtnat hanımlardan yetenek ve teknik bakımdan daha az başarılı sayılsa da í‚dile Sultan özellikle Osmanlı tarihine tuttuğu ışık nedeniyle önemlidir. Babası, annesi, kardeşleri ve çevresi hakkında yazdıkları dönemin saray erkanının ve yönetiminin anlaşılmasına yardımcı olur. Bunun dışında Adile Sultan`ın önemli bir vasfı da Osmanlı hanedanından Divan tertip etmiş tek kadın şair olmasıdır. Ayrıca Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman) Divanı`nın basılmasını sağlamıştır.Hayatında bir dönüm noktası teşkil eden kayıplarının etkisini şiirlerinde görmek mümkündür; Çocuklarının ve eşinin arkasından hissettiği hüznü çeşitli şiirlerinde yoğun bir biçimde işlemiştir. Aruzun yanı sıra hece vezniyle (ölçüsü) de şiirler yazmıştır. Şiirlerinde Yunus Emre, Fuzuli ve Şeyh Galip gibi ünlü şairlerin etkisini görmek mümkündür. Şiirleri 1996`da "``Adile Sultan Divanı``" ismiyle yayımlanmıştır.
Eserlerinden örnekler
GazelAşkta kanun imiş aşıklara cevr eylemek í‚şık oldur kim cefa-yı yare sabretmek gerek
Aşk naz ü şive evvel gösterir aşıklara í‚şık ol demde ona canı feda etmek gerek
í‚şıkın ancak muradı dostunun maksududur Çekse de bin derd ü mihnet hep sebat etmek gerek
Arzu-yı dü-cihandan geçmedir aşka nişan Terk-i can edip reh-i canana azm etmek gerek
í‚ftab-asa bilip her zerresin nur-ı safa Her bela dosttan gelir kim merhaba etmek gerek
Havf-ı a`da eylemez olan müsellah aşk ile Yanmadan Hakka erilmez pertev-i tevhid gerek
Nefsle cehd et tecelli eylesin aşk-ı Huda Beyt-i kalbi í‚dile ma`mur ü pak etmek gerek