Kuran-ı Kerim'in Arapça olması nedeniyle Arap dili İslam dininde özel bir değere sahiptir.
Alfabe
Arap dili alfabesi 28 harften oluşur. Bu harfleri oluşturan temel şekil sayısı ise 17'dir. Arap yazısı sağdan sola doğru akış sergiler. Harflerin tamamı sessizdir(:samit). Harflerin seslenmesini sağlayan işaretler (dini metinler ve şiirler dışında pek kullanılmazlar) hareke ismini alırlar. Arap harfleri kelimeninin başında ortasında ve sonunda bulunmalarına göre kısmi değişiklikler gösterirler.Arap alfabesi tarihte ve günümüzde sadece Arapların kullandığı bir alfabe olmamış, özellikle İslam'ın başka ırklar tarafından da kabul edilmesiyle Türkler, İranlılar, Pakistanlılar vb. Asya'daki diğer gayr-i Arap unsurlar tarafından da kullanılmıştır. Günümüzde de Arap ülkeleri dışında İran, Pakistan, Afganistan gibi ülkelerde kullanılmaya devam etmektedir. Ancak alfabe, Arapça dışında kullanıldığı dillerdeki farklı sesler için temel şekiller üzerinde bazı küçük değişiklikler yapılmıştır. Örneğin: Farsça ve Türkçe'deki "ç" sesi Arap alfabesinde olmadığı için önce İranlılar ve Türkler ج (cim/c) harfi üzerinde küçük bir değişiklik yaparak چ (çim/ç) şeklini kullanmışlardır.
Arapça bir metin örneği
يسم اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيِِم ووصينا الإنسان بوالديه حسنا. وإن جاهداك لتشرك بي ما ليس لك به علم فلا تطعهما إلي مرجعكم فأنبئكم بما كنتم تعملون
Arapça'nın Önemi
İslamiyet'in Arapların dışında yayılmasıyla birlikte, bu dinin kutsal kitabının dili Arapça, sadece Türkler değil diğer milletler için de önemli ve öğrenilmesi gerekli bir dil kabul edilmiştir. Diğer yandan Türk milletinin kültür mirasının vazgeçilmez parçaları olan el yazması ve basılı binlerce eserin Arapça ile yazılması, milletimiz bu dilin önemli dillerden kabul etmesi sonucunu doğurmuştur. Türklerin, Arapça konuşan toplumlarla Selçuklulardan itibaren gittikçe artan siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri de bu dilin Türk toplumundaki önemini artıran etkenlerden olmuştur.Türk milletiyle ilişkisinin tarihi boyutu bir an olarak göz ardı edilse bile, Arapça günümüzde de önemini ve dünya dilleri arasındaki etkinliğini gittikçe artıran bir dildir. Zira Arapça 22 Orta Doğu ülkesinde 200 milyona yakın bir nüfus tarafından konuşulan bir dildir. Ayrıca 24 Arap olmayan Müslüman ülkede 1 milyara yakın bir nüfus tarafından kullanılan bir dildir. Petrol üretimi ve petrokimya endüstrileri sebebiyle dünyanın ilgisi birçok Arap ülkesinin ekonomileri üzerindedir. Uluslararası ticaret, politika bilimi, uluslararası hukuk ve kültür tarihi öğrencileri, Arapça öğrenerek çok şey kazanabilirler. Antik arkeoloji ve Mısır'daki piramitler, sfenksler gibi tarihi eserler ve Arapça'nın edebi yoğunluğu, Arapça öğreniminin önemini artıran öğelerdir. Bütün bu açıklamalar günümüzde neden Arapça öğrenilmeli sorunu bir ölçüde açıklamaya yetecektir.
Günümüzde, İlahiyat fakülteleri, Fen Edebiyat fakültelerinin Doğu Dilleri Bölümü ve Gazi Eğitim Fakültesinin Arapça Öğretmenliği bölümü dışında pek fakültenin Türk Dili ve Edebiyatı ve Tarih Bölümlerinde Arapça yardımcı ders olarak okutulmaktadır. Arapça ilahiyat fakültelerinin temel derslerinin başında gelmektedir. Ona bu niteliği İslami kaynaklarının hemen tümünün Arapça olması ve bu dil bilinmeden bu alanda araştıma yapmanın imkansız olmasıdır.
Arap Dili ve Yazısı
Arapça, Afro-Asyetik (Hamito-Semitik)'dillerin alt grubundaki Semitik dil ailesine mensuptur. Arapça, Arabistan yarımadası lehçeleri, Irak lehçeleri, Suriye lehçeleri, Mısır lehçeleri ve Kuzey Afrika lehçeleri gibi beş ana lehçe öbeğine ayrılır. Bu dil Arap Yarımadası'ndan Bereketli Hilal (The Fertile Crescent) boyunca Atlantik Okyanusu'na kadar ulaşan geniş bir alanda konuşulan dünyanın önemli dillerinden biridir.Dünyada yaklaşık 215 milyon insanın anadili olan Arapça, bir milyarı aşkın müslümanın ibadet dili olması yanı sıra, Suudi Arabistan, Yemen, Birleşik gibi 22 Arap ülkesinin resmi dilidir. Bu dilin dünyadaki önemi ve rolünün büyüklüğü sonucunda, Birleşmiş Milletler Örgütü 1974'de Arapça altıncı resmi dil kabul etmiştir.
Arapça büyük medeniyet, kültür ve imparatorluklar doğuran dillerdin başında gelir. Arapça'nın kullanımı 7. yüzyıla kadar Arap Yarımadası içine sınırlı kalmış, İslamiyetin gelişiyle birlikte Arap yarımadasının dışında büyük bir hızla yayılarak, Irak, Suriye, Mısır ve Kuzey AfrikaYı kuşatmış, oradaki dillerin yerini almış ve bir kültür ve medeniyet dili olmuştur. Sonraki asırlarda İslami fetihlerin sürmesiyle Arapça doğuda Afganistan ve en batıda İspanya'ya kadar uzanan bölgede konuşulan dil haline gelmiştir.
Ayrıca osmanlıca dilinde büyük bir rol oynar.
Arap alfabesinin, Nabat dilinden türediği kabul edilmekle birlikte nasıl, ne zaman ve nerede oluştuğu konusunda kesin bilgiler bulunmamaktadır. İslam'dan önceki cahiliye diye adlandırılan dönemde edebiyat özellikle şiir çok üst düzeylere çıkmıştı. Ancak yine de yazma konusunda ileri seviyelere ulaşılmamıştı. Hz.Muhammed (s.a.s.) devrinde iki alfabe kullanılıyordu: Nash: Kitap ve yazışmalarda kullanılan, yuvarlak harflerle ve bitişik olarak yazılmış el yazısı şekli Kufi: Çoğunlukla dekoratif amaçlar için kullanılan keskin köşeli harfleri olan yazı şeklidir.
Arap alfabesi 28 harften oluşur. 28 harfli şimdiki alfabe temel olarak harflerin üzerine ya da altına koyulan işaretlerle (hareke)belirtilen sesli ya da sessiz harflerden oluşur. Bu işaretler genelde kullanılmamalarına rağmen, ortaokul kitaplarında ve Kuran'ın tüm basımlarında yer alır. Diğer Semitik diller gibi Arapça da sağdan sola doğru yazılır. Alfabe Farsça, Peştuca, Urdu ve Sindi gibi diğer birçok dilde de kullanılır. Arapçada harfler tek başlarına, sözcük başında, sözcük ortasında ya da sözcük sonunda olmalarına göre değişik biçimler alırlar. Arapçada üç sözcük türü vardır: fiil, ad, harf ya da edat. Adların eril ve dişil biçimleri vardır.
Konuşulan Arapça doğal olarak ülkeden ülkeye değişir. Fakat klasik Arapça, Kuran dili, 7. yüzyıldan beri büyük ölçüde değişmeden kalabildi. Dilin standartlaştırılması ve geliştirilmesinde büyük bir itici güç olarak yer aldı. Farklı ülkelerden gelen eğitimli Araplar buluştuğunda, genellikle klasik Arapça aracılığıyla iletişim kurarlar. Arap Yarımadası'nın Güney kıyısında güney Arapça olarak bilinen birçok lehçe konuşulur. Fakat bu diller kuzeyin Arapça'sından o kadar farklıdır ki güney Arapça çoğu zaman ayrı bir dil olarak kabul edilir. Modern Arapça; temel kelimeler, morfoloji ve sözdizimi bütünü bakımından Kur'an'daki gibidir.
Günümüzde yaygın olan pek çok dil Arapça'nın zengin söz varlığından pek çok kelime almıştır. Türkçe'de pek çok Arapça kökenli kelime bulunmaktadır. Ayrıca İngilizce'ye, birçoğu Arapça'nın ön eki -al ile başlayan birçok kelime katmıştır. Bunlardan bazıları; algebra, alcohol, alchemy, alkali, alcove, ve albatrostur. Diğerleri ise; mosk, minaret, sultan, elixir, harem, girate, gazelle, cotton, amber, sofa, mattress, tariff, magazine, arsepial, syrup, sherbet ve artichoke. "Coffee" (kahve) de İngilizce'ye Türkçe ve İtalyanca yoluyla giren Arapça bir sözcüktür. "Assasin" (suikast) sözcüğü "haşhaş bağımlıları" anlamındaki benzer bir Arapça sözcükten gelir.
Arapça, aşağıdaki ülkelerde konuşulur ve kullanılır: Cezayir, Bahreyn, Çad, Komor Adaları (Federal İslam Cumhuriyeti), Cibuti, Mısır, Etiyopya, Gazze Şeridi, İran, Irak, İsrail, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Moritanya, Fas, Amman, Katar, Suudi Arabistan, Somali, Sudan, Suriye, Tunus,Birleşik Arap Emirlikleri, Amerika Birleşik Devletleri, Batı Şeria, Batı Sahra, Yemen.
atas4d - 3 ay önce
kasino online kualitas terbaik - 3 ay önce
slot gampang maxwin super - 3 ay önce
https://leewingsac.com - 3 ay önce
สล็อต เครดิตฟรี - 3 ay önce
semuttoto - 3 ay önce
สล็อต เครดิตฟรี - 3 ay önce
slot online jackpot spesial - 3 ay önce
togel terbaru top 01 - 3 ay önce
football 4 america - 3 ay önce
togel paling sering jackpot - 3 ay önce
slot gacor win extra - 3 ay önce
jsimitseo - 2 ay önce
jsimitseo - 2 ay önce
jsimitseo - 2 ay önce
jsimitseo - 2 ay önce
jsimitseo - 2 ay önce
jsimitseo - 2 ay önce
jsimitseo - 2 ay önce
pedrovazpaulo executive coaching - 1 ay önce