Mantık doğru düşünmenin bilimidir. Doğru düşünmenin kurallarını koyan normatif bir bilimdir.
Mantık, düşüncenin doğru ve yanlış olduğunu ortaya koymakta yardımcı bir bilimdir. İnsanın doğru düşünmesini düzenlemeye çalışır. Bunun için birçok prensipler ve çeşitli araştırma usulleri tesbit edip kanun şekline koyar. Böylece, insanın doğruyu bulmasına ve yanlışı reddetmesine yardımcı olur.
Mantık, Arapça “nutuk” kelimesinden türemiştir. Nutuk, sözlükte hikmet ve akıl anlamlarına gelir. Ayrıca söz demektir. Latince “logos” kelimesinden türeyen logique veya logic aynı anlamdadır. Aristo bu bilime, “gerçeği bulmaya yarayan araç” anlamına gelen (organon) adını vermiştir.
- Doğru düşünme kendini akıl yürütmede gösterir.
- Akıl yürütme, verilen yargılardan (öncüller) sonuç olarak yeni bir yargı çıkarma işlemidir.
- Gerçeğe uygun olan yargı (önerme) doğru, uygun olmayanı da yanlıştır.
- Doğru ile yanlışa “doğruluk değeri “ denir.
- Kesin sonuç veren akıl yürütmeye (çıkarım) DEDÜKSİYON (Tümdengelim) denir.
- Dedüksiyonun doğruluğuna “Mantık doğrusu “ denir.
- Mantık biliminin asıl konusu mantık doğrusunun taşıyıcısı olan dedüksiyondur.
- Ancak, kesin sonuç vermeyen tümevarım ile analoji biçimindeki çıkarımlar da mantığın konusu olmuştur.Mantığın ilkeleri
Doğru, yani mantıklı düşünme akıl ya da mantık ilkeleri denen ilkelere uygun olan düşünme biçimidir.
Genellikle üç ana mantık ilkesinden söz edilmektedir.
1) Özdeşlik İlkesi:
“ Bir önermenin doğruluk değeri,anlamı değişmediği sürece hep aynıdır. “ biçiminde ifade edilir.
Buna göre akıl yürütmeyi oluşturan önermelerin belli değişmeyen doğruluk değeri taşımaları için akıl yürütmenin başında her bir terime verilen anlam ne ise o terim hep aynı anlamı taşımalıdır. Böyle bir durum akıl yürütmenin tutarlılığının zorunlu koşuludur.
Özdeşlik ilkesine uymayan bir zihin için “ çelişmezlik “ ve “ üçüncü halin imkansızlığı “ ilkeleri anlamsız kalır.
Özdeşlik ilkesi A , A’dır. biçiminde ifade edilir. Yani “her şey kendisinin aynıdır, kendisinden başka bir şey olamaz.” demektir.
2 ) Çelişmezlik İlkesi:
“ Bir önerme aynı zamanda ve aynı koşullar içinde hem doğru hem yanlış olamaz.” biçiminde ifade edilir. Buna göre, bir önerme aynı zamanda ve aynı koşullar içinde birden çok doğruluk değeri taşıyamaz.
Çelişmezlik ilkesi, “ A ,A’ dan başka bir şey değildir.” biçiminde belirtilebilir.
( A -A )
- Çelişmezlik ilkesi sonradan kazanılmış, yani toplumsal evrimin herhangi bir anında ortaya çıkmış değildir. İnsanla birlikte varolan ve her toplumda geçerli olan evrensel bir ilkedir.
- İnsan zihninin çelişmezlik ilkesine karşı duyarlılığı özdeşlik ilkesine göre daha çoktur. İnsan, bu ilkeye uyma zorunluluğunda olduğunun bilincine daha açıkça sahiptir.
3) Üçüncü Halin İmkansızlığı İlkesi:
“ Bir önerme ya doğru ya da yanlıştır,bu iki değerin dışında üçüncü bir hal yoktur. “ biçiminde ifade edilebilir. ( A V -A )
- Bu üç mantık ilkesi birlikte şöyle ifade edilebilir: “ Bir önerme doğru ile yanlış doğruluk değerlerinden birini ve yalnız birini taşır. “
- Bu üç ilkeye dayanan mantığa “ iki değerli mantık “ denir.
4) Yeter Sebep İlkesi:
“ Yeter sebep olmadıkça hiçbir olgu varolamaz, hiçbir yargı doğru olamaz. “ biçiminde ifade edilir.
- Aslında bu ilkenin bir mantık ilkesi değil, bir varlık ilkesi olduğu söylenmektedir.
- Eğer bu ilke bir mantık ilkesi olarak ele alınırsa, şöyle ifade edilebilir:
- “ Bir yargının doğru olduğu sebepsiz iddia edilmemelidir. Bir yargının doğruluğunun sebebi ise başka bir yargıdır. “
Örnek: “ Bütün insanlar ölümlüdür. “ önermesi,
“ Bu insan ölümlüdür. “ önermesini temellendirir, yani, onun nedenidir
- Yeter sebep ilkesi önceki üç ilkeden özce farklıdır.Diğer üç ilke birbirine bağlı oldukları halde, bunların yeter sebep ilkesi ile bir bağlantısı yoktur.
misafir - 9 yıl önce