Safeviye Tarikatı

Kısaca: Safev’îyye veya Safevî Tarikâtı, 14. yüzyılda Türk mistik Safiyüddin İshak tarafından Güney Azerbaycan Erdebil'de kurulmuş bir sufi tarikât. Döneminde Doğu Anadolu, İran Azerbaycanı ve Güney Kafkasya'da büyük bir siyasî öneme sahip olan bu İslâmî tarikât, 16. yüzyılın başında kurmuş olduğu ve tarihte ilk kez Şiî Onikiciliğini resmî mezhep olarak kabullenmiş olan Safevî Devleti ile tanınmıştır.Kitap kaynağı ...devamı ☟

Safev’iyye veya Safevi Tarikatı, 14. yüzyılda Türk mistik Safiyüddin İshak tarafından Güney Azerbaycan Erdebil'de kurulmuş bir sufi tarikat. Döneminde Doğu Anadolu, İran Azerbaycanı ve Güney Kafkasya'da büyük bir siyasi öneme sahip olan bu İslami tarikat, 16. yüzyılın başında kurmuş olduğu ve tarihte ilk kez Şii Onikiciliği resmi mezhep olarak kabullenmiş olan Safevi Devleti ile tanınmıştır. Safeviler adını ataları Şeyh Safiyüddin İshak-ı Erdebili’den alır. 1252 yılında doğan Ebul Feth Şeyh Safiyüddin İshak-ı Erdebili’nin soyu Oniki İmamların yedincisi olan İmam Musa ibn Cafer el Kazım’a dayanır. Şeyh Safi’nin babası Firuz Şah Zarrin Kolah Sincan’dan Erdebil’e göç etmiş ve bundan dolayı da Şeyh Safi’ye "Erdebili" lakabı verilmiştir.

Safi ud-Din İshak

Erdebil'de büyümüş olan

Safi ud-Din İshak

, Şiraz gezintisinden sonra Gilan'da yerleşmiş ve burda Şeyh Zahid Gilani'nin müridi olmuştur. Daha sonra Şeyh Zahid Gilani'in kızı Bibi Fatıma ile evlenerek Zahid’iyye Sufi tarikatının baş müridi olan

Safi ud-Din İshak

, 1291'de Şeyh Zahid Gilani'in ölümünden sonra tarikatın başına geçmiştir. O zamandan beri, tarikat "Safev’iyye" olarak tanınmıştır.

Sadr ed-Din Musa

Şeyh Safi vefat edince (1334) yerine oğlu

Sadr ed-Din Musa

posta oturmuş,

Sadr ed-Din Musa

zamanından itibaren Osmanlı padişahları her yıl, Erdebil’e çerağ akçesi adı altında kıymetli hediyeler göndermeye başlamışlardı.

Hoca Ala ad-Din Ali

Sadr ed-Din Musa

’nin vefatından sonra (1392) oğlu

Hoca Ala ad-Din Ali

posta oturmuş, bu görevi 37 yıl sürdürmüştür. Batıniliği tarikata sokan kişi olmuştur.

Hoca Ala ad-Din Ali

, Timur ile görüşerek Şam’daki Yezidiler'i kırdırtmış, köyleri ve arazileri vakıf olarak Safeviler'e bağışlatmıştır. Timur’un Anadolu’dan getirttiği 30 bin kadar esiri müridleri arasına katmıştır. Safev’iyye Tarikatı, muhtemelen

Hoca Ala ad-Din Ali

’nin zamanında Anadolu’ya yayılmıştır. Yaygın olan kanıya göre

Hoca Ala ad-Din Ali

, Safev’iyye Tarikatı'nı Bursa’da bir aralık ekmek satarak geçindiği için “Somuncu Baba” lakabıyla da tanınan ve daha sonra Hacı Bayram-ı Veli'nin mürşidi olacak olan Kayserili “Şeyh Hamid Hamid’ud-Din-i Veli” vasıtası ile Anadolu’ya sokmuştur.

Hoca Ala ad-Din Ali

hacdan dönüşte uğradığı Kudüs’te 1429 yılında vefat etmiştir.

Şeyh İbrahim

Safev’iyye'nin liderliğini 1429-1447 yılları arasında

Hoca Ala ad-Din Ali

'nin oğlu

Şeyh İbrahim

üstlenmiştir. Zamanında tarikat çok güçlenmiş ve zenginleşmiştir. Onun da 1447 yılında vefatının ardından,

Şeyh Cüneyd

tarikatın başına geçmiştir.

Şeyh Cüneyd

Şeyh Cüneyd

'in tarikat başkanlığı döneminde, Karakoyunlular'ın koruması altında olan Safeviler büyük sayıda Azerbaycan ve Anadolu Türklerini Şiiliğe çevirmeye başlamışlar. Bu şii Türkler, genelde başlarına kırmızı başlıklar giydikleri için tarihi Kızılbaş adını almışlardır. Bundan sonra

Şeyh Cüneyd

'in etrafında toplanan müridler savaş etmek için silahlanmaya başladılar ve böylece ileride kurulacak olan Safevi Hanedanı'nın temelleri onun zamanında atılmış oldu. 1460 yılında

Şeyh Cüneyd

'in ölümü ile oğlu

Şeyh Haydar

başa geçti.

Şeyh Haydar

Tac-ı Haydar adı verilen On İki İmam anısına tasarlanan on iki kırmızı şeritten oluşan ve daha sonra Kızılbaş adı da verilen taraftarlarının giydikleri başlığın mucididir. 1488 yılında Şirvan ile giriştiği savaşta öldürüldü.

Sultan Ali Mirza Safevi

1488 yılından, Uzun Hasan'nın torunlarından Akkoyunlu hükümdarı Rüstem (1493 - 1497) tarafından öldürüldüğü tarih olan 1494 yılına kadar, tarikatın önderliğini

Şah İsmail

'in ağabeyi

Sultan Ali Mirza Safevi

üstlenmiştir. Daha sonra ise 1499 yılına kadar gizlenmek zorunda kalan

Şah İsmail

tarikatın başına geçmiştir.

Şah İsmail

Anadolu, Suriye, ve Irak'taki Kızılbaş adı verilen destekçilerinin sayesinde 1501 yılında Safevi Hanedanı'nı kurmayı başarmıştır. Safevi Hanedanı soy ağacı Safev’iyye Tarikatı'nın Şiilik mezhepleri arasındaki konumu Ayrıca bakınız * Kızılbaşlık *

Şah İsmail

Hatai

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Sadreddin Musa
3 yıl önce

Şeyh Sadrettin Musa (d. 1305 - ö. 1391 Erdebil) Safevi Hanedanına ismini veren ve Safeviye Tarikatı'nın kurucusu Şeyh Safiyüddin İshak Erdebili'nin halefi...

Şeyh Haydar
3 yıl önce

Haydar, (d. 1459-60, Diyarbakır - ö. 9 Temmuz 1488, Tabersaran), Safeviye Tarikatından Şeyh Cüneyd'in oğludur. Babası savaşta öldüğünde henüz doğmamış...

Şeyh Haydar, Akkoyunlu Devleti, Ali Kuşçu, Arapça, Erdebil, Farsça, Kişi, Kürtçe, Safevi, Taslak, Türkçe
Zahid Gilani
3 yıl önce

soyu neredeyse bir hâline getirdi. Bunu takip eden 170 yıl boyunca Safeviye tarikatı siyâsî ve askerî güç kazandı ve sonunda Safevî Hanedanlığı tesis edilerek...

Şeyh Cüneyd
3 yıl önce

Şeyh Cüneyd, Safeviye Tarikatı'nı devlet yapmak isteyen ve Şiiliğe temayül ettiren ilk şeyhi. Safeviye Tarikatı'nın reisi olan İbrahim vefat edince yerine...

Erdebil
3 yıl önce

Bölgede dini öneme sahip olan Safeviye Tarikatı 14. yüzyılda Safiyüddin İshak tarafından Erdebil'de kurulmuştur ve Safevi Devleti'nin kurucusu ve ilk hükûmdarı...

Erdebil ili, 1993, Azerbaycan, Azerice, Azeriler, Batı Azerbaycan, Bu-şehr, Doğu Azerbaycan, Erdebil, Fars (İran), Farsça
Safevîler
7 yıl önce

İsmail'in Babası, Haydar, Safevi tarikatının (Sufi tarikatı) şeyhiydi ve doğrudan Kürt olan Firuz-el Kurdi soyundan geliyordu. Safevi Hanedanına ismini veren,Tam...

Cihan Şah
5 yıl önce

içine alacak şekilde genişletti. Cihan Şah, iktidarı sırasında Safeviye Tarikatı'nın güçlenmesinden rahatsız olmuş, bu nedenle de Şeyh Cüneyd'i Azerbaycan...

Cihan Şah, 1438, 1467, Irak, Iran, Karakoyunlu Devleti, Kişi, Taslak, Hasan Ali, Tí»rk
Çaldıran Muharebesi
3 yıl önce

katledilmesini helâl kılmıştır. Ancak Kızılbaş tabiri Osmanlı kaynaklarında; Safevi Tarikatı müridleri ve Kızılbaş askeri, Kızılbaş tarafı, Kızılbaş üzerine sefere...