Tohumlu Bitkiler

Kısaca: Tohumlu bitkiler bulundurdukları "tohum"la tohumsuz bitkilerden ayrılırlar. Üreme ve yayılma organı olan tohum, iki şekilde oluşturulabilir ve tohumlu bitkiler buna göre iki büyük bölüme ayrılır: ...devamı ☟

tohumlu bitkiler
Tohumlu Bitkiler

Tohumlu bitkiler, Spermatophyta (Yunanca "Σπερματόφυτα") ya da fanerogamlar, olarak bilinen gruptur. Üreme organları çiçek şeklinde özelleşmiştir. Yaşamın belirli dönemlerinde çiçek açıp, tohum oluşturan bitkiler bu gruba girer. Çok iyi gelişmiş iletim sistemleri vardır. Bu nedenle ileri vasküllü bitkiler olarak da tanımlanırlar. Günümüzde yaşayan tohumlu bitkiler;



Tohumlu Bitkiler;



  1. Açık Tohumlu (Gymnospermae)
  2. Kapalı Tohumlu (Angiospermae)


olmak üzere iki ana gruba ayrılır.

1. Açık Tohumlu Bitkilerin (Gymnospermae) Genel Özellikleri

Açık Tohumlu Bitkiler çoğu kez ağaçlar ya da ağaççıklar, nadiren çalı şeklinde bulunurlar. Tümüyle odunsu olan bu bitkiler genellikle herdem yeşil olup, yaprakları çoğunlukla iğnemsi, nadiren pulsu yada şeritsi şekildedirler. Genel olarak kuraklığa dayanıklı ve uzun ömürlüdürler. Odun yapıları Kapalı Tohumlulara göre daha basittir. Bu altbölüme dahil bir grup dışında çiçeklerinde örtü yaprakları (çanak ve taç yapraklar = periant) bulunmaz. Dişi ve erkek organları ayrı çiçekler üzerinde bulunduğundan çiçekleri tek eşeylidir. Erkek ve dişi çiçekler genel olarak bir eksen üzerinde sarmal olarak toplanarak erkek ve dişi kozalakları meydana getirirler.

Erkek ve dişi kozalakların (çiçeklerin) genel yapıları nasıldır? Erkek kozalaklar (çiçekler) pul yada kalkan biçiminde bir yaprak ile (stamen) alt kısımlarında iki ya da daha fazla çiçek tozu torbasından (polen kesesi) ibarettir ve bir eksen üzerinde spiral dizilirler. Çiçek tozu keselerindeki polen ana hücrelerinin mayoz bölünme geçirmesi ile kromozom sayıları yarıya inmiş polenlerin (çiçek tozları) oluşumu sağlanır. Bu grup bitkilerde bir erkek kozalak bir kaç milyon polen üretebilmektedir

Dişi kozalaklar da (çiçekler) genellikle erkek kozalaklara benzerler. Pulsu bir yaprak (karpel) ile altında çıplak durumda çoğu kez iki tohum taslağına sahip dişi çiçekler, bir eksen üzerinde sarmal olarak dizilerek dişi kozalakları oluşturur. Bunların tohum taslakları karpeller tarafından örtülmediğinden tohumları açıkta meydana gelmektedir. Bu tür çiçeklerde tohum taslakları iyi gelişmiş bir besi dokusuna (nusellus) sahiptir. Bu doku dıştan bir örtü ile sarılarak (integüment), uçta bir polen çimlenme odacığı ve küçük bir kapıcık (mikropil) ile dışarıya açılmaktadır. Nusellusun alt kısmında besleyici bir doku ve bu dokunun altında iki yada daha fazla yumurta hücresi bulunmaktadır. Yumurta hücresinin uç kısmında 2-4 hücreli arkegonium denilen bir boyun kısmı mevcuttur.

Tozlaşma nedir ve nasıl olur?

Tozlaşma erkek kozalaklarda oluşan polenlerin dişi kozalaklardaki yumurta hücrelerine ulaşmasıdır. Bu taşınma olayı bitkiler aleminde değişik yollarla olurken, bu gruptaki bitkilerde rüzgar yoluyla olmaktadır. Rüzgar yoluyla doğrudan doğruya dişi çiçeklerdeki mikropile ulaşan polenler, polen odacığında çimlenerek, yumurta hücresine ulaşan sperm çekirdeği ile yumurta hücresini döller ve içinde embriyoyu taşıyan tohum meydana gelir.

Açık Tohumlu Bitkilerin (Gymnospermae) Sınıflandırılması Bu altbölüme giren bitkiler için Gymnospemae (gymnos=açık, sperma=tohum) terimini ilk kez 1829 yılında Bronqniart kullanmıştır. Gymnosperm ler değişik araştırıcılar tarafından farklı şekillerde sınıflandırılmaktadır. Ancak Abbayes ve arkadaşlarının (1963) sınıflandırmaları göz önünde bulundurulmuştur. Buna göre, Gymnospermae 3 sınıfa (klassis) ayrılırlar:

1. Klassis Cycadopsida

Eski jeolojik devirlerde yaşamış olan bu sınıf üyeleri bugün yalnızca fosil kayıtlardan bilinmektedir. Tohumsuz Bitkilerle, Tohumlu Bitkiler arasında evrimsel olarak bir geçiş grubu oldukları kabul edilir.

2. Klassis Coniferales

Bu sınıfa bağlı en önemli takım (ordo) ve bu takıma bağlı çevremizde üyelerine sıkca rastlayabileceğimiz iki aileyi (familya) örnek olarak verebiliriz.

   Ordo: Coniferopsida
   Famiya: Pinaceae (Çamgiller)


Çiçekleri tek evcikli, herdem yeşil ve nadiren yapraklarını döken ağaç ya da çalılardır. Yapraklar demetler veya çevresel dizilişte, iğnemsi şekilde olup, reçine kanalları içerirler. Erkek kozalaklar, Mart ayından itibaren olgunlaşırken, tozlaşma Nisan ve Mayıs aylarında olmaktadır. Dişi kozalaklar, tozlaşmadan bir yıl sonra olgunlaşır ve döllenme gerçekleşir. Tohum olgunlaşmasının gerçekleşmesi için de bir yıl daha geçmesi gerekir. Bu nedenle bu aile üyelerinde aynı anda hem yeni oluşan dişi kozalaklar, hem yeni döllenmiş dişi kozalaklar ve hemde olgunlaşmış dişi kozalaklar bulunur. Oluşan tohumların da yapısı ve bağlanma şekli türlere göre değişen bir kanat içerirler. Bu aileye bağlı önemli bazı cins (genus) ve türler (species) şunlardır:

Genus (Cins): Pinus L. (Çam), Ekolojik hoş görülüğü fazla olduğu için genellikle kuzey yarım küreden tropiklere kadar yayılış gösterirler. Bu cinse ait türler şunlardır: Pinus nigra Arn. (Kara Çam), P. sylvestris L. (Sarı Çam), P. brutia Ten. (Kızıl Çam). Diğer cisler ise Cedrus L. (Sedir), Abies L. (Göknar), Picea L. (Ladin) dir. Famiya: Cupressaceae (Servigiller) Çiçekleri bir veya iki evcikli, herdem yeşil ağaç veya çalılar. Yaprakları karşılıklı dizilişli, pulsu veya iğnemsi biçimdedir. Erkek kozalaklar küçük, uç kısımlarda veya yaprak koltuklarında küme oluştururlar. Dişi kozalaklar uç kısımlarda veya kısa sürgünlerin yan tarafındadır. Kozalak yapıları bazı türlerde odunsu, bazı türlerde deri gibi ya da etli görünümdedir. Dünyanın çeşitli yerlerinde yayılış göstermekle birlikte ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren iki cinsi vardır. Biri Cupressus L. (Servi), bu cinsin ülkemizde doğal yayılış gösteren tek türü Cupressus sempervirens L. (Adi Servi) dir. Diğeri ise Juniperus L. (Ardıç) dır. Yaprakları iğne şeklinde ya da odunsudur. Kuzey yarım kürede yayılış gösterirler. Juniperus oxycedrus L. (Katran Ardıcı) ve J. excelsa Bieb. (Boylu Ardıç) çok yaygın ik ardıç türüdür.

3. Klassis Gnetopsida

Gymnospermae' nin son sınıfı olan Gnetopsida sınıfı bitki tarihi ve evrimi açısından çok önemlidir. Çoğunlukla Gymnospermae karakterleri taşımalarına rağmen odun, yaprak yapılarındaki farklar, çiçeklerinde basit bir çiçek örtüsüne (Periant) sahip olmaları, reçine kanalları içermemeleri ve böcekler aracılığıyla tozlaşmaya rastlanması nedeniyle Açık Tohumlu Bitkilerle, Kapalı Tohumlu Bitkiler arasında geçit formu oluşturabileceği düşünülmektedir. Bu bu sınıfa Epherda L. (Deniz üzümü) cinsini örnek olarak verebiliriz.

2. Kapalı Tohumlu Bitkilerin (Angiospermae) Genel Özellikleri

Kapalı Tohumlu Bitkiler evrimsel bakımdan en iyi gelişmiş ve en büyük bitki grubudur. Günümüzde yeryüzünde yaklaşık 300.000 Kapalı Tohumlu Bitki üyesi bulunmakla beraber, yeni belirlenen türlerle sayıları hergün artmaktadır. Bu gruba giren bitkilerin bir çoğunun kültürüde yapılmakta olup, ekonomik değerleri de fazladır. Kapalı Tohumlu Bitkiler oluştukları andan itibaren başlayarak, diğer bitki gruplarına oranla çok daha gelişmiş özelliklere sahip olmaları, vejetatif (kök, gövde, yaprak, vb.) kısımlarının ortam koşullarına uyabilme yeteneklerinin daha fazla olmasına bağlanmaktadır. Kapalı Tohumlu Bitkilerin genel yapısal özelliklerine bakıldığında, öncelikle organları arasında çok iyi bir iş bölümünün olduğu görülür. Bu grup içinde yer alan bitkilerde tozlaşma ve döllenme güvence altına alınmıştır.

Kapalı Tohumlu Bitkilerin (Angiospermae) Sınıflandırılması Angiospermae grubuyla ilgili yapılan sınıflandırma Cronquist (1968) sistemine dayanmaktadır. Bu sistem biyolojik bulgulara dayandırılarak geliştirilmiştir. Buna göre Kapalı Tohumlu Bitkiler Magnoliopsida (Dicotyledoneae = Çift Çenekli Bitkiler) ve Liliopsida (Monocotyledoneae = Tek Çenekli Bitkiler) olmak üzere 2 Klassis'e (Sınıfa) ayrılmaktadır.

1. Klassis Magnoliopsida (Dicotyledoneae = Çift Çenekli Bitkiler)

Çift çenekli bitkiler odunlu veya odun içermeyen bitkilerdir. Bu gruba giren bitkiler genel olarak 2 çenek (tohum yaprağı), nadiren 1, 3 veya 4 çenek içerirler. Odunlularda ve otsuların çoğunda, kök ve gövde kambiyuma sahip olmasından dolayı ikincil büyüme (enine kalınlaşma) gösterir. Otsu türlerde gövde iletim demetleri açık (kambiyum içeren), iyi gelişmiş veya nadiren kapalıdır (kambiyum içermeyen).

Yapraklar tipik olarak ağsı damarlı, petiollü ve geniş laminalıdır. Çiçek kısımları (parçaları) belirgin sayıda olduğu zaman 5, nadiren 4 ve çok az olarakta 3 ve diğer sayılardadır. Çoğunlukla kaliks (çanak) ve korolla (taç) farklılaşması vardır. Çevrenizde bulunan Çift Çerekli Bitkelerin çiçeklerinin yapılarını inceleyiniz. Bu sınıf sırasıyla Magnoliidae, Hamamelidae, Caryophyllidae, Dileniidae, Rosidae ve Asteridae olmak üzere 6 Subklassis (Altsınıf) içermektedir. Şimdi bu altsınıflar içerisinde yer alan bazı taksonları öğrenmeye çalışalım.

Subklassis: Magnoliidae Bu altsınıf çift çenekli bitkilerin en eski ve en ilkel olan grubudur. Açık ve Kapalı Tohumlu bitkiler arasında geçiş özelliği göstermesi nedeniyle sistematik bakımdan oldukça önemlidir. Bazı yapısal özellikleri arasında, odunlarında trakelerin bulunmayışı, çiçek organlarının sarmal diziliş göstermesi, periantın perigon şeklini alması veya hiç bulunmayışı, dişi organın tek karpelli olması, stamenlerin genellikle çok sayıda, nadiren az sayıda olması, belirgin bir flament anter ayrımı olmaması sayılabilir. Ayrıca bu grubun üyeleri, eterik yağlar, alkoloid ve tanenli maddeler gibi sekonder (ikincil) bitkisel maddeleri de içerirler.

Bu altsınıf 8 ordo ve 39 familya içermektedir. Bunlardan çevremizden tanıdığımız bitki türlerini içeren familyalara örnek olarak, Magnoliaceae (Manolyagiller), Ranunculaceae (Düğünçiçeğigiller), Papaveraceae (Gelincikgiller) verilebilir.

Subklassis: Hamamelidae Çoğunlukla odunsu bitkilerdir. Çiçekleri çoğunlukla anemogam (rüzgarla tozlaşan), küçük ve petalsizdir. Sepal ve petal içerdiklerinde küçük ve pulsu yada belirsizdir. Kuzey yarım kürenin kurak iklim kuşaklarına adapte olmuş ve yaprak döken ormanlar oluşturmuşlardır. Bu subklassis üyeleri içerdikleri bir takım kimyasal maddeler bakımından Magnoliidae subklassisinden ayrılmaktadırlar. Bu subklassis 11 ordo, 24 familya ve 3400 tür içermektedir. Bunlardan geniş yayılış alanına sahip bitki türlerini içeren familyalara Platanaceae (Çınargiller), Moraceae (Dutgiller), Urticaceae (Isırgangiller), Juglandaceae (Cevizgiller), Fagaceae (Kayıngiller) örnek olarak verilebilir.

Subklassis: Caryophyllidae Diğer iki altsınıfa nazaran daha ileri bir grubu teşkil etmektedir.Çoğunlukla otsu bitkilerdir. Kurak ve tuzlu ortamlara uyum sağlamışlardır. Ayrıca azotca zengin ortamlarda yetişen bitkileri de içerirler. Petalleri var yada yoktur. Stamenler genellikle iki daire halinde dizilmiş olup, her dairede 5 adet stamene sahiptirler. Bazı türlerde dış stamen dairesi ortadan kalkarak stamen sayısı azalmıştır. Bu altsınıfın çoğu üyelerinde betalsin adı verilen kimyasal maddeler üretilmektedir. Tohum yapılarında tipik olarak nişasta depo ederler. Bu altsınıf 3 ordo, 14 familya ve yaklaşık 11.000 türden oluşmuştur. Tanıdığımız ve yaygın bitki türlerine sahip familyalara örnek olarak, Cactaceae (Kaktüsgiller), Chenopodiaceae (Kazayağıgiller), Portulaceae (Semizotugiller), Caryophyllaceae (Karanfilgiller) verilebilir.

Subklassis: Dilleniidae Çoğunlukla kimyasal olarak tanenli, betalsinsiz ve alkoloidlerce fakirdir. Birkaç familyası hardal yağlarını içermeleri ile karakteristiktir. Çiçekleri çok petalli, nadiren petalsiz yada birleşik petallidir. Birleşik petalli oldukları durumda ya korolla loplarından daha çok stamen içerirler ya da stamenler korolla loplarının karşısında bulunur. Plasentasyon (tohum taslaklarının ovaryuma bağlanma şekilleri) değişik şekillerdedir. Bu altsınıf 13 ordo, 77 familya ve yaklaşık 25.000 tür içermektedir. Önemli ve tanıyabileceğimiz bitki türlerini içeren familyalara örnek olarak, Theaceae (Çaygiller), Tiliacea (Ihlamurgiller), Malvaceae (Ebegümecigiller), Violaceae (Menekşegiller), Cucurbitaceae (Kabakgiller), Salicaceae (Söğütgiller), Brassicaceae (Hardalgiller) verilebilir.

Subklassis: Rosidae Bu altsınıf içerdikleri tür sayısı itibarıyla zengin bir gruptur. Kimyasal bileşikler olarak, çoğunlukla tanenli, seyrek olarak iridoid bileşikleri bazende triterpenoidleri içerirler. Çiçeklerinde petalleri belirgin, ayrık veya seyrek olarak dipte birleşmiş, nadiren tüp şeklinde olabilir. Bazen çok indirgenmiş veya hiç olmayabilir. Ovaryum diğer çiçek organlarının altında yada üstünde bulunabilir. Stamenleri çok sayıda olduğu zaman gelişmelerini dıştan merkeze doğru tamamlarlar. Plasentasyon çeşitli tiplerde, bileşik ovaryumlarda genellikle eksene bağlı durumdadır. Rosidae altsınıfı 18 ordo, 114 familya yaklaşık olarak 58.000 türden oluşmaktadır. Günlük yaşamımızda kullandığımız birçok ekonomik kullanımı olan türleri de içermektedir. Familyaları sayısınca Angiosperm lerin en büyük altsınıfıdır . Fakat tür sayısı bakımından bundan sonra göreceğimiz Asteridae ile hemen hemen aynı büyüklüktedir.

Örnek olarak Rosaceae (Gülgiller), Fabaceae (Leguminosae) (Baklagiller) (Şekil 3.5). Elaeagnaceae (İğdegiller), Punicaceae (Nargiller), Cornaceae (Kızılcıkgiller), Euphorbiaceae (Sütleyengiller), Vitaceae (Asmagiller), Hippocastanaceae (Atkestanesigiller), Rutaceae (Turunçgiller), Apiaceae (Umbelliferae) (Maydonozgiller) verilebilir.

Subklassis: Asteridae Kimyasal olarak çok çeşitli ürünleri, genellikle iridoid bileşikler, alkoloidler, eterik yağlar, acı maddeler bulunan tıbbi ve zehirli bitki türlerini içeren familyalara sahiptir. Çiçeklerde ovaryum, diğer çiçek organlarının altında ya da üstünde olabilir. Çoğunlukla iyi gelişmiş ve gösterişli, nadiren indirgenmiştir. Petaller birleşerek huni ya da çan biçimini almışlardır. Stamenler corolla tüpüne yapışık, lop sayısı kadar, apetal (indirgenmiş petal) olup çiçeklerde stamen hiçbir zaman beşden fazla değildir. Stilus bazen ginobaziktir (ovaryumun tabanından çıkan), bazende uç kısımdan çıkar. Plasentasyon değişik tiplerde ve embriyo çoğunlukla tohuma oranla büyüktür. Bu altsınıf 11 ordo, 49 familya ve yaklaşık 56.000 türden oluşur. Bu türlerin 1/ 3'ü Asteraceae familyasında toplanmıştır.

Örnek olarak başlıca Apocynaceae (Zakkumgiller), Solanaceae (Patlıcangiller), Lamiaceae Labiatae, Ballıbabagiller bu familyaya ait türlerin büyük bir bölümünün içerdikleri uçucu ve aromatik yağlar nedeniyle ilaç ve parfümeri sanayiinde oldukça ayrı bir yeri vardır.

Oleaceae (Zeytingiller), Scrophulariaceae (Sığırkuyruğugiller), Pedaliaceae (Susamgiler), Campanulaceae (Çançiçeğigiller), Rubiaceae (Kökboyasıgiller), Caprifoliaceae (Hanımeligiller), Asteraceae (Compositae) (Papatyagiller) familyaları sayılabilir.

2. Klassis: Liliopsida ( Monocotyledoneae = Tekçenekli Bitkiler)

Otsu yada çok nadir olarak odunsu bitkilerdir. Bu grup içindeki bitkilerde embriyo, tohum çimlenmesi esnasında tohum içinde bulunan besi dokudan, yedek besin maddesi emebilmek için emeç ödevi gören bir kotiledon (çenek) içermektedir. Bu çenek, fidecik biraz gelişip yeşil renk kazanarak fotosentez yapabilecek büyüklüğe gelinceye kadar beslenmeyi sağlamaktadır. Tek çenekli bitkilerde bitkinin gereksinim duyduğu madde taşınımını sağlayan iletim demetlerinin yapısında kambiyum yapısının bulunmaması nedeniyle sekonder (ikincil) kalınlaşma da görülmemektedir. Bu tip iletim demetlerine "kapalı koleteral iletim demetleri " denir. Gövde yapısındaki iletim demetleri dağınık biçimde dizilmiştir.

Bu gruba dahil olan bitkilerde ana kök kısa sürede ortadan kalkarak yerini ana kökün etrafında gelişen çok sayıda ek köklere (adventif kökler) bırakır. Toprak üstü organları çiçek durumları dışında dallanmamaktadır. Yaprakları tipik olarak paralel damarlı, yaprak ayası çok zayıf petiolsüz (sapsız) dür. Çiçek örtüsü perigon tipindedir. Çiçek kısımları belirgin sayıda olduğunda tipik olarak üçlü, nadiren ikili veya dörtlü. Bitkilerin çoğu toprak altı yaşamına uyum sağlamış rizom, yumru, soğan gibi yer altı organlarına sahiptirler. Bu tür bitkilere genel olarak geofitler denir. Çiçekleri genellikle sepalden türevlenen nektaryumlar (balözü bezi) içermektedir. Liliopsida 5 subklassis içermektedir. Alismatidae, Arecidae, Commelinidae, Zingiberidae ve Liliidae.

Subklassis: Alismatidae Değişik özelliklerdeki sulak ya da bataklık alanlarda yetişen otsu bitkilerdir. Yaprakları basit almaşlı, nadiren karşılıklı dizilişli, paralel damarlı, geniş ayalı veya ayasız olabilir. Çiçekleri geniş ve gözalıcı görünümden, çok küçükten belirgin olmayana kadar değişen yapıdadır. Bu subklassis 4 ordo, 16 familya ve 500 kadar tür içerir.

Subklassis: Arecidae Otsu, çalı, ağaç ve sarılıcı bitkileri içerir. Tropik ve subtropik bölgelerde yayılış gösterir. Çiçekler çok sayıda ve genellikle küçüktür. İki serid , üç tepallidir. Yapraklar almaşlı dar ve paralel damarlıdan, geniş ve ağsı damarlıya kadardır. Meyva üzümsü yada etli veya kuru eriksi tiptedir. Bu altsınıf 4 ordo, 5 familya ve 5.600 kadar türden oluşmuştur. Örnek olarak Arecaceae (Palmae/Palmiyegiller), Araceae (Yılanyastığıgiller), Lemmaceae (Sumercimeğigiller) verilebilir.

Subklassis: Commelinidae Çoğunlukla otsu, seyrek olarak odunsu bitkilerdir. Karasal, nadiren suculdurlar. Yapraklar sarmal, tabanda, paralel damarlı çoğunlukla kınlıdırlar. Çiçekleri genellikle iki eşeyli veya tek eşeyli, küçük görünümlüdür. Periant ilkel familyalarda üçlüdür; sepal ve petal ayrımı belirgindir. Gelişmiş familyalarda ise indirgenmiştir. Ovaryumları üst durumludur. Besi doku büyük ve nişasta depo etmiştir. Tozlaşma anemogamdır. Meyva çoğunlukla kuru, nadiren etlidir. Bu altsınıf 7 ordo, 16 familya ve yaklaşık olarak 15.000 türü içermektedir. Tanıdığımız bazı türleri içeren familyalara Juncaceae (Hasırotugiller), Cyperaceae (Papürüsgiller), Poaceae (Gramineae) (Buğdaygiller), Typhaceae (Sukamışıgiller) örnek olarak verilebilir. Bunlardan özellikle Poaceae (Buğdaygillerin) önemi büyüktür (Şekil 3.7). Meyvası nişasta bakımından zengin olan bu familya üyelerinin bir çoğu tahıl bitkisi olarak kullanılır. Ayrıca şeker ve yağ içeren türleri de vardır. Öte yandan hayvanlar açısından büyük değer taşıyan çayır ve meraların önemli bitkileri bu familyaya aittir. Kozmopolit olan bu familya 9000 kadar tür içermektedir.

Subklassis: Zingiberidae Nadir olarak basit, dalsız gövdeli küçük ağaçlar yada epifit (başka bitkiler üzerinde yaşayan bitki) otsu bitkilerdir. Çiçekleri genellikle iki yada tek eşeyli, göz alıcı, büyük ve parlak renklidir. Sepal ve petaller üçer adet serbest yada bileşiktir. Stamenler iki dairede üçer olmak üzere 6 adettir. Bu altsınıf 2 ordo, 9 familya ve yaklaşık olarak 3000 türden oluşmaktadır. Örnek familyalar olarak Musaceae (Muzgiller) ve Zingiberaceae (Zencefilgiller) verilebilir.

Subklassis: Liliidae Bazıları epifit nadiren sucul genellikle karasal (rizom, yumru veya soğanlı) geofit otsulardır. Çiçekleri büyük ve göz alıcı renklidir. Çiçek örtüsü perigon şeklinde, 2 serili ve her seride 3 tepal yaprağı içermektedir. Çoğunlukla sepal nektaryumludur. Yapraklar alternat nadiren karşılıklı veya dairesel, dar paralel damarlı, kenarları dar, dişli veya hafif parçalıdır. Ginekeum 3 karpelli ve 1 pistillidir. Stamenler 1, 3 veya 6 tanedir. Meyva genellikle kapsüladır.

Liliidae subklassisi 2 ordo, 19 familya ve yaklaşık 21.000 tür içermektedir. Örnek olarak Liliaceae (Zambakgiller), Iridaceae (Süsengiller) ve Orchidaceae (Salepgiller) familyaları verilebilir. Ancak türlerinin 4/5 inden fazlası Liliaceae ve Orchidaceae familyalarında toplanmıştır.

tohumlu bitkiler

Bitkiler dünyasının büyük bir şubesi, çiçekli bitkiler.

tohumlu bitkiler

bitkiler âleminin büyük bir şubesi, çiçekli bitkiler, üreme ve yayılma organı tohumdur.

tohumlu bitkiler

Türkçe tohumlu bitkiler kelimelerinin Almanca karşılığı.
la: Spermatophyta Samenpflanzen

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

tohumlu bitkiler Resimleri

Tohumlu bitkiler
3 yıl önce

Tohumlu bitkiler (Latince: Spermatophyta, Modern Yunanca: Σπερματόφυτα) ya da fanerogamlar olarak bilinen gruptur. Üreme organları çiçek şeklinde özelleşmiştir...

Bitkiler, Tohum, Çiçek, Taksokutu, Angiospermae, Bilimsel sınıflandırma, Bitki, Coniferales, Ginkgoales, Gymnospermae, Plantae, Spermatophyta
Bitki
3 yıl önce

bileşiklerini üretir. Bitki hücreleri genellikle kareye benzer şekildedir. Bitkiler, tohumsuz bitkiler (Cryptogamae) ve tohumlu bitkiler (Spermatophyta) olmak...

Kapalı tohumlular
3 yıl önce

tür ile kara bitkilerinin en çeşitli grubunu oluştururlar. Açık tohumlu bitkiler gibi kapalı tohumlu bitkiler de tohum üreten bitkilerdir. Çiçeklerinin...

Kapalı tohumlu, Taksonomi, 1638, 1715, Alt cins, Alt familya, Alt oymak, Alt sınıf, Alt takım, Alt tür, Alt âlem
Tohum
3 yıl önce

ilkel bitkilere nispetle tohumlar, gymnosperm ve anjiyosperm bitkilerinin üremesinde ve başarısında önemli bir gelişme olmuştur. Tohumlu bitkiler artık...

Tohum, Bitki, Embriyo, Mitoz bölünme, Nişasta, Protein, Selüloz, Tür, Yağ, Zigot, Çimlenme
Bitki yayılışı
7 yıl önce

sınırlıdır. Tohumlu bitkiler aktif ve pasif olmak üzere iki şekilde yayılırlar. Aktif yayılma (otokori): Bitkiden oluşan tohumun yine aynı bitkinin kendi olanaklarını...

Bitki yayılışı, Algler, Bakteriler, Bitki, Bitkiler, Cins, Ernest Haeckel, Familya, Fauna, Flora, Gen
Açık tohumlular
7 yıl önce

Açık tohumlular (Gymnospermae), çoğunlukla ağaç ya da ağaççık, seyrek de olsa çalı biçiminde olan bitkileri kapsayan taksonomik grup. Bütünüyle odunsu...

Açıktohumlular, Ağaç, Embriyon, Kozalak, Mikrospor, Polen, Rüzgar, Yaprak, Arkegonyum
Mezozoik
3 yıl önce

Mezozoikte bitkiler de büyük bir değişim geçirir. Permiyen’in kurak iklimine uyum sağlamayı başaran açık tohumlular, Mezozoiğin baskın bitki grubudur....

Mezozoik, Dinozorlar, Faneozoik Devir, Fanerozoik Devir, Jeolojik Devirler, Jura, Jura Devri, Kabuklular, Karnivor, Kretase, Mercanlar
Nilüfergiller
7 yıl önce

Systematics. Elsevier Academic Pres. Kaliforniya, 2006 Seçmen, Ö. ve Ark. Tohumlu Bitkiler Sistematiği. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kitapları Serisi, No.116...