Belde, turizm açısından oldukça gelişmiştir. Likyalılarda ışık ve güneş diyarı, Ortaçağ'da "Uzak Diyar" olarak tanınır, Anadolu'nun güneybatısında yer alan Teke Yarımadası'da bulunur. Türkiye'de bulunan deniz kulağı (lagün) oluşumlarından biridir.
Ölüdeniz, adı gibi durgun bir göl niteliğindedir. En fırtınalı günlerde Belceğiz kıyıları dalgalarla boğuşurken, Ölüdeniz'de sadece çırpıntılar meydana gelir.
Ancak durgun gibi gözüken Ölüdeniz, gözle görünmeyen üç nedenle kendini hemen her gün yenilemektedir. Bunlardan ilki, Ölüdeniz'de mevcut yoğun kaynak suyu çıkışları, dipte içeriden açıkdenize doğru bir akıntı yaratmaktadır. İkincisi, bu kaynak sularının yarattığı tuz farkından dolayı açıkdenizden içeriye ve dışarıya devamlı bir sirkülasyon oluşmasıdır. Üçüncüsü ise gel-git etkisi ile iki-üç günde bir deniz ortalama yarım metre yükselir ve alçalır. Bu da büyük miktarda deniz suyu giriş ve çıkışı sağlamaktadır.
Ölüdeniz'e adını veren efsane
Belcekız adı da bir efsaneye dayanıyor. Eski çağlarda buralardan geçen gemiler açıkta demirler ve içme suyu almak üzere kıyıya sandalla çıkarlarmış. Bir gün yaşlı bir kaptanın genç, yakışıklı oğlu su almak için koya çıktığında güzel mi güzel Belcekız’ı görür. Görür görmez de vurulur.Kızın yüreğine de ateş düşer. Ama delikanlı suyu alıp dönmek zorundadır. Gemi uzaklaşıp gider. Belcekız hep kıyıyı, sevgilisini kollar. Delikanlı da geminin buralardan her geçişinde su almaya gelir. Böylece görüşür, sevişirler.
Bir gün gemi buralardan geçerken fırtına patlar. Genç, babasına burada korunaklı, havuz gibi bir koy olduğunu söyler. İhtiyar kurt ise oğlunun gönül macerasını bilmektedir. Oğlunun sevgilisini görmek uğruna gemiyi parçalamayı göze aldığını sanır. Dalgalarla birlikte kavga da büyür baba oğul arasında. Gemi tam kayalıklara çarpacakken kaptan bir kürek darbesiyle oğlunu denize atar ve dümene yapışır ki durumu görür. Deniz dönerek çarşaf gibi bir koya girmektedir. Oğlan orada ölür. Kayaların üzerinde sevdiğini bekleyen Belcekız da kendini kayalardan atıp ölür. İşte o gün bu gündür kızın öldüğü yere Belcekız, oğlanın öldüğü yere Ölüdeniz denir. Günün ilerleyişine göre rengi değişip duran deniz belki de bir oğlana bir kıza yanmaktadır.
Ulaşım ve konaklama
Beldeye hem kara, hem deniz, hem de havayolu ile ulaşmak mümkündür. Antalya, İzmir, Ankara, İstanbul gibi merkezlerden Fethiye ilçesine düzenli otobüs seferleri yapılmaktadır. Dalaman Havaalanı da beldeye bir saat mesafededir. Fethiye Ölüdeniz arası 12 km'dir. Fethiye'den beldeye düzenli ulaşım imkanları bulunmaktadır.Beldede nitelikli bir çok otel, pansiyon, ve kamp yeri mevcuttur. Her türlü deniz sporunun yapılabildiği beldede safari, dağcılık, yürüyüş ve rafting yapma olanaklarıyla birlikte Babadağ'dan 2000 metre yükseklikten "Yamaç Paraşütü" ile atlama imkanı da vardır.
Semtleri
Hisarönü
Fethiye-Ovacık karayolu üzerinde, çam ormanları içerisinde yer alan, köy niteliğindeki bu semt, otel ve pansiyon olarak 3000 civarında yatak kapasitesi ile gelişmiş turizm merkezlerinden biridir. Daha çok İngiliz turistlerin ilgi gösterdiği sakin bir dinlenme köyüdür.Ovacık
Ovacık şehir merkezine 6 km. uzaklıkta. Ölüdeniz’e uzaklığı 5 km'dir. Fethiye-Belceğiz-Ölüdeniz yolu üzerinda sağlı sollu pansiyon ve otellerin yer aldığı bu semt eski ve yeninin kaynaştığı bir turizm semtidir.Belceğiz-Ölüdeniz
Ölüdeniz lagünün bulunduğu semttir. Kıyı bandı, Özel Çevre Koruma Kurumu Bsşkanlığı 'nca tanzim edilen Belceğiz'de modern tesisler yer almaktadır. Belceğiz semtinde her türlü konaklama yeme-içme ve eğlenme, halka açık plajlarada da her türlü su sporu yapma olanağı vardır.Belceğiz'in güneydoğu devamında Kıdrak Milli Parkı'nda iyi düzenlenmiş bir kamp yeri ve ötesinde Uzunyurt köyü vardır.
Belceğiz'in kuzeybatısında fotoğraflar çokça yer alan Kumburnu ve Ölüdeniz yer almaktadır. Bu yöre 1978 yılında Milli Park olarak belirlenmiş olup, 1. derecede doğal sit alanıdır. Kumburnu günübirlik dinlenme plajı olarak kullanılmaktadır.
Görülmeye değer yerler
Kelebekler Vadisi
8 Şubat 1995'de 1. derecede doğal SİT ilan edilen ve her türlü yapılaşmaya kapatılan kayalık ve çamlık vadide milyarlarca kelebeğin kayalarda, ağaçların gövdelerinde ve yapraklarında bulunup etrafı sarmasından dolayı bu ismi almıştır.Vadiye ulaşım Ölüdeniz'deki sahilden kalkan teknelerle sağlanır.
Gemiler Adası
Ölüdeniz beldesinde batısında ve takriben 7 km. uzağındadır. Adada M.S. 5-13. yüzyıllarda yapıldığı anlaşılan Bizans ve Roma devirlerine ait ev, depo, sarnıç ve kilise kalıntıları bulunmaktadır. Gemile Adası, koruması gerekli tarihi değerlerden biridir.Kaya Köyünün arkasındaki tepeyi aşarak gelen yol, sizi zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrelenmiş bir başka güzelliğe, Gemiler Koyuna ulaştırıyor. Gemiler Koyunun tam karşısındaki kaplı St. Nicholas (Gemiler Adası) na bir tekne ile geçebilir ve Bizans döneminden kalma kalıntıları görebilirsiniz. 1990 yılında bir Japon Arkeoloji heyetinin Fethiye Müzesi ile birlikte başlattığı kazılarda gün ışığına çıkartılan buluntulardan, adanın erken Hıristiyanlık döneminde önemli bir ziyaret merkezi olduğu ve denizler azizi Nicholas’ın bu adada yaşadığı anlaşılıyor.
Fethiye
Antik çağda "Telmessos", yakın çağda "Meğri", 1934'den itibaren Fethiye adını alan ilçe Roma-Bizans devirlerinden kalma lahitler, ünlü Aminthas tapınak mezarı ve müze turistlerin ilgisini çeken mekanlardır. Fethiye halk pazarı da son zamanlarda ilçeye gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olmaya başlamıştır.