Arka plan
] Adalet Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel, 1969'da kendisini askeri darbe girişimiyle yüz yüze getiren Celal Bayar ve arkadaşlarının affı meselesini atlattıktan sonra genel seçime gitti ve 1969 genel seçimleri'nde büyük başarı kazanarak yeniden tek başına iktidar oldu.Ama partisinin 'sağ' kanadı, Demirel'in Bayar ve arkadaşlarını yarı yolda bırakmasını affedemiyordu. Seçimden bir süre sonra 19 Ekim 1970'te Meclis Başkanlığından ve Kasım 1970'te de Adalet Partisi'nden istifa eden Ferruh Bozbeyli ile 69 kurucu tarafından Demokratik Parti kuruldu.
Doğan Avcıoğlu'nun çıkardığı Devrim gazetesi etrafında toplanan ve içlerinde 27 Mayıs Darbesini yapan Millí Birlik Komitesi'nin gerçek lideri Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun da bulunduğu "Milli Demokratik Devrimciler", o dönemin siyasi partilerinin demokrasi anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri sürerekhttp://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2009/05/09/ilerici_esekler ulusçu-devrimci yöntem olarak ifade edilen ilkeler doğrultusunda parlamento dışı muhalefeti savunuyorlardı.http://www.stargazete.com/gazetearsiv/index.asp?haberID=148831&gun=23&ay=3&yil=2008 Türkiye'de Orduyu tahrik ederekhttp://www.taraf.com.tr/makale/6081.htm sol-sosyalist, bir çeşit Baasçı yönetim kurdurmak için Doğan Avcıoğlu ve İlhan Selçuk'un başını çektiği ileri sürülen çok ciddi girişimler vardı. Bu çalışmaların ordu içindeki yansıması özellikle genç Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur ve kara kuvvetleri karargahındaki çeşitli unsurları etkisi altına almıştı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Gürler'in de bu ekiple hareket etme ihtimali olduğu düşünülse de, kendisi buna pek taraftar olmayacak ve 12 Mart darbesinin hazırlanmasına yol açacaktı.http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=509167&AuthorID=63&Date=25.03.2008&ver=66
Genişletilmiş Komuta Konseyi
] Ancak ordunun tamamı sol bir darbeye yandaş değildi. Özellikle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç ve İstanbul'daki 1. Ordu Komutanı Orgeneral Faik Türün, sol darbeye açıkça karşı çıkıyor, Kara Kuvvetleri Komutanı Gürler'i katıldığı söylenen cepheden ayrılması için baskı altına alıyorlardı..http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&ArticleID=927385&Yazar=İSMET%20BERKAN&Date=22.03.2009&CategoryID=97# Orgeneral Faik Türün eğer Milli Demokratik Devrimciler Ankara'da darbe yapacak olurlarsa, TBMM'ni derhal İstanbul'da toplayacağını ve Meclis'in alacağı kararla Ankaradaki darbecilere karşı 1. Ordu ile harekete geçeceğini söyledi. Faruk Gürler'in sol darbecilerden ayrıldığı, "Yavuz Bey" kod-adını kullanan Muhsin Batur'un ise tek başına bu işe kalkışamayacağı ihtimali belirince cuntacılar 9 Mart 1971 günü darbe yapmak istediler. Kendilerine seçtikleri lider, Kara Kuvvetleri karargahında bir Tümgeneral olan Celil Gürkan'dı. Ama Gürkan, kendi deyişiyle 'düğmeye' basmadı; teşebbüs gerçekleşmedi ama ok yaydan çıkmıştı. 10 Mart günü Ankara'da, daha önce adı bile duyulmamış olan 'Genişletilmiş Komuta Konseyi' toplantısı yapıldı, toplantıya ordudaki bütün Orgeneraller ve Korgeneraller davet edildi.1. Ordu Komutanı Orgeneral Faik Türün, Ankara'ya gitmeden önce eşi ve çocuklarını sol-darbeci genç subaylardan korumak için memleketine bir akrabasının yanına gönderdi, sonra da toplantı öncesi Ankara Garnizon Komutanı olan kardeşi Tümgeneral Türün'ü arayarak tedbir almasını istedi. Bunun üzerine Ankara garnizonundan askerler gün boyu devam eden toplantı boyunca, daha doğrusu Orgeneral Faik Türün sağ salim dışarı çıkana kadar, Genelkurmay karargahını kuşatarak 'emniyete aldı'lar. İşte bu toplantıda 12 Mart günü hükümete muhtıra verilmesi kararı alındı.http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=247708
Washington'a giden mesaj
Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın belgelerine göre 10 Mart akşamı Ankara'daki Merkezi Haberalma Örgütü CIA görevlisi Washington'a şu mesajı gönderdi: {{Cquote|1. Türk Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç başkanlığında, beklenmedik bir "Silahlı Kuvvetler Komuta Konseyi" toplantısı yapıldı, sabah 10.00'da başlayan toplantı 18.00'e dek sürdü. Toplantıya Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri komutanları, 1, 2 ve 3. ordu komutanları, bütün kolordu komutanları, bütün Hava Kuvvetleri Bölge komutanları ve bir miktar da diğer genel subaylar katıldı.2. Bu toplantı çok sayıda yüksek rütbeli subayın ısrarı üzerine, dört Amerikan havacısının kaçırılması, ODTÜ'deki polis-öğrenci çatışması ve diğer yerlerdeki karışıklıklar yüzünden ülkedeki siyasi durumun hızlanan eriyişine karşı ordunun nasıl bir tepki vereceğini kararlaştırmak üzere yapıldı.
3. Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Hayati Savaşçı, toplantının iki seçenekten birini benimsemek için yapıldığını söyledi. Ya çok sayıda genç generalin önerdiği gibi rejimi devirmek ve yönetime el koymak kararlaştırılacaktı ya da General Tağmaç ve ötekilerin önerdiği Cumhurbaşkanı Sunay'a ve Başbakan Demirel'e bir muhtıra verilerek kimi spesifik ve acil kontrol önlemlerinin alınması istemi kabul edilecekti. Savaşçı, başka alternatiflerinin kalmadığını ekledi.
4. Savaşçı ayrıca, siyasi duruma askeri müdahale konusunun artık tartışılır olmadığını söyledi. Ordu müdahale ediyordu, karar verilecek olan şey bunun biçimiydi. Toplantıdan açık bir konsensüs çıkmasının önemli olduğunu söyledi ve bunun önemini de şöyle izah etti: Konsensüs olmasa, karardan ötürü hayal kırıklığına uğrayan taraflar, kendi görüşlerinin kabulü için güç kullanarak zorlama yapabilirlerdi. Hangi karar alınırsa alınsın, hızla bütün birimlere iletileceğini de söyledi Savaşçı.
5. Özellikle havacı generaller tam bir askeri müdahale taraftarı ve Tağmaç çözümüne şiddetle karşılar.
6. 10 Mart saat 24.00 itibariyle Ankara sakin ve gözüken bir askeri alarm durumu yok.}}
Nitekim 9 Mart 1971 tarihinde planlanan darbe, içlerinde Mahir Kaynak ve Mehmet Eymür'ün de bulunduğu Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarının durumu Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve 1. Ordu Komutanı Faik Türün'e haber vermesiyle akamete uğratıldı. 12 Mart Muhtırası'nı veren Memduh Tağmaç, Orgeneral rütbesindekiler hariç bu 9 Mart 1971 Milli Demokratik Devrimine adı karışan başta Tümgeneral Celil Gürkan olmak üzere tüm subayları re'sen emekliye sevketti. 1. Ordu Komutanı Faik Türün de bu darbeye adı karışan tüm Devrim yazarlarını Ziverbey Köşkünde Milli İstihbarat Teşkilatı işkence yöntemlerini kullanarak sorguya çekti. Bu sorgularda Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve kod-adı olarak "Yavuz Bey"i kullanan Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'un da 9 Mart darbe teşebbüsüne önce destek verdikleri, fakat sonra istihbarat bilgileri Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç'a ulaşınca desteklerini geri çektikleri ortaya çıktı. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=247715
İlgili Maddeler
- 12 Mart Muhtırası
- Memduh Tağmaç
- Faik Türün
- Muhsin Batur
- Faruk Gürler
- İlhan Selçuk
- Hasan Cemal
- Milli Demokratik Devrim
- Cumhuriyet gazetesi
- Aydınlık